Lucy küçük bir kız gibi karanlığın içinde ağlarken, aklında Natsu vardı. Bu zamana kadar her istediği olmuştu, ülkesinin güzel güçlü prensesiydi şimdi ise ne güzelliği kaldı nede gücü, tek dileği son kez bile olsa Natsu'yu görmekti.
-Natsu nerdesin Natsu!! Seni görmek istiyorum.
Lucy karanlığın içinde Natsu'nun ismini haykırırken, sonu olmayan karanlıktan bir ses geldi, çok güçlü bir ses...
-Buradayım Lucy! merak etme seni yalnız bırakmam demiştim dimi ben sözümü tutarım.
Lucy yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı önce bir toz bulutu gördü. Yavaş yavaş dağılmaya başlayan toz bulutunun ardında pembe saçları yüzünde tebessüm olan bir erkek gördü. Lucy erkeğini gördükten sonra derin bir nefes aldı.
-Beni kurtarmaya gelmezsin sanmıştım.
-Aptal, sana herkese güvenme demiştim değil mi?
Lucy rahatlamıştı ama o sırada bileklerinde keskin bir acı hissetti, kollarına baktığında anladı onu zincirlemişlerdi.
Natsu adım adım Lucy'e yaklaştı. Lucy Natsu'yu ilk defa bu kadar kızgın görmüştü attığı her adımda ayaklarından ateşler çıkıyordu.
-Natsu canım yanıyor.
Natsu Lucy' yaklaştı demirleri eritti. Lucy o anda kollarında güç kalmadığı için natsu'nun kucağına doğru düştü, Natsu sevdiği kızın kulağına bir şeyler fısıldadı.
-Omzumu sana vermiştim değil mi? Dinlenmek içinde omzumu kullan prenses Lucy.
Lucy hafifçe kafasını kaldırınca sevdiği adamın kendinden emin gözlerini gördü, aklında sadece bu gözleri görmek vardı tüm bu zaman boyunca, Lucy Natsu'nun pembe saçlarını okşadı.
-Tüm bu zaman boyunca hep aklımdaydın, beni kurtardığın için teşekkürler Natsu.
1 SAAT ÖNCE FAİRY TAİL
Natsu küçük adımlarla Lucy'nin odasının önüne geldi. Kapıyı tıkladı içerden bir ses gelmeyince tekrar çaldı yine bir ses yoktu, uyanıp aşağı indiğini düşündü.
-Sanırım beni beklemeden indi , dün onu çok üzdüm özür dilemeliyim.
Natsu Loncanın barına geldi. Etrafa bakındı
-Günaydın Natsu-kun.
-Ah günaydın Levy, ac-acaba Lucy'i gördün mü?
-Hayır bu sabah hiç görmedim, bir sorun mu var?
-Hayır, sağol
Natsu bir masaya oturdu, elini alnına götürdü gözlerini kapatmıştı.
-Hey git odanda uyu ateş kafa.
Natsu gözlerini açınca önünde sıcak bir yemek ve gülen arkadaşını gördü.
-Bana laf atacağına üstüne bir şey giy sapık herif.
-Hadi ama alışın buna artık, ben böyleyim. Ye şunu suratın solgun gözüküyor.
-Biliyoruz biliyoruz. Teşekkürler ama pek iştahım yok
Gray Natsu'nun yanına baktı.
-Lucy nerde?
-Sende mi onu bugün hiç görmedin?
-Evet, Natsu bir sorun mu var?
-Biz dün gece kavga ettik ve sonuç gördüğün gibi bana kırılmış olmalı.
-Aslında sana kırgın falan değil.
Natsu Gray'ın yanına sonradan oturan Juvia'ya baktı.
-Ne o zaman
-O sadece senin, ona kızmanı anlamış değildi ama ben ona yardımcı oldum. Daiki'yi kıskanmışsın belli ki Natsu
Juvia bu söylediğine gülerken, Natsu endişeli bir şekilde ayağa kalktı etrafa bakınmaya başladı.
-Hey Daiki nerde?
-Sahi sen söyleyince fark ettim onuda bu gün hiç görmedim, sen gördün mü gray?
-Hayır, görmedim
Natsu ellerini hızla masaya vurdu, Lucy'nın odasına doğru koşmaya başladı, kapının önüne gelince kapıyı açmaya çalıştı ama kapı kitliydi, omzuyla kırmaya çalıştığı zaman anlamıştı kapı büyüyle kitliydi.
YORUMLARLA DESTEK VERİRSENİZ ÇOK SEVİNİRİM TEŞEKKÜRLER :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA İHTİYACIM VAR
Fiksi Penggemar’'Özür dilerim sen beni korudun ama ben yine hata yaptım, sevdiğin biri tarafından ihanete uğramak çok acı verici, seni kaybetmek çok acı verici başka bir hayatta yine karşılaşalım ıgneel, seni bekliyor olacağım’’ Hikayenin acı sonu, yeni bir hi...