𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐅𝐮𝐧𝐤𝐲 | 𝐓𝐚𝐞𝐋𝐢𝐜𝐞

|BAĞLI|

Sa

+++

~L~

Göğsümde beni huzursuz eden bir baskı ile gözlerimi araladığımda ağzıma takılmış olan mavi şeye baktım, bu hava vererek insanların nefes almasında yardımcı olan s*ktiğimin aletiydi. Uzun zamandır kullanmadığım için nasıl bir his verdiğini unutmuştum. En son 16 yaşımdayken kullanmak zorunda kalmıştım, o zaman da bayılmıştım. Evet, hatırlıyordum. Lanet olsun ki performansım berbat olmuştu!

"Lalisa Hanım, şükürler olsun ki uyandınız!"

Odanın kapısı açıldıktan sonra içeri giren hemşirenin sesine kulak verdim.

Sen hele bir çıkar şu lanet hortumu, ben gösteririm sana hanımı...

"Arkadaşlarınız çok endişelendi." dedi gülümseyerek ve aleti ağzımdan çıkardı.

"Adı üstünde 'Arkadaşlarım', mutlu mu olsalardı?"

Verdiğim mantıklı cevaptan sonra afalladı. "Ah, şey... Hayır Lalisa Hanım."

"Hanım deyip durma. Sevmiyorum."

"Peki."

Başımda dikilip, anlamadığım bir şeyler yaparken "Arkadaşlarımı göreceğim." dedim.

"Tabii, görebilirsiniz."

"İzin istemedim, Korecen yok mu senin?" dememle gülümsemesi soldu tekrar.

"Arkadaşlarınıza haber vereyim..."

Odadan omuzları düşük bir şekilde çıktığında gözlerimi devirdim, gözlerimi devirmemle aklıma Sungho geldi. Çoğunlukla Sungho ile konuşurken gözlerimi devirirdim çünkü, şu an deliriyor olmalıydı.

İğrenç bir babam (Aslında babam olarak bile saymıyordum o alkolik p*çi) olmasından mütevellit beni öz kızı gibi benimsemişti, sevgimi belli etmeyi pek sevmezdim ama ben de onu öz babam gibi benimsemiştim. Bunların olması bayağı bir zaman almıştı tabii ki, eskiden birbirimize çok gıcık olurduk ve resmen kovalamaca oynardık Daegu sokaklarında. Ben onun bir türlü yakalamayı beceremediği ve bu yüzden de diğer polis arkadaşlarının onunla dalga geçtiği Daegu serserisi, sokaklarda yaşayan, gizemli ve bir o kadar da yetenekli dövüşçü, hırsız, Lisa'ydım. Sadece 16 yaşında olan bir ergeni yakalayamamak ona çok koyuyordu, peşime 5 polis birden taktığı bile olmuştu ama nafile...

"LILI!"

Chaeyoung'un cırlaması ile sinirle nefesimi verdim ve "Bana şöyle seslenme dedim." diye söylendim.

"Ayayayaya kendine de gelmiş!"

"Evet, seni de kendine getirmemi ister misin bebeğim?"

"İsterim Lili!"

"Roséanne Park!"

Chaeyoung kıkır kıkır gülerken diğer üyeler sırıtarak bana bakıyorlardı. Jisoo derin bir nefes alıp "Kendini sıkıp yorma Lalisa." dedi.

"Öyle olsun..."

"Asla tamam diyemiyorsun, değil mi?" dedi gülerek.

Sırıtarak cevabımı verdim.

"Asla."

***

~N~

Ağlamaktan yüzü ve gözleri kıpkırmızı olmuş Yoongi'ye bakarken kendimi çok kötü hissediyordum, tüm vücudu zangır zangır titrerken savunmasız bir kedi yavrusundam farkı yoktu.