|KONSERDE|

296 33 23
                                    

BEN YAŞAMIYORUM YAŞANANLARDAN SONRA

+++

1 Ay Sonra...

~L~

Herkes sanki kıyamet kopuyormuşçasına bir oraya bir buraya koştururken Jimin'le ben dalga geçer gibi onlara bakıyorduk.

Kulağıma yaklaşıp "Sen de telaş yapmalarından bu kadar zevk alıyor musun?" diye fısıldadı.

"Evet."

Sırıtarak fısıldayıp geri çekilirken Taehyung'un sinirli bir şekilde bize baktığını gördüm. Daha fazla sırıtarak kafamı bize doğru koşarak gelen YG ve BigHit personellerine çevirdim.

"Evet, her şey hazır çocuklar! Tamam mısınız?"

"Evet, hiçbir sıkıntı yok." Namjoon kendinden emin bir şekilde konuştuktan sonra parsonellerden biri "Hadi bakalım, çıkıyorsunuz!" dedi gür bir sesle.

Jimin, ben ve Taehyung dışında diğer herkes heyecanlı bir şekilde sahnenin kapısına doğru ilerledi. Blink ve ARMY'nin sesi kapının ardından gümbür gümbür geliyordu.

Personeller kapıyı bizim için açtı ve sert ama hızlı adımlarla sahneye çıktık. Bağırışlar birden çığlıklara dönmüştü ve Jimin'in yüzünde tatmin olurcasına bir sırıtış belirmişti.

Hepimiz yerlerimizi ve pozisyonlarımızı aldığımızda Hater's Love çalmaya başladı.

Hater's Love'ı çıkardıktan sonra sayıca rekorlar kırmıştık, BangtanPink'in (24 saat içinde 1 Milyar izlenmeye ulaşan) ilk şarkısı çalıyordu o anda, fanlarımız çılgına dönmüştü.

Taehyung'un söylemeye başlaması ile dansa başladık, Blink ve ARMY'ler ellerindeki PinkPunk ve ARMY Bomb'ları sallarken gözlerim kamaşıyordu. Bir eli ile PinkPunk, diğer eli ile ARMY Bomb sallayan ve ağzı ile üstünde kocaman "SONUNDA TAENNIE" yazan bir pankart tutan delinin teki gözümden kaçmamıştı.

Chaeyoung ve Yoongi'nin partı çoktan bitmişti ve Hoseok'un partı başlamıştı. Dans gereği Hoseok'un tişörtünden tutup, kendime çektikten sonra arkamı döndüm ve sırtımı göğsüne yaslayıp kalçamı yavaşça bir sağa bir sola salladım.

Jisoo'nun partı geldiğinde nakarat kısmını yapmaya başladık.

Sonra nakarat bitti ve RM esip gürleyerek rap partına başladı. Sert ama ağır adımlarla bir sağa bir sola savruluyor, bacaklarımızı sertçe öne çıkarıp sallıyor ve omzumuzla kafamızı zıt yönlere götürüyorduk.


Jennie kendi rapini yapmaya başladığında herkes bir tarafa savrulup, donuk bir pozisyon almıştı. Taehyung ve ben birbirimizi çekip geri iterek ateşli dansımızı yaparken Jennie ortamızda ve biraz ilerideydi. O da ağır ve sakin hareketlerle dansını yapıyor, rapi ile uyum içerisinde ilerliyordu.

Jennie'nin partı bittikten sonra Jimin öne çıkıp o mükemmel ötesi sesi ile ana vocalliğini konuşturuyordu. Evet, gruplar birleştiği için çoğu kişinin pozisyonu değişmişti.

Artık ana vocaller Chaeyoung, Jimin ve Jungkook'tu. Ana rapperlar ben, Namjoon ve Jennie'ydik. Lider rapperlar Yoongi ve Hoseok'tu. Lider vocaller Jisoo, Seokjin ve Taehyung'du. Ana dansçılar ben, Hoseok ve Jimin'dik. Lider dansçılar Chaeyoung, Jisoo ve Jungkook'tu. Visuallar Seokjin, Jisoo ve Taehyung'du.

Jimin'den sonra sakin ve ama hızlı bir şekilde rapime başladım, dans hareketleri hızlanıyordu.

Sıra Jungkook'taydı, şarkının bitişine gelmiştik. Jungkook'un partından sonra Seokjin son partını söyledi.

Şarkı biterken dans yavaşlamaya başladı ve ağır çekimde bitti. Herkes deli gibi çığlık atıp alkışlarken terden yapış yapış bir şekilde Taehyung'a baktım. Derin derin nefes alıyor, göğsü şiddetle inip kalkıyordu. Hırçın bakışlarını bana yollarken kafası ile kapıyı işaret etti.

"Çok teşekkürler ARMY ve Blink! Bizimle olmanız çok güzel!"

"Aynen öyle! Şimdi kısa bir ara verip geri döneceğiz, siz de o sırada etkimizden çıkın!"

Namjoon Jisoo'nun dediğine gülünce gözleri kısıldı. Shipperlar için harika bir moment gelmişti.

Gülümseyerek elimi salladım ve diğer üyeleri beklemeden daha önden gittim, Taehyung arkamdan geliyordu.

Kapıyı açınca personeller hızla gelip üstüme başıma baktılar. Güzelce terimi sildiler ve su verdiler. İçtikten sonra kafamı çevirmemle Taehyung'un sinirli suratını gördüm.

"Tuvalete gidiyorum, hızlı olacağım."

"Tamamdır." dedi menajerimiz.

Ağır adımlarla koridordan geçip tuvalete gittim, içeri girip girmeyeceğini merak ediyordum.

Yüzümü yıkarken kapı sertçe açıldı ve içeri Taehyung girdi.

Evet, girermiş...

Onu sinir etmek için yüzüme en sevdiğim 8 numaralı sırıtışımı yerleştirdim. Tanrım... Dişlerini mi gıcırdattı o?

Tehlikeli bir şekilde sırıttı ve kapıyı kilitledi. Hiçbir şey demeden sadece gözlerinin içine baktım.

"Sen..."

"Ne?"

Üstüme doğru yavaşça yürürken geri gitmiyordum, daha da sinir oluyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

Her bir kelimeyi bastırarak söylemişti, sinirlendiğini hissetmek bana zevk veriyordu.

"Hmm, ne yaptım?"

Sertçe nefesini vererek biraz daha yaklaştı, parfümünün koyu kokusunu alıyordum artık.

"Koreografi değiştirildi, Lalisa."

Konuşması sabır diler gibiydi ama bakışları beni öldürmek istiyordu.

"Canım ilk halini yapmak istedi, ilk halini yaptım."

Dudaklarımı büzüp, omuzlarımı silkerek kurduğum cümle ile bellerimi sertçe kavrayıp kendine çekti.

"Demek canın istedi?" diye öfkeyle konuşup sırtımın duvara çarptırdı.

Kendini bana büyük bir hırsla bastırırken kafamı geriye yatırmamak için direndim ve derin bir nefes alarak gözlerimi yumdum.

"Neden koreografiyi değiştirdiğini ikimiz de biliyoruz, sabrımı sınama."

Burnumu burnuna sürterken "Tüh, Hoseok oppanın yerinde olmak istediğini söyleseydin keşke, yazık oldu..." diye onu tahrik ettim.

Sol eli ile çenemi sertçe kavrayınca gözlerim büyüdü ve sert bakışlarımı ona yolladım.

"Bir daha beni sakin tahrik etme, sakın." diye tısladı. Bakışlarıyla tehdit ediyordu.

"Yoksa ne olur, süt bebesi?"

"Diğer yanımla tanışırsın."

+++

ALLAH'IM ÇOK CRINGE AĞLICAM

Kelime sayısı 900 üstüyken 733'e indirdim siz düşünün artık düzenlemeden önce ne kadar daha fazla cringedi...


𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐅𝐮𝐧𝐤𝐲 | 𝐓𝐚𝐞𝐋𝐢𝐜𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin