Geleceğine Koş

853 69 20
                                    

Bir tek kendi değil Natsu bile güçsüz bir şekilde yerde yatıyordu ona doğru yaklaştı.

-Natsu, hey Natsu iyi misin?

-Ben iyiyim çabuk kaç.

-Seni bırakamam birlikte kaçalım hadi tutun bana kalkmaya çalış.

Natsu o sırada Lucy’nın elbisesindeki kanı fark etti.

-Sen yaralandın mı?

-Önemli bir şey değil sadece birkaç çizik

Natsu başını öne eğdi kendi bu kadar zayıfken  Lucy’İ nasıl koruyacaktı ki. Hem bu ülkede büyüde yapamazdı. Onu nasıl koruyacaktı

-Özür dilerim seni koruyamadım

-Neler söylüyorsun sen şimdi bunları konuşmanın sırası mı? Kalk hadi!

Lucy etrafına bakındı babası neredeydi yada Erza o karışıklıkta birbirlerini kaybetmişlerdi kafasını tekrar çevirmesiyle karşında Ejderhayı gördü. Ejderhayla göz göze gelmişlerdi. Lucy korkudan elleri titremeye başladı.

-Ejder Prenses Sora Seni sonunda buldum yıllardır seni arıyorum Prensesim

Ne Sora mı? Sora’da kim diye düşündü Lucy

-Lucy kaç hemen Bu ejder senin peşinde git hemen!

-Ben korkuyorum kaçamam, gidemem

Lucy başını elleri arasına aldı, ağlamaya başladı, artık elleri değil bütün vücudu titriyordu. Başında sıcak bir el hissetti kafasını çevirdiği anda babası ona kanayan yüzünün arasından gülümsüyordu.

-Biz buradayız kızım seni koruyacağıma dair annene söz verdim, hadi kalk şimdi git buradan.

-Baba ne yapmayı planlıyorsun!

Babası Lucy’nın dediğini duymamış gibi yaptı kızını koruman için onun önüne geçti.

-Seni koruyacağım Lucy merak etme baban burada. Kaç kurtar kendi bu sarayın dışına çık başka insanlarla tanış, maceralar yaşa, arkadaşlar edin onlarla gül onlarla ağla burada yaşadığın zamanları unut Lucy artık özgürlüğünün tadını çıkart seni seviyorum. Ve  bu kral olarak sana son emirim koş, hiç durmadan koş yorulsanda koş, düşsen bile koş artık arkana bakma geleceğine koş Lucy.

Kral jude belindeki kemerde bulunan kılıcını çekti ejdere doğru tuttu.

-Yolun sonuna geldin Acnologia.

Acnologia denen ejder Kral Jude’yi görmemezlikten geldi sadece kanat darbesiyle onu duvara fırlattı, Kral Jude kanlar içinde kalmıştı, canavarın gözleri kaçmaya çalışan prensesteydi.

-Prenses Sora yıllardır sizi arıyorum size ihtiyacım var

Acnologia tekrar havalandı hedefi Lucy’di, sadece bir kanat hareketiyle Lucy ve Natsu’nun önünü kesmişti.

Lucy gözyaşları içinde koşarken önünde beliren canavarı son anda fark etti korkudan bir adım geri gitti ama ayağı yerdeki taşa takıldı ve düştü Natsu hemen onu kaldırmaya çalıştı o sırada büyük bir el daha doğrusu bir pençe Lucy’e doğru yaklaştı, Lucy korkudan gözlerinin kapattı artık sonun geldiğini düşünürken acı bir ses duyuldu canavardan.

-Er-erza?

-Biraz geciktim üzgünüm Lucy.

Erza bir kılıç darbesiyle ejderin elinde bir kesik bırakmıştı.

-Hadi kalk kaçmamız gerek prenses

-Erza iyi ki geldin ben çok korktum

-Ben burdayım artık korkmana-

Bu arada ejder pençesindeki acıyla daha sinirlendi öyle bir kükrediki  sarayda deprem olur gibi sarsıntılar olmaya başladı.  Ejder tekrar havalandı peşlerinden gitmeye başladı.

-Gidin

Erza durdu Lucy’e sarıldı.

-Gidin ben onu oyalarım

-Hayır Erza birlikte kaçalım sende bırakma beni hani hep yanımda olucaktın.

Erza Lucy’e hiçbir şey söylemedi, sadece Natsu’ya baktı, Natsu  Erza’nın ne demek istediğini anlamıştı Lucy’nın elinden tuttu kaçmaya başladır.

Lucy tek yaptığı arkasına bakıp kaçmaktı, elinden geleni bu kadardı oysa annesine söz vermişti güçlü olacaktı. Lucy gözyaşları içinde uzaklaşırken arkasına sönüp arkadaşına baktı Erza’nın yaptığı Lucy’e kocaman gülümsemekti sonra toz bulutu arasında kayboldu. Lucy çığlık atan gözyaşlarıyla bağırdı.

-ERZAAAAAAAA!!!!

SANA İHTİYACIM VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin