Yüzyıllar önce bir ejderha prenses varmış uzun sarı saçları, bulutlar kadar beyaz teni, çiçekten tacı ve dillerden dile dolanan güzelliği varmış onun evi ormanmış, ailesi ise ejderhalarmış, prensesin görevi onları korumak onlarla ilgilenmekmiş, o ejderhalar gibi uçamaz ama ormanda gönlünce koşabilirmiş hiç dışarıyı görmemiş herkes onun güzelliği yanı sıra cesaretini de konuşurlarmış yüzü ne kadar tatlı masum olsa bile bir savaş esnasında ejderhalarından daha kızgın görünebilirmiş bu ejderhaları bile etkilermiş. Tüm ejderhaları ona hayranmış onu koruyabilmek için kavga eder dururlarmış aralarında biri varmışki prensese aşık, onun gülüşünü görmek için her şeyini verebilirmiş. Fakat o insan olduğu için bunu imkansız olduğunu da biliyormuş. Prensese yakın olmak için onun koruması olmuş, nereye gitse onunla gidermiş bu ejderha ejderler arasındaki en güçlü ejderhaymış fakat prenses ormana her gün gelen bir prense aşıkmış, prens ormana her gün gelir büyük meşe ağcının altına şeker bırakıp gidermiş çünkü prens küçükken bu ormanda kaybolmuş onu küçük bir kız kurtarmış prens bu kıza görür görmez aşık olmuş, kıza teşekkür etmek için cebindeki şekeri kıza vermiş kız çekinerek almış hemen koşarak uzaklaşmış bir daha hiç karşılaşmamışlar ama prens sonra bile kız için ormanın en büyük ağcının altına şeker bırakıp gidermiş, kızda prensi gizlice izler o gittikten sonra şekerleri alır şekerini yer paketini saklarmış, prensle bir gün tekrar karşılaşmayı dilermiş ama prensin o gün son gelişiymiş bir daha gelmemiş aradan yıllar geçmiş prenses prensi unutmaya çalışmış.
Prenses bir gün uyurken ormanda büyük bir gürültü kopmuş prenses hemen yerinden kalkıp en sadık ejderini çağırmış ne olduğunu gökyüzünden kontrol etmeye başlamışlar. Prenses buna çok şaşırmış çünkü ormanı yanıyormuş, ejderleri kavgaya tutuşmuş, prenses çok sinirlenmiş hemen kim olduklarını görmek için ejderhasıyla aşağı inmişler, prenses gözlerine inanamamış aşık olduğu nazik prens bunu yapan kişiymiş. Prensde karşında prensesi görünce çok şaşırmış ilk aşkı karşındaymış ama prens biraz düşündükten sonra güç için her şeyi yıkmaya karar vermiş , prensese saldırmalarını emretmiş, prenses o kadar şaşkınmışki yerinden kıpırdayamamış ona doğru gelen büyü topunu son anda fark etmiş kendini korumak için gözlerini kapamış, açtığında ise ona hiçbir şey olmamış çünkü ona aşık olan ejderi büyü topunun önüne atlamış aşık olduğu kadını kurtarmak için ölümü seçmiş prenses gözlerine inanamamış ejderinin başına gelip ağlamaya başlamış ağlamış…ağlamış sonra ayağa kalkmış çok sinirliymiş prense doğru yürümeye başlamış, prenses yürürken etrafındaki her şey yok olmaya başlamış ağaçlar kopmuş bulutlar kararmış, bu duygularının kızgınlığıymış neredeyse prensin tüm ordusu ya yaralanmış yada ölmüş ama prenses hırsını alamamış zararı alan kişi prens olmalıymış prense yaklaşmış, prens prensesin gözlerindeki kızgınlığı görünce geri çekilmeye başlamış çok korkmuş yere düşmüş prenses yalvarmaya başlamış buradan gideceğini bir daha gelmeyeceğini söylemiş prenses sakinleşmiş zaten çok büyük bir acı çekiyormuş bununla ilgilenemezmiş prense gitmesini söylemiş, prenses arkasını dönüp gitmek üzereyken prens yerinden kalkmış elindeki hançeri prensesisin sırtına saplamış prenses olduğu yere dizlerinin üstüne çökmüş prenses son gücüyle prensin yüzünü çizmiş prensinde yüzü kanamaya başlamış.
Prensesin üstündeki beyaz elbisesi kana bulanmış onun için zorda olsa sürüne sürüne ejderinin yanına gitmiş kulağına ‘’Özür dilerim sen beni korudun ama ben yine hata yaptım, sevdiğin biri tarafından ihanete uğramak çok acı verici, seni kaybetmek çok acı verici başka bir hayatta yine karşılaşalım ıgneel, seni bekliyor olacağım’’ demiş Prenses gözyaşlarıyla bunu söylerken elinden akan iki damla kanı ejderinin ağzına damlatmış, ejderha prensesin kanına sahip olmak seni güçlü bir ejderhaya dönüştürürmüş bunu bilen prens güç için prenses saldırmış o sırada prens ejderinin kollarında ölen prensesin kanından alıp dudağına sürmüş prensin vücudu bir anda acı ile yanmaya başlamış prens artık bir insan değil bir ejderhaya dönüşmüş siyah kanatları olan ejderhaya ama o sırada diğer ejderde hareketlenmeye başlamış prensesin ona verdiği kan işe yaramış ejderhayı iyileştirmiş, ejder prensesin kanlar içinde yerde yattığını görmüş gözleri dolmuş, diğer ejderhayıda fark etmiş ama onunla savaşacak gücü yokmuş prensesi kanatlarının arasına alıp oradan diğer ejderhalar ile birlikte gitmişler. Ejderha gökyüzünde uçarken aklına aşık olduğu kadının gülüşünü geliyormuş, kulaklarında sesini duyuyormuş prensesini en sevdiği yere götürmüş ne zaman canı sıkılsa ejderhasına biner ormanın üstündeki dağa giderlermiş oradan her yer görünürmüş prenses orayı çok severmiş ejderha, prensesi ora götürmüş gözyaşları arasında onu oraya gömmüş. Aradan yıllar geçmiş ejderler bir daha hiç gözükmemişler kimse nerde olduklarını bilmiyormuş.
-Zavallı ejderha(ağlar) ne kadar acı çekmiş.
-Değil mi aşık olmaması gereken birine aşık olmuş, onun için zor olmalı.(ayağa kalkar)
-Anne prenses… prenses peki o ne düşünüyormuş ejder için.(gözlerinin içine bakaR)
-Bu bir masal Lucy bunun cevabını sana veremem.(başını okşar alnına öpücük kondurur) hem artık uyuman gerek biliyorsun değil mi?
-Evet iyi geceler anne
-Sanada tatlım.
Layla odanın ışığını kapattıktan sonra odadn çıktı, kapının önünde bekleyen eşini gördü.
-Ona bu hikayeyi anlatmak için çok erken değil mi Layla?
-Anlatmak zorunda hissettim kendimi, bilemiyorum sadece endişeleniyorum onun için.
-Merak etme şimdilik onu koruyacağız ama sonrasında onu koruması gereken kişiler olacak… ilerde.
-Haklısın şuan daha çok küçük o daha 8 yaşında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA İHTİYACIM VAR
Fanfiction’'Özür dilerim sen beni korudun ama ben yine hata yaptım, sevdiğin biri tarafından ihanete uğramak çok acı verici, seni kaybetmek çok acı verici başka bir hayatta yine karşılaşalım ıgneel, seni bekliyor olacağım’’ Hikayenin acı sonu, yeni bir hi...