022

1.5K 125 256
                                    

diğer bölümlere göre biraz daha kısa bir bölümdü, belki fark edersiniz ve bunun için üzgünüm. sadece iyi hissetmeye gerçekten çok ihtiyacım olan zor bir gün geçiriyorum. bunun için de tek aklıma gelen yer burasıydı, yazmak ve burada olmak. bu yüzden sadece yazdım ve buradayım, bana iyi geleceğini biliyorum.

iyi okumalar.

-

22

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

22. BÖLÜM

"Neden ortalık karıştı bir anda, ne oluyor, Jackson nerede; onu göremiyorum!"

Lalisa, diğer herkes gibi telaşla ayaklanıp tamamen birbirine girmiş olan sahanın içinde sevgilisini görmeye çalışırken, ben de onun gibi ayaklandım ve kalabalığın içinde Jungkook'u görmeye çalıştım. Lalisa ile sadece birkaç dakika gözlerimizi sahadan çekmiştik ve ne olduysa da o birkaç dakikanın içinde olmuştu. Etraf çok kalabalıktı; yedek oyuncular araya girmişti, hakemler, hocalar ve diğer görevliler de onların arasındaydı ve şu an okulun içinde resmen bir kaos ortamı vardı.

Gözlerimi o kalabalığın içinde ne kadar dolaştırırsam dolaştırayım Jungkook'u göremiyordum fakat gözlerim, bunun yerine en sonunda kavga eden kişilere değmişti.

Taehyung ve karşı takımdan kim olduğunu bilmediğim bir çocuk kavga ediyordu.

"Taehyung! Çaksana şu kolej çocuğunun suratına bir tane!"

"Aptal mısın, biz de kolejliyiz, Sana?"

"Taehyung'un bacağına resmen tekme geçirdi, gördün mü? Dayak yemeyi kesinlikle hakkediyor, Taehyung onu parçalamalı."

"Hey! Büyük bir kafa yemeye hazır olun çünkü şu an oraya geliyorum!"

Dört bir yanımda herkes farklı bir ağızdan konuşurken kafa karışıklığıyla hem Jungkook'u arıyor, hem de Taehyung'un çocukla olan kavgasını izlemeye çalışıyordum. Arkadaşları Taehyung'u tutmaya çalışıyordu ama onu dizginlemek için yetersiz kaldıkları fazlasıyla aşikârdı. Taehyung, en sonunda onu tutan arkadaşlarının kolundan sıyrılıp karşısındaki çocuğa büyük bir yumruk geçirdiğinde, çocuk sertçe yere düşmüştü.

Gördüğüm sahnenin yarattığı şok ile birlikte ellerimi ağzıma götürürken, karşı tribünden bir kız, "Jongin!" Diye, öylesine büyük bir sesle bağırmıştı ki, onu bu ses yığının içinde bile rahatça duyabilmiştim. Aynı kız, oturduğu yerden kalkıp tribünün merdivenlerinden aşağıya doğru koşarak indi, sahaya atladı ve yere düşen o çocuğun yanına koşmaya başladı.

Ve onun ardından da herkes sahaya indi.

Önce iki takımın diğer oyuncuları da birbirlerine girdiğinde, müdürün hızla mikrofonların olduğu yere doğru koştuğunu gördüm. Sağımdan ve solumdan insanlar sahaya doğru geçip giderken, "Biz de gidelim," dedi Chaeyoung, korkuyla. "Çocukları göremiyorum, biz de inelim!"

blindHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin