Giriş

68.9K 3.3K 2.4K
                                    

45. DURAK
23 Mayıs, 2021

31 Temmuz 2022, yeniden

31 Temmuz 2022, yeniden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Barış Diri - Derinden

🕊

Şehirler mi bizi terk eder, yoksa biz mi
şehirleri terk ederiz?

Rüzgarın uğultusu, benim için yeniden başlama vaktinin geldiğini anlatıyordu. Sarı saçlarımın arasına karışan kum tanelerini umursamamaya çalıştım.

"Yeniden başlamak mümkün." demişti yıllar önce çok sevdiğim bir yazar.

Yeniden başlamak gerçekten mümkün mü?

Güneş ışıkları gözlerimi alırken son kez bu şehre baktım. Deniz dalgaları ayaklarıma kadar gelip geri çekilirken, içimde tarif edilemez bir burukluk vardı.

Bu şehri terk ediyordum.
Bir yeni şehir.

Duraklar, yolcuları olmasa hâlâ anlam taşır mı?

45. Durak.
Bir adam,

Belki bir gün o da benimle yeniden başlar.

45 çıkmazı,
Son durak.

Belki de yeniden başlamak mümkün değil.

Haziran, hazan vaktidir Akasyalar için.
Haziran, veda vaktidir Akasyalar için.
Haziran, sil baştan başlama vaktidir benim için.

Belki de hiç başlamadan, tükeneceğiz.

"Neden veda mektubu bile yazmadığımı sormayacak mısın?" diye sordum inatla. Bir şeyleri merak etmiyor oluşu bazen beni öyle sinirlendiriyordu ki her şeyi ona zorla anlatıyormuşum gibi hissediyordum.

Kibardı, sessizdi. Ama aynı zamanda kibirli ve uzaktı. Kötü biri değildi bunu görebiliyordum. Hatta iyi olduğunu bile söyleyebilirdim. Yine de bir şeyler istedim.

Belki de sadece bana ilgi göstermesini istedim fakat bunu ona itiraf edemedim.

"Hayır." dediğinde kaşlarım çatılmıştı. Kolay kolay ağlayan bir insan değildim, fakat o dokunsa ağlarım gibi hissediyordum.

"Neden?" diye sordum kırgın çıkmasına engel olamadığım ses tonumla. Vereceği cevabı merakla bekliyordum. Kollarını viyadüğün demirliklerine yasladı. Altımızdan geçip giden arabalar bana ölü şehirleri anımsatıyordu.

Sanki herkes bir hayalden ibaretti ve koca şehirde sadece biz vardık.

"Çünkü; neden yazmadığını biliyorum Akasya." diye mırıldandığında boğuk sesi ona dönmeme sebep oldu. Güzel ses tonu bile beni etiketlemeye yetiyordu.

Hiç kimsede duymadığım güzellikte bir ses tonu vardı ya da ben öyle zannediyordum. Siyah saçları, gecenin karanlığına karışırken her gece onları karıştırmak istiyordum.

Bazen boynunu öpmek, dudaklarına dokunmak onu hissetmek istiyordum.

Benimle hiç konuşmasa, sadece sussa bile beni bir tek o anlar, bir tek o yardım eli uzatır gibiydi.

Yekta Emir Ilgaz, beni içine yuvarlandığım çaresizlikten çekip alır, kurtarırdı.

"Çünkü;" Diye mırıldandı yeniden. Bugün diğer günlere kıyasen bana daha fazla cevap veriyordu ve bu durum bile içten içe mutlu olmama yetmişti.

"Bir açık kapı bırakıyorsun kendine. Bu senin dilinde gidiyorum ama aslında hiç gitmedim demek. Bütün eşyalarını toparlamıyorsun mesela, bir iki kıyafet alıp her şeyini geride bırakıyorsun. Gidiyorsun ama her an geri dönebilirsin. Yatağını dağınık bırakıyorsun, çünkü belki de dönüp toparlarsın. Terk ettiğin yüzüncü şehir de olsa, sen gitsen bile şehirler seni terk etmesin istiyorsun."

Tek nefeste kurduğu cümleye karşılık şaşkınlıkla ona baktım. O ise bana değil, geçip giden arabalara ve akan şehre bakıyordu. Söylediklerine karşılık verecek bir cevap bile bulamadım.

Nasıl bu kadar kendinden emin konuşmuştu?

Derin bir iç çekerek nefes aldığımda, bana doğru döndüğünü fark ettim. Elleri, ellerime değdi ve ben ne olduğunu anlayamadan diğer eliyle çenemden tutarak yüzümü kendisine çevirdi. Bir eli elimde, diğeri çenemdeyken bana doğru fısıldadı. Şehrin gürültüsünden sesini zor duysam da ne dediğinden oldukça emindim.

"Şehirler insanları terk etmez Akasya, korkma."

Buraya bir yıldan daha aşkın bir sürenin ardından yeniden dönüyor olmak garip hissettiriyor ama en iyisinin bu olduğuna inanıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Buraya bir yıldan daha aşkın bir sürenin ardından yeniden dönüyor olmak garip hissettiriyor ama en iyisinin bu olduğuna inanıyorum.

Kırk beş benim için hep farklı oldu, özel oldu. Hâlâ ilk bölümünü okuduğumda içim o buruk heyecanı ve korkuyu hissediyorum.

Yekta Emir Ilgaz, bana yeniden başlamayı öğretti hem de her seferinde. Kırk beş bana her anlamda çare oldu, umarım kelimeler size de ulaşır.

45. Durak,
Her anlamda son durak.

45. DURAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin