Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi ihmal etmeyin, keyifli okumalar...3. DURAK
Let Me Down – PowellSullivan
"Gitmeye cesaret etmek kolaydır canın yanınca, peki ya unutabilecek misin bıraktıklarını ardında?"
İçeriye girdiğimde yüzümde tatlı bir tebessüm vardı. Bu tebessüm Yekta'nın bana miras bıraktığı bir tebessümdü. Yabancı biriyle tanışmanın heyecanına karışan korkum içimdeki duyguları körüklemişti. Otelin krem tonlarında döşenen koltuklarında gezindi gözlerim. Bir yanım dalgındı diğer yanım dikkatli.
Asansöre doğru ilerlediğimde son anda durdurduğum asansörün içerisinde birkaç yaşlı adam ve birkaç kadın olduğunu gördüm. Bakımlı, uzun boylu kadınların üzerinde gözlerimi biraz gezdirdiğimde, buraya ne için geldiklerini anlamıştım. Sevgililerdi ya da bir yasak ilişki. En basiti ise hayat kadını veya adamı.
İnsanların yaşam tarzıyla daha fazla ilgilenmek istemediğimden, gelen asansöre binerek kat numaramın yazılı olduğu tuşa bastım ve kapıların kapanmasını izledim. Asansör yukarı çıkarken gelen sesler kaşlarımı çatmama sebep oldu.
Ah, hadi ama ses yalıtımı bile yok muydu?
Odamın, bu seslerle dolmamasını umarak derin bir iç çektim. Asansör durduğunda hızlı adımlarla sırt çantamı bıraktığım odama doğru ilerledim. Kapıya kartımı okutarak içeriye girdiğimde, sabah yere attığım havlunun hâlâ bıraktığım yerde olduğunu gördüm.
Kapıyı kapatarak yeni aldığım çantamla pembe biletlerimi komodinin üzerine bıraktım ve üzerimdeki gömleği bir çırpıda çıkarttım. Ardından pantolonumu çıkartarak havlunun yanına bıraktım.
"Ah!"
Gelen ses, gözlerimi devirmeme sebep oldu. Muhtemelen üst katımdan bir kadının inleme sesleri geliyordu ve ben bu oteli, 'Ailenizle kalabileceğiniz tatlı bir otel,' güvencesiyle tutmuştum.
Üzerimde siyah iç çamaşırlarım kalmıştı, daha fazla oyalanmak istemediğimden kendimi geniş yatağın üzerine bıraktım.
Gözlerimi kapattığımda gözümün önüne yüzü geldi. Siyah saçları, kahve gözleri ve kaba olmamasına rağmen dokunma ihtiyacı duyduğum kasları.
Yüzünü hiç unutmayacağımı hissediyordum ve içimde hissettiğim romantik havaya ek olarak yukarıdan inleme sesleri geliyordu...
Yattığım yataktan kalkarak sırt çantamı bıraktığım banyoya doğru ilerledim. Çantamı elime alarak odamın balkonuna çıktım. Seslerden ötürü içerde uyuyamıyordum, hiç olmazsa burada biraz kendimle baş başa kalabilirim diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
45. DURAK
Teen FictionAkasya, geçmişinin ona hissettirdiklerinden kaçarken her yıl şehir değiştirmek zorundadır. Bir yıl boyunca edindiği arkadaşlıklarını, ilişkisini geride bırakarak doğum gününde yola koyulur. On sekiz yaşından beri her gittiği şehirden biraz daha yarı...