On dördüncü bölüm "hazin"

66 34 41
                                    

İçerden Atakan ve Gökmen'in gülüşme sesleri gelince yaşadığım şeylerin kabus olduğunu düşündüm. Yataktan çıkmaya çalıştıkça vücudum ben kalkmamak için daha ağırlaşıyordu sanki.
"Atakan ,Atakaaan" duymuyordu beni.

Normal tabi duymaması ben bile kendi sesimi zor duyuyordum. Ama çok susamıştım , Allahtan yanı başımda duran sehpanın üzerinde su vardı, su vardı da kim verecekti bu suyu bana. Ellerime suya uzandım ve kendimi bir anda yerde buldum. Atakan koşarak yanıma geldi.
"Lilya ne yapıyorsun sen yerde"
" Kendimi kaybettim de onu arıyordum yerde. Ne yapcam su içecektim ama suyu alamadan yere düştüm "
"Bizi çağırsaydın ya "
"Atakan beni kaldıracak mısın artık ya "
"Pardon ya Lilya "

Atakan beni daha kaldırmadan Uzay odaya girdi .
"Ne arıyor o yerde " Allah'ım yarrabim sırayla mı geliyorlar ya .
"Kaldıracak mı biri beni , konuşmanızı mi bekliyim yoksa"
Atakan belimden tutup beni kaldırdı. Sehpanın üzerinde duran suyu bana içirdi , sanki on gündür su içmemiştim.

"Şimdi beni evime götürün hemde hemen "
"Tamam , Atakan Lilya'yı evine götürün sen ve Gökmen. Bende buradan eve geçeceğim, haberleşiriz"
"Tamam abi "
İnsan bir özür diler ya bir özür , hiç beni öldürmeye çalışmamış gibi davranıyor birde. Neyse iyi de yapıyor böylece bende onun gözümde daha ne kadar düşebileceğini görürüm.
Arabaya kadar Atakan ve Gökmen'in yardımı ile gelebildim. Eve gelinceye kadar ikiside çok kez özür dileyip benimle konuşmaya çalıştılar fakat ben onları duymamazlıktan geldim hep.

Eve varır varmaz yatağa atmıştım kendimi annemin veya babamın evde olup olmadığını dahi bilmiyordum. Bir tarafım evde olsunlar derken diğer tarafım olmamalarındaydı. Beni bu halde görmelerini istemiyordum. Nasıl kendime gelecektim ben. Aslında bir yolu vardı , annemin buna izin vermeyeceğini biliyordum ama yapmalıydım , bu insanlar bundan anlardı çünkü.

Kendimi uykunun kollarına bıraktım , beni bu dünyadan uzaklaştıran tek şeydi.

Annemin sesi ile bölünmüştü rüyam, oysaki çok güzel rüya görüyordum. " Kızım ne oldu sana bu ne hal."
"Anne ben hiç iyi değilim sonra konuşsak olur mu?"
"Tamam ben sana bir çorba yapayım istersen iyi gelir"
"Çok iyi olur anne"

Annem olmazsa ne yapardım ben , her şey , herkes bir yana annem bir yanaydı benim için , babamda öyle ama annem başkaydı. Annemi kaybetmek düşüncesi bile beni kahrediyorken gerçekleşmesini hayal dahi edemiyordum. Nerden geldi aklıma böyle saçma sapan düşünceler ya. Neyseki annem içeri girdi de bu düşünceler zihnimi terk etti.

"Anne babam geldi mi?"
"Yok ama aradı gelecekmiş yarın "
Oh be içim rahatlamıştı , üstümden büyük bir yük kalkmıştı resmen.
"İç şu çorbayı. Sen içene kadar bende bir nane limon kaynatayım onu da iç ve biraz da terlersen bir şeyin kalmaz. "

Annem gelene kadar çorbayı içmiştim, iyi hissediyordum da kendimi biraz.
"Al bunu da iç"
Minnetle anneme baktım. Gülümseyerek uzaklaştı benden sonra bir şey hatırlamış gibi dönüp bana baktı.
" Biraz iyi ol konuşacağız"

Bir iki saat yatakta oyalandıktan sonra kendimi daha iyi hissediyordum. Yataktan çıktım , yürümekte ne kadar zorlansam da annemin yanına gitmeliydim. Koridora vardığımda ise kafamdan kaynar sular dökülmüşe döndüm , annemin ağlama sesleri geliyordu , hem de kardeşimin odasından.
Kapı çalıp içeri girdim. Annemi bu zamana kadar hiç böyle görmemiştim, ağlamaktan gözleri şişmişti.

"A.. an.." cümlemi kurmadan gözyaşlarım benden bağımsız bir şekilde yanaklarımdan süzüldü. Hemen anneme sarıldım. " Bu.. bu son olacak anne artık bizim ağlama devrimiz bitti "
Annem benden ayrılıp kafasını hayır dercesine sallıyordu. Neden bahsettiğimi anlamıştı.
"Kusura bakma anne ama bu sefer sizi dinlemeyeceğim , arayacağım onu yani d..."
"Sus kızım öyle bişey olmayacak , bunu duymamış olayım. Ben kardeşini özlediğim için , senin bu halin için ağlıyorum. "
"Anne ben kararımı verdim , babam da gelsin ona da diyeceğim. Hem bana anlatmadıklarınızı da böylece öğrenmiş olurum. Sende ağlama lütfen , hep bana güçlü ol demiyor muydun? Bak işte ben güçlü olmaya karar verdim , şimdi sıra sende anne. Sil gözyaşlarını , emin ol bizim için bundan daha iyisi yok"
"Hayır dedim sana Lilya , bu tartışmaya kapalı bir konu. Seninle konuştuk bunu , sende vazgeçmiştin , söz verdin bize bir daha eskisi gibi olmayacaktın hani"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 21, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TEHLİKE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin