İkizler Sahnede

710 58 4
                                    

Sert esen rüzgar kızların saçlarını önlerine getirdi, kızlar elleriyle saçları geri attılar, diğerinden biraz daha uzun olan kız yanındaki kıza baktı.

-Yumi neden buradayız?

-Görevimiz bu Yuri.

-Çok sıkıcı.

Donuk bakışlı kızlar ağaçların arkasından önlerinde duran binaya bakıyorlardı.

-FairyTail ne?

-Yuri bunu bilmesekte olur, görevimiz LucyHeartfilia’yıMastera götürmek.

-Tamam, Daiki nerede?

-Bilmem

Kızlar Loncayı izlemeye devam ederken arkalarından bir erkek geldi.

-Bak bak bizim ikizler görevlerine ne kadar sadıklar böyle hemen izlemeye başlamışlar.

Kızlar pembe elbiselerini tutararak aynı anda arkalarına baktılar,  gözleri donuk ve oldukça ürkütücüydü.

-Yumi bu adamı sevmiyorum.

-Bende Yuri.

-Kızlar kızlar beni gibi bir erkeği sevmemek büyük bir hata

Çocuk kızlara göz kırptı kızlar bunu görünce aynı anda önlerine döndüler.

-Hey beni takın burada bir şey diyorum.

-Gidelim Yuri.

-Tamam Yumi.

Kızlar sarı saçlı uzun boylu çocuğun önünden geçerken aynı anda konuştular.

-Bu işi sana bırakıyoruz Daiki, işini düzgün yap.

İkizler saniyeler içinde gözden kayboldu.

-Bu ikizler beni hasta ediyorlar, bakalım bakalım kimmiş bu Lucy.

Çocuk ağaçların arkasından binanın kapısına doğru bakmaya başladı o sırada kapıdan iki kişinin çıktığını gördü biri uzun boylu pembe saçlı bir çocuk yanında ise sarışın uzun saçlı bir kız vardı çocuk kızın yüzünü görünce çok şaşırdı.

-Prenses Sora? Hayır hayır bu olamaz o öldü bu kız hedefimiz olan Lucy Haertfilia, yeni ejder Prenses. Ama onlar çok benziyorlar.

-Sen kimsin?

Çocuk yakalandığını düşünerek korkuyla arkasına döndü karşısında iki tane mavi saçlı kızlar vardı. Biri çocuk gibi gözüyordu tatlıydı, diğeri ise daha soğuk bir yüzü vardı. Daiki telaşlı bir şekilde konuşmaya başladı ne söylemesi gerektiğini düşünmeye başladı kendi kendine’’ sakin ol Daiki hadi bir şeyler düşün bul’’ diyordu. Bir anda aklına bir fikir geldi.

-Ben… ben Daiki Fairytaile katılmak istiyorum ama utanıyorum bu yüzden içeriye giremedim.

Kızlar bunu duyunca yüzleri güldü.

-Pekala, Daiki’ydi dimi?

-Evet Daiki.

-Memnun oldum ben Juvia buda Wendy bizimle gel sana yardımcı olacağız Daiki-san.

-Teşekkürler.

Daiki, juvia ve Wendy’i takip etmeye başladı. Sonunda Fairytailin kapısına geldiler bahçede iki kişi vardı.

-Natsu-san.

-Yo Wendy, juvia geldiniz demek. Göreviniz iyi geçti mi?

-Evet, evdeyiz

Natsu’nun gözü kızların arkalarındaki adama takıldı.

-Bu kim Juvia?

-Juvia-san gitti.

-Hee şimdi buradaydı hangi ara gitti.

-Gray-san’ının yanına gitti yolda sayıklayıp duruyordu zaten.

-Ahh! Bu Juvia gerçekten inanılm-

-Peki siz kimsiniz.?

-Hey beni niye kimse takmıyor.

-Haha pardon Natsu-san

Daiki olanları izlerken, gözü sarışın kıza takıldı, kalbinde bir sıcaklık hissetti. Hemen Lucy ile konuşmak istedi

-Prenses so- Lucy değil mi?

-Sadece Lucy, Merhaba sizde mi Loncadansınız.

Natsu hemen lafa atıltı.

-Hayır ilk defa görüyorum. Wendy kim bu herif

-Herif mi? Herif biraz… ehhh neyse pardon söylemeyi unuttum yeni üye daha doğrusu loncaya katılmak istediğini söylüyor. Juvia-san Mastera soracaktı zate-

-Gerek yok sormaya, geri dön sana burada yer yok.

Daiki bunların hiç birini duymuyordu, çünkü onun gözleri Lucy’e takılı kalmıştı, bu kalbindeki sıcaklık neydi, Kızın gözleri çok ciddi bir o kadarda nazikti. Kendini kıza çeken bir şeyler vardı, büyülenmiş gibiydi belkide bu Sora’nın gücüydü.

-Natsu burası bir büyü loncası isteyen katılabilir, buna sen karar veremezsin.

-Bunak sen ne ara geldin.

Master Makarov, Daiki’ye döndü.

-Aramıza hoş geldin evlat.

-Teşekkürler Ben Daiki sadece Daiki.

Akşamüstü yıkık bir kilisede.

-İkizler burda mı?

-Burada değiller emrettiğiniz gibi Prensesi izlemeye gittiler.

O sırada içeriye iki kız girdi. Kızlar aynı anda konuşmaya başladılar.

-Girebilir miyiz Zen-sama.

-Yuri, yumi bana bir daha o isimle seslenmeyin demiştim, o isim çok geçmişte kaldı.

Zen denilen adam bunları söylerken sesinde kızgınlık bir o kadarda üzüntü vardı.

Kızlar özürlerinin bir ifadesi olarak başlarını eğerek, aynı anda konuşmaya devam ettiler.

-Özür dileriz, tekrar olmayacak acnoliga-sama. Ama sizi insan formunda görmek bizi oldukça şaşırttı.

-Değil mi Yuri?

-Evet yumi.

-Evet Ejder formunda etrafta dolaşmak oldukça tehlikeli olduğu için, insan formuma döndüm ama bunu çok sık yapamıyorum büyü gücümü çok fazla emiyor.

Siyah saçlı adam konuşurken nefes nefese kalmıştı bile.

-Her neyse bunları konuşmanın sırası değil, size söyleneni yaptınız mı?

İkizler konuşmasında hareketlerine  kadar her şeyi aynı anda yaparlar, önce elle tutuştular sonra birbirlerine bakıp gülümsediler.

-Tabiki bizi ne sandınız, emrettiğiniz gibi ejder Prensesi bulduk, ama bir sorun var büyü loncasına katılmış.

Adam bir anlığına şaşırdı ama tepkisi yerini endişeye bıraktı.

-Büyü loncası mı? İşte bu hiç iyi olmadı. Eğer bizden önce gücünü ortaya çıkarırlarsa bu bizim zararımıza olur.

Kızlar kendinden emin şekilde tekrar gülümsediler.

-Merak etmeyin efendimiz, Daiki orada bıraktık, o bu işi halledecektir. Değil mi Yuri.

-Haklısın Yumi.

Kızlar yürürken gülüşmeye devam ettiler, küçük gözükmelerine rağmen ikisindende hissedilen büyü gücü oldukça büyüktü.

Tam bir hafta sonra tekrar aranızdayım  gecikme için özür dilerim keyifli okumalar :D :D 

SANA İHTİYACIM VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin