𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐅𝐮𝐧𝐤𝐲 | 𝐓𝐚𝐞𝐋𝐢𝐜𝐞

|PLANLAR|

Bu çöplüğü nası düzelticem hiçbir fikrim yok aga...

Oy ve yorum atmayı unutmayın🙏🏻💜

+++

~T~

"Ciddiyim, bu kız insan değil..." diye mırıldanan Jimin'e nefesimi vererek güldüm.

"Senin olmadığın gibi, ha?"

"Asılma TaeTae! Ben kalbimi başkasına kaptırdım, koşuyorum!"

"Ne koşması? Uçuyorsun!"

Jimin çok cesur bir insandı, dedikoduymuş linçmiş falan hiçbiri umrunda olmazdı.

"Ahh, ne kadar da benziyoruz..." diye kendinden geçerek iyice arkaya uzanarak yaslandığında Jin hyung "Çocuk cidden uçuyor!" diye güldü.

"Aman başkan onu uçurmasın da..."

Namjoon hyung çok haklıydı, başkanın kesinlikle Jimin'in bu sevdasından haberi olmamalıydı. Bu konulara çok dikkat ediyordu ve Jimin'e yasak koyup acı çekmesini sağlayabilirdi. Aslında bizim çok fazla linç yiyip, yaralanmamızı istemiyordu. Her ne kadar bize sert olsa da aile gibiydik ve bizi çok önemsiyordu. Linç konusunu kafasına o kadar takmıştı ki Lalisa Manoban'a karşı fazla ilgim olduğu haberini yayınlamaması için Dispatch'e düzenli olarak para ödüyordu.

"Ah... O yüksek notası aynı benimki!"

"Tamam Çimen, anladık! Aşıksın!"

"Bırak çocuk aşkını doya doya yaşasın Jungkook."

"Peki, Hoseok hyung..."

"Geldik çocuklar!"

Şoförün seslenişi ile ayaklandık ve arabadan indik. Sabahın erken saatiydi, şirketin önünde kimse yoktu. İçeri girdiğimizde menajer Sejin hemen yanımızda bitti.

"Toplantı daha başlamadı, sizin gelmenizi bekliyorlar."

"Konu ne, hyung?"

"Namjoon, BlackPink burada. Toplantı odasında."

"NE?"

Herkes aynı anda tepki vermişti, bense sadece donmuş bir şekilde an son baktığım noktaya bakıyordum. Bunu cidden beklemiyordum, BlackPink buradaydı! Jisoo, Rosè, Jennie ve Lalisa!

Lalisa!

Şokun etkisinden çıkmaya çalışarak kafamı sağa sola salladım ve bizimkilere baktım. Yoongi'de donakalmıştı benim gibi, şimdi s*çtık der gibi bir bakışı vardı. Ne olduğu tahmin eder gibi oldukça içim daha da kıpır kıpır oluyordu.

Bang PD'nin odasına yaklaştığımızda Jimin heyecanla, zıplaya zıplaya kapıya gitti ve kulbunu kavradı.

"Sakin ol dalyarak!" diyerek Jimin'in kafasına vurdu Jin.

Jungkook dudaklarını büzerek Jimin'i omuzlarından tuttu ve geriye doğru çekti. Namjoon tuttuğu nefesini vererek kapıyı tıklattı. Bang PD'nin "Girin!" komutunu duymam ile kasıldım, içeride BlackPink vardı.

İçeriye girdiğimizde gözüm ilk Lalisa'nın üstünde gezindi. Masadan biraz daha geride oturuyordu ve dizlerini hafif kırarak ayaklarını masanın kenarına koymuştu. Şu anda resmen Bang başkanın karşısında masaya ayaklarını basarak, yayılmış bir şekilde oturuyordu. Nasıl bu kadar rahattı? Şaşkınlıktan dudaklarım aralanmış, gözlerim büyümüştü.

Lalisa'nın hemen yanında Rosè oturuyordu ve çok tatlıydı. Dudaklarını büzmüş bir şekilde bize bakıyordu, başlarına bela almak istemediği belliydi.