1. Durak

44.5K 2.8K 5K
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ankarayla Bozuşuruz - Perdenin Ardındakiler

1.DURAK

"Akasya, bu acı haykırışın döndürür mü gidenleri yuvaya?"

45.Durak,

Son durak,

Her anlamda.

Siyah sayfanın üzerine düşen mürekkep taneleri bana yağmur damlalarını hatırlatıyordu. Mürekkebin yavaşça kâğıda bulaşmasını ve istediğim harfi oluşturmak için kâğıtta dağılmasını izledim.

İçimde bir boşluk vardı. Yıllardır geçmeyen, beni kendi geçmişime mecbur bırakan bir boşluktu bu. Son yirmi dört yıl öyle zor geçmişti ki, her şeyi nasıl atlattığım hakkında hiç kimsenin bir fikri yoktu.

Yüzümde, bildiğim ama kendime bile itiraf edemediğim bir gerçeğin yansıması vardı. 26 Haziran gecesi, yeniden başlayacağım gün olacaktı.

İçimdeki his büyüdü, korkuya dönüştü. Korkunun yavaş yavaş yığıldığı bedenimde bir karın ağrısı hissettim. Elimdeki kalemi bıraktım ve küçük masamın başından kalktım.

"Akasya, gelmiyor musun?" Gamze'nin sesi kulaklarıma ulaştığında, istemsizce gülümsedim. Gözlerim her anını ezberlemek istercesine odanın duvarlarında dolaştı. Bir fotoğraf alacak mıydım bu sefer yanıma? Kaçıncı kez terk edişimdi bu insanları? Kaçıncı kez gidiyordum ardıma bakıp gitmeden?

"Geliyorum ben, sen çık," diye mırıldandım kapının arkasında beklediğini bildiğim Gamze'ye. Ardından odanın içerisinde gözlerimi dolaştırmaya devam ettim.

Mersin'de geçirdiğimiz son gece olduğunu bilemezlerdi. Kaldığım oda çok geniş değildi fakat küçük de değildi. Bir dolap alma ihtiyacı duymamıştım. Ayaklı askılığa dizdiğim gömleklerim ve elbiselerim dışında çekmecem vardı ve diğer kıyafetlerimi çekmecede saklıyordum. Ayakkabılarım, askılığın altında şeffaf ayakkabı kutusunun içerisine dizilmişti.

45. DURAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin