Kapıda bir anda büyü çemberi oluştu, Natsu açmaya çalışsada kapı açılmadı.
-Büyü çok kuvvetli.
-Ne? Nasıl olur yoksa Daiki mi?
Bu Natsu'nun arkasından koşup nefes nefese kalmış Gray söylemişti.
-Nasıl açmalıyız.(Juvia)
-Juvia sen masterı çağır.
-Ta-tamam Gray-sama.
-Natsu bekle Master bir yolunu bulur.
Natsu bu lafının üzerine Gray'a kızgın yüzüyle baktı.
-Zamanımızı boşa harcayamam Lucy tehlikede olabilir.
Gray Natsu'yu böyle görünce bir şey diyemedi.
-Ne yapmayı planlıyorsun peki.
-Ateşimle kapıyı kırıcam.
-Haaaa? Ateşinle mi?
-Evet, geri çekil.
Gray bir adım geri çekildi, o sıra natsu elindeki ateşi çoktan kapıya vurmuştu.
-KARYUU NO TEKKEN(ateş ejderinin yumruğu)
Kapı Natsu'nun attığı ateş yumruğuyla birlikte yerle bir olmuştu, Gray bunu görünce gözlerine inanamadı nasıl bir güç bunu başarırdı.
Natsu hemen Lucy'nin odasına girdi, tahmin ettiği gibi oda boştu ama Lucy'nın camı açıktı buradan kaçırılmıştı, Natsu Gary'e döndü.
-Onu bulmalıyız, Daiki eminim o pislik Lucy'i kaçırma cesaretinde bulundu. Onu geberteceğim. Gray burada sana yemin ediyorum pisliği Lucy'e dokunduğu için geberteceğim.
Natsu bunları söylerken ne kadar sinirli olduğu gözlerinden belli oluyordu.
-Natsu biraz sakin ol onu bulacağız biz buradayız biz aileyiz unuttun mu? Lucy'i birlikte bulacağız.
-Ama nasıl onun nerede olduğunu bile bilmiyorum.
-İnanırsan, başarırsın Natsu.
Natsu camın dışından gelen bu sesi tanımıştı Ona büyüyü öğreten, yıllar önce Prenses Sora'nın koruması olan ateş ejderi Igneel'dı.
Natsu gözlerine inanamadı yıllar sonra onun burada ne işi vardı. Hiç değişmemişti kırmızı büyük kanatlar, ne kadar korkunç gözükse bile, bir insanı koruyan nazik pençeler Natsu bunu çok iyi biliyordu.
-Igneel??
-Uzun zaman oldu Natsu, her zamanki gibi yine çok asisin.
Gray tüm olup bitene anlam verememişti, hayatında ikici kez bir ejder görüyordu. İlki ailesini, köyünü her şeyini elinden alan kara ejder, ikincisi ise korkunç gözükmesine rağmen sıcaklığı insanın içine işleyen kızıl bir ejder.
-Bi-bir ejder.
Gray bunu söyledikten sonra Igneel Gray'e döndü.
-Üzgünüm sizi korkutmuş olmalıyım.
Igneel'ın bir anda etrafını sarı bir ışık sardı, ortaya kızıl saçlı, orta yaşlı bir adam çıktı.
-Umarım bu anlaşmamızı kolaylaştırır. Ben ateş ejderi Igneel yani normalde ejderim ama hayatımın bir çoğunu böyle insan formunda geçiyorum.
-Igneel insana nasıl dönüşebildin.
Igneel'ın yüzünde önce küçük bir tebessüm oldu sonra başını öne eğdi.
-Onun sayesinde... Ejder Prenses Sora. Bu onun bana bir hediyesi
Igneel başı eğik bir şekilde yumruğunu sıkarken konuşmasına devam etti.
-Ölmeden önceki hediyesi.
Natsu ve Gray bunu duyduklarında çok üzüldüler, bunu fark eden Igneel gülümsedi.
-Üzülmeyin, Prenses Sora ölmeden önce bana ''başka bir hayatta tekrar karşılaşalım''dedi ben o günü bekliyorum belki yıllar sürecek ama onun beni bir yerde beklediğine eminim bu yüzden üzülmeyin. Sora ile aramızdaki tek fark o gökyüzünde bende yeryüzündeyim, evet biraz uzak ama onun yanımda olduğunu biliyorum. Bu yüzden onun yanına gitmeden önce yapmam gereken o kara ejderi yok etmek.
Igneel son cümlesini söylerken ses tonu ve gözleri çok korkutucuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA İHTİYACIM VAR
Fanfic’'Özür dilerim sen beni korudun ama ben yine hata yaptım, sevdiğin biri tarafından ihanete uğramak çok acı verici, seni kaybetmek çok acı verici başka bir hayatta yine karşılaşalım ıgneel, seni bekliyor olacağım’’ Hikayenin acı sonu, yeni bir hi...