Yedinci bölüm " Dördüncü tehlike"

254 108 35
                                    

Lilya.

" Lilya şimdi seni burada öpsem ne olur. Hem kimse de yok ne dersin ?"
"Şaka mı yapıyorsun?"
" Tabi ki şaka yapıyorum."
" Sen bittin Lilya , bundan kimseye bahsetmeyeceksin" keşke gıdıklamasaydım ya.
"Tamam mı?" Öyle bir bağırarak tamam mı demişti ki ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Yavaş yavaş üzerimden kalkıp yine eski yerine geçip oturdu. Bende kalkmaya çalıştım ama titriyordum. Ne yaşadım ben bugün böyle. Kalkıp yine kitapları dizmeye başladım, yoksa bugün burada kalacaktım. Kartonları hızlı hızlı açıp içindeki kitapları çıkarıyordum ama hala bir sürü kitap vardı.

Dayanamıyordum artık , çok yoruldum ama Uzay'a demek istemiyordum. En son öyle dediğimde bi beni dövmediği kalmıştı. Ne olur ya biri gelip beni kurtarsın buradan. Uzay'ın telefonu çaldı. Uzay'a göz ucuyla dönüp baktım.
"Efendim Atakan "
".........."
" Tamam gelin kütüphanedeyim" deyip kapattı.
Oh kurtuldum Atakan ve Gökmen buraya gelecekti. Birkaç dakika sonra kapı çaldı ve Uzay kalkıp kapı açtı. "Lilya sende mi buradasın?" İçeri girer girmez sordu Atakan bu soruyu. Bende ona ve Gökmen'e bakıp. "Evet maalesef "
" Neden peki geldin buraya " dedi Gökmen.
"Müdür Uzay'a yardım etmemi istedi. " Uzay'a bakarak
"Ama bazıları bunu yanlış anlamış galiba."

"Her neyse siz ne ödevinden bahsediyordunuz " tabi konuyu değiştir Uzay efendi.
Atakan ödevi anlatmaya başladı.
" Abi ingilizce hocası performans ödevi verdi. Sınıf 28 kişilik ya bu yüzden dörder kişilik grup oluşturmamız gerekmiş ve bir şehir seçip oradaki tarihi yerleri ingilizce metin olarak anlatmamız gerekmiş falan filan işte. " deyip sonra bana baktı.
" Birde o şehre gidip yaparsak daha iyi olurmuş. Yani daha fazla puan alırmışız "
"Eee Atakan sadede gel " ilk defa Uzay'a katıldım gerçekten. Atakan Gökmen'in koluna bir tane vurup onu öne doğru itti. Gökmen tereddüt eder gibi konuşmaya başladı. " Ee evet Atakan'ın dediği gibi işte grup kurmamız gerekti , bizde grubumuzu kurduk"
"Tamam siz Uzay'a yardım edersiniz ben gidiyorum "
dedikten sonra tam bir adım atacaktım ki "Sende bizim gruptasın Lilya" dedi Gökmen.
"Ne bana sormadan neden beni grubunuza aldınız. Siz çıldırdınız mı?" Uzay ile aynı grupta olmak beni çıldırttı. " Lilya sınıfta 28 sekiz kişi var ve herkes grubunu oluşturdu , bizde üç kişiyiz bir eksiğimiz vardı bizde seni seçtik. " dedi Atakan. Aslında Atakan'a hak veriyordum çünkü onlar beni almasalar dışarıda kalırdım ben. Onlarla konuşmadan kütüphaneden çıktım ve sınıfa gittim. Atakan da arkamdan gelip yanıma oturdu.
" Ee Lilya ne diyorsun " dedi Atakan. Kafamı kaldırdım " Neye ne diyorum. " Şaşkındım sadece. " Bizim grupdasın. Ha birde grubumuzun adı da tehlike onu söylemeyi unuttum" deyip kıkırdadı " Neden"
" Yani neden tehlike başka bir isim bulamadınız mı?"
"Lilya bizim bu zamana kadar kurduğumuz bütün grubumuzun adı hep tehlike olmuştur. Biz bu ismi çok benimsedik. Gökmen tehlike , Uzay tehlike , Atakan tehlike ve Lilya tehlike. Artık sende bir tehlikesin hem de dördüncü tehlike , grubumuza hoşgeldin. Neyse sana haber veririz yapacağımız planları şimdi gitmem gerek. Uzay kütüphanede beni bekliyor" dedi ve gitti. Zaten hayatım tehlike benim birde adım tehlike olsun ne olacak sanki diye düşündüm. Birkaç dakika sonra Atakan ,Uzay ve Gökmen sınıfa girdiler.

Sonra Selin yanıma geldi. " Amacın ne senin , neyin peşindesin? " şaşkınca ona baktım.
" Ne demek istiyorsun Selin. Ne yapmışım ki neyin peşinde olayım" gözlerini devirip konuşmaya başladı.
" Yok yok senin amacın belli, Uzay geldiğinden beri planlar yapmak falan, ne ayaksın kızım sen. Anlamıyor muyum zannediyorsun sen , her şeyin farkındayım, Uzay'a olan duygularımı anladın ve amacın Uzay'a yaklaşıp benden intikam almak değil mi? " o kadar şaşırmıştım ki ağzım açık kalmıştı onu dinlerken. " Selin sana tek bir şey söyleyeceğim , kendin yaz ve oyna , aynen şuan yaptığın gibi. " diyip yerimden kalktım bir adım attım ki anında çığlığı bastım. " Aaa bıraksana saçımı Selin, ne yapıyorsun sen"

TEHLİKE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin