Akşam Yemeği

331 28 16
                                    

Y/N'nin anlatımıyla
Kuşun kanadına hazırladığım merhemi sürerken Harry'e döndüm. Sabahki sohbetimizden sonra karşılaşmamız garip bi tesadüftü.
Harry:"Weasley ailesini tanıyor musun?"
Elena:"Hayır çok değil ama sanırım anne babam tanıyormuş.."
bir süre durup bana baktı.
Harry:"Bu aslında biraz garip Sirius bana bir kızı olduğundan hiç bahsetmemişti."

Birden dona kaldım. Babamı takıyor muydu?
Elena:"O benim doğduğumu bilmiyor. Annem hamileyken Azkaban'a girdi bu yüzden doğmadan öldüğümü düşünüyordur. Teyzemler babama anlatmamış çünkü V- yani ismi lazım değil onunla benim yerimi bulabilirmiş"

biraz durdu. Sanki soru sorma sırası bana geçmiş gibi hissediyordum.
Elena:"Peki... Sen Siriu- yani babamı nereden tanıyorsun?"
Harry:"Şey ee- o benim vaftiz babam."
Biraz durduktan sonra aklıma Teyzemin anlattıkları geldi.
Elena:"Sen Lily Evans'ın oğlusun"
Biraz durup garip bi gülümseme yaptı.
Harry:"Annemi tanıyor musun?"
Elena:"Evet annemle çok yakın arkadaşlarmış. Evde annen, annem ve sanırım bayan Weasley'nin olduğu bi fotoğraf var. Bir süre düşündü. Keşke o sırada aklından geçenleri bilseydim... Yaralı kuşa tekrar döndüm. Acısı biraz olsun dinmiş olmalıydı.
Elena:"Hala çok acıyor mu?"
dediğimde kuştan hafif bir cikleme sesi geldi.
Elena:"İstersen seni Hogwarts'a götürebilirim ne dersin?"
Kuştan tekrar bir cikleme geldi ve bu seferki enerjikti. Aslında ne dediğini anlıyordum ama kafamda bizim dilimize çevirmek zor.
Elena:"Tamam o zaman anlaştık. Oraya gittiğinizde içinde kalman için sana bir kafes ve mama alırım yarın olur mu?"
Kuş tekrar ciklemeye başladı ve bu sefer gerçekten mutlu gibiydi.
Harry:"Onları anlamak güzel olmalı."
Elena:"İnan bana öyle"
dedim ona dönüp. Gözlerine baktım iyice. Okyanus mavisi gözleri vardı. Bir kaç saniye boyunca birbirimize baktık. Sanki saatlerdir bakışıyormuşuz gibi hissetmiştim. Birden ayağa kalkıp malzemeleri toplamaya başladım. Oda aynı şekilde benden hemen sonra yavaş yavaş ayağa kalktı.
Elena:"Artık aşağıya inelim mi?"
Harry:(Olur anlamında kafasını salladı)
Birlikte alt kata indik. Diğerleri yemek yemeye başlamıştı bile. Harry ile karşılıklı oturduk.
Allison Teyze:"Kuş nasıl?"
Elena:"Daha iyi. Yarına bişeyi kalmaz"
Allison Teyze:"Hatırlıyorumda 6yaşındayken Felixle oynuyordun ve bir avcı onu bacağından vurmuştu. Aslında sıyırmıştı ve çok bişeyi yoktu ama sen yinede 1 ay boyunca her gün yanına gidip ona pansuman yapmıştın."
Elena:"Evet çünkü suçluluk duymuştum. (biraz sessizlik oldu. Allison teyze bana imalıca bakıyordu) Tamam. Aslında 1 ay pansuman yapmıştım çünkü Felix çok kötüydü ve bir anlığına annesi gibi avlandığını düşünmek acı veriyordu."
Son cümlemi kullanırken ciddiydim. Sanki Allison Teyzemle aramda bir rekabetteydik. Allison Teyze:"Hadi ama El. Avcının bacağını öyle sert ısırmıştın ki tüm orman büyücü kanı kokuyordu."
Elena:"(fısıldayarak) merak etme ilk ısırdığım o değildi."
Allison Teyze:" Ne dedin?"
Birden elimdeki çatalı sertçe masaya koyup derin nefes aldım.
Elena:"Ben doydum. Size iyi geceler."
Masadan kalkıp merdivenlerden çıkmaya başladım.

3.Çoğul ağızla yemek masası;

Elena odasına gitmişti. Allison hem endişeli hemde kızgın yüz ifadesi takındı.
Allison:"Tanrım Molly sende benim düşündüğümü mü düşünüyorsun"
Molly:"Aynı annesine benziyor"
Arthur:"Helena(elena'nın annesi) bir keresinde ortak salona üstü başı kan içinde gelmişti ve neden kanla kaplı olduğunu sorduğumuzda tavşan avlamaya çalışan bir öğrenciyi dövdüğünü söylemişti."
Allison Teyze:"Hadi ama Arthur. Elena tavşan avlayan çocukları dövse içim rahat olur. Her gece kaçmayı ve ormanda avcılara kafa tutmaya çalışıyor. Bir keresinde eve geldiğinde sol kolundan vurulmuştu. Sorduğumda ile dalın üzerine düştüm demişti."

Birden masadaki herkes gülmeye başladı.
Allison:"En azından at adamlarla iyi anlaşıyor."
Molly:"Bekle yoksa Felix dediğin çocuk bir at adam mı?"
Allison:"Tabiki. Bu hafta babasının yerine geçti ve kabile lideri oldu."
Arthur:"Bekle Frenze'nin oğlu mu?"
Harry:"Frenzeyi hatırlıyorum. Hagridle yasak ormanda cezaya kaldığımızda beni korumuştu"
Allison:"Evet Frenze iyi biridir ama çok yaşlandı. Oğlu onun gibi maceracı, hızlı, hırslı ve cesur. Elena ile 2yaşından beri en iyi arkadaşlar"
Ron:"Tanrım bir at adamla en iyi arkadaş olmak güzel olmalı"
Allison:"Tahminimce Felix şu an üzgündür. Dün akşam vedalaşırlarken Elena için kolay olduğunu sanmıyorum..."
Biraz sessizlik oldu.
Arthur:"Sirius şu an dışarıda bunu biliyorsun değil mi?"
Allison:"Ne?"
Arthur:"Geçen sene kaçıştan sonra dedikodular yayılmasın diye sihir bakanlığı Sirius'u yakaladığı ile ilgili yalan söyledi. Aslında yakalamadılar."
Allison:"Tanrım sen ciddi misin?"
Arthur:"Evet. Şu an saklanıyor. Artık ona anlatsan iyi olur."
Fred ve Geroge aynı anda:" Neyi anlatsa?"
Arthur:"Sirius Elenayı bilmiyor"
Hermonie:" Ne demek bilmiyor?"
Harry:"Elena annesi ile kaçarken doğmadan öldü sanıyor. Yanılıyor muyum?"
Allison:"Hayır yanılmıyorsun. Ama Sirius'un karşısına geçip kızın yıllardır yaşıyor ama sana söylemedik demek kolay değil."
Molly:"Sömestır tatilinde Sirius Kovuğa gelicek o zaman söyleriz."
Allison:"Haklısın böylesi herkes için daha iyi olur...

Herkes yemeğini yer ve kalkıp odalarına gider. Sonraki gün Elena için zor geçecek gibi...


-------------------------------------------------------

Nasıl yeni bölüm bebeklerim yorum yaparsanız bölümle ilgili sevinirim🥺

Gecenin Tilkisi (Harry Potter FanBook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin