019

1.4K 149 386
                                    

19

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19. BÖLÜM

"Ne desem bilemiyorum ama Jungkook'un öfkelendiğinde ne yaptığını bilmediğini biliyorsun, Jennie. Bunu ben bile biliyorum."

Jimin'in söylediklerine gözlerimden akan gözyaşlarını silerek başımı salladığımda, o ise huzursuzca derin bir nefes aldı. "Takımda tartışma çıktığında genelde karışmaz çünkü o karıştığında ortalık daha çok karışır," dedi, nazikçe gülümseyerek. "Onu kötülemek için söylemiyorum, sadece o anki tepkisi ani bir çıkış olabilir. Lütfen, ağlama."

Dudaklarımı yalayıp arkama yaslandım. "Sinirlerine hakim olamaması bana bunları demesini gerektirmezdi," diye mırıldandım, dudaklarımın titremesine engel olamadan. "Bunları bu kadar kolayca söyleyemez, Jimin, bu çok saçma." Sıkıntıyla derin bir nefes alıp bana peçete uzattı. "İnanmamasını anlayabilirim, karşılaştığı durum gerçekten normal bir durum değildi ama en azından beni dinleyebilirdi. Bir de bana ne kadar değer verdiğinden bahsediyordu, daha bugün..."

Jimin, elimdeki peçeteyi öyleyece elimde tutmaya devam ettiğim için onu tekrar kendi eline alıp karşımdan bana doğru uzanarak gözyaşlarımı sildi. Deli gibi ağlamak istiyordum ama o tekrar silmekle uğraşmasın diye kendimi sıktım.

Olanlardan sonra Jimin'le okul çıkışında kafeye gelmiştik; zaten ona hem kahve sözüm vardı hem de beni sınıfta kötü halde gördüğünde neler olduğunu anlatmamı istemişti. Ben de en başından anlatmıştım; Jungkook'un nochu oluşunu, Taehyung'un bir haftadır bana yazdıklarını, Jungkook ile bugün aramda geçenleri, tabii ki bunları biraz kırparak anlatmıştım, ve sonrasında olan olayları.

Bir saattir buradaydık ve bıkmadan beni dinlemişti, Jimin gerçekten kazandığım çok iyi bir arkadaştı. Şu an evde tek başıma ağlıyor da olabilirdim fakat şimdi onunla ağlıyordum ve en azından anlatabileceğim birisi vardı.

Başımı iki yana salladım. "Her şeyin gerçekten düzeldiğini düşündüm, Jimin. Eskisi gibi değilim, olduğum kişi yüzünden acı çekmiyorum ve hoşlandığım kişi benden hoşlanıyor," dedim, dudaklarımı birbirine bastırarak. "En azından bana güvenmesi, açıklamamı dinlemesi gerekmez miydi?"

Derin bir nefes aldı. "Seni herkesten iyi tanıyor, dört senedir onun hayatındasın ama dinlemeye bile zaman vermiyor," diye mırıldandı. "Nedenini bilmiyorum ama gerçekten merak ediyorum. Hatasını farkedecektir, Jennie," derken masaya doğru eğildi ve gülümsedi. "Bunu söylemek hoşuma gitmese de; seni gerçekten çok sevdiğini ilk günden anlamıştım, bana iyi bakışlar atmamasından bile belliydi."

Acıyla gülümsedim. "Sevdiğine inanman gerekir, Jimin," dedim ve derin bir nefes aldım. "Gerçi, ona yalan konuştum. Hatalı ben olabilir miyim? Sonuçta belki Taehyung'un bana yazdıklarını bilseydi, daha farklı olurdu ama-"

blindHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin