Zarar

221 20 3
                                    

Harry'nin anlatımıyla;

Cho'yu duyunca bu kadar sinirlenmesi normal değildi. Tamam Cedric ile vurmam doğru değildi ama haklıydım. Çok sinirliydi ama ela gözleri sinirliyken bile parlıyordu. Birden sinirle ayağa kalktı. Hermione'ye döndü

Elena:"Ben gidiyorum. Akşam görüşürüz."

Arkasını dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Hermione:"Hey! Nereye?!"

Hermione bağırdığında çok geçti Elena çoktan gitmişti.

Ron:"Hey çocuklar okul diğer tarafta değil mi?"

Hepimiz dönüp Elena'nun gittiği yöne baktığımızda gittiği yönün okul değil orman olduğunu fark ettim. Siktir.

Hermione:"Son ormana gittiğinde güzel şeyler olmamıştı.."

Ron:"Hakısın"

Ormana doğru hızlı adımlarla gitmeye başladığımda Hermione ve Ronunda arkamdan hızlı adımlarla geldiğini fark ettim. Eğer Elena tekrar kendini kaybederse bu sefer öncekinden çok daha kötü yaralanabilir. Ormanın içinde ağaçlarda geçerken Hermione'ye döndüm.
Harry:"Hermione sen gidip Sirius'a mektup yaz bizde Elenayı bulmaya çalışalım"

Hermione:"Tamam dikkatli olun ve asanızı kaybetmeyin."

Hermione koşarak geri döndüğünde Ronla iyice ormanın derinliklerine inmiştik. Agh! Tam bi aptalsın Potter! Bi kerede çeneni kapalı tutsan n'olur?!

Harry:"El!"

Ron:"Elenaa!"

Harry:"Elena nerdesin?!"

Ron ile bağırarak Elenayı ararken hava kararmıştı bile. Ron'un belli etmemeye çalışsada bacakları titriyordu ve gergin gibiydi.
Ron:"Harry geri mi dönsek belki El çoktan dönmüştür?"

Harry:"Olmaz Ron eğer dönseydi Hermione bize bi şekilde haber verirdi."

Birden arkamızda bir hışırtı hissetmemiz ile ikimizde arkamızı dönüp asalarımızı doğrulttuk.

Ron:"K-k-kim var orda?!"

Ses gelmeyince Ron'la birbirimize baktık. Ardından ses bize doğru yaklaşmaya başladı. Çalılığın arasından bir yaratık görünce Ronla bir iki adım geri adım attık.

İkimizde kaskatı kesilmiştik. Birden bizim görebileceğimiz bi alana girdi ve derin bir nefes aldım.
Harry:"Sirius! Ödümüzü kopardın!"

Sirius dönüşüp kahkaha atmaya başladığında Ron hayalete benziyordu.

Sirius:"Üzgünüm çocuklar bende sizi arıyordum"

Harry:"Elenayı buldun mu?"

Sirius:"Evet bi şelalenin başında oturup kafa dinliyormuş sadece. Sizden haber olmadığını duyunca aramaya çıkmak istedi ama onun yerine ben geldim."

Harry:"Saol Sirius. Bence geç olmadan okula dönsek iyi olur Snape bizi görürse başımız derde girer"

Sirius:"Beni takip edin :)"

Ron ile Sirius'un animegus halini hızlı adımlarla takip ettik. Yarım saatin sonunda okula gelmiştik. Sirius bize başını sallayıp tekrar ormana girdi. Hızlıca kimseye görünmeden binaya girdik ve ortak salona çıktık.

Elena'nın anlatımıyla;

Yaklaşık 2 saattir Harry ve Rondan haber yoktu. Umarım babam onları bulmuştur. İkiside salak.

Hermione:"Elena otur artık başım döndü yemin ederim.

Elena: "Tamam ama nasıl sakin olayım. İkiside kendi kafasına göre iş yapmış. Ya başlarına bişey geldiyse Hermione?"

Yaklaşık 15-20 dakika geçmişti. Hala gelen giden yoktu. Koltuğa oturmuş şöminenin yanışını izlerken iyice uykulu bi şekilde beklemeye devam ediyordum. Ortak salonda ben ve Hermione dışında kimse yoktu. Ortak salon kapısının açılma sesiyle ikimizde ayaklandık. Ron ve Harry sonunda gelmişti. İkisinin yanına gidip kafalarına okkalı bir geçirdim.

Elena:"Ya siz kafayı mı yediniz?! Bu saatte yasak ormana hangi akla ziyade gittiniz!"

Harry:"Sana ne demeli?!"

Hermione Ron'u sanki bizi yalnız bırakmak istermişçesine çekiştirerek götürdü. Ortak salonda bitek ben, Harry ve çıtırdayan ateşin sesi kalmıştı.

Elena:"Bana ne mi denilmeli. Ne ne yapmamı bekliyosun?!"

Harry:"Bilmiyorum belkide bizi bu kadar endişelendirdiğin için özür dileyebilirsin?!"

Elena:" Oh! Sinirlendiğin zaman kokun daha hoş geldiği için ve seni oracıkta yememek için ormana gitmemin ve ardından en iyi arkadaşlarımdan 2sinden haber alamayıp kafayı yediğim için özür dilerim!"

Bir süre sessizlik oldu ve sadece bir çift zümrüt yeşili ve bir çift ela göz kendi kendine konuşuyor gibiydi. Oldukça gergindim çünkü ona bi nevi kokusunun dayanılmaz olduğunu söyledim. Tanrım! Biraz çeneni tut El. Bir kaç saniye sonra kollarıyla beni sarıp kafamı göğsüne gömdüğünde o anın şokuyla sadece dümdüz duruyordum. Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra ayrıldık.

Harry:"Özür dilerim bugün tam bi balkabağı beyinli gibi davrandım.."

Elena:"Evet biraz.."

İkimizin gülüşleri ortak salonda yankılanırken birbirimize bakıyorduk.

Elena:"Artık gitmem gerek iyi geceler"

Hızlıca arkamı dönüp merdivenlerden çıktım ve kızlar yatakhanesine girdim. Tanrım. Öylece arkamı dönüp gittim. Tam bi salağım. Yatakhaneye çıkıp odaya girdiğimde kızlar oturmuş sanki beni bekliyorlarmış gibiydi. Ne var anlamında bi ifade takındığımda Ginny kolumdan tutup beni yanlarına oturttu.

Ginny:"Balo günü şu gizli hayranınla buluşacak mısın?"

Elena:"Ne?"

Ginny:"Hadi ama El. Komidinin üzerinde mektup açık bi şekilde duruyordu ve üzerindede zırvalar zırvalar "benimle astronomi kulesinde buluş" diyordu."

Elena:"Oh siz ondan bahsediyosunuz."

Hermione:"Bak El. Biz biraz düşündük. Bu kişi seni yanlız kıstırmak istiyor. Ben ilk başta Cedric'ten şüphe etmiştim ama görünüşe göre o değil. Başka seninle çok yakın olan birini tanıyor musun? Çünkü tanımıyorsan bu gizli hayran sana zarar vermek istiyor olabilir.."

Gecenin Tilkisi (Harry Potter FanBook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin