Dokuzuncu bölüm " Yeni dost"

222 99 33
                                    

Lilya

Evin önüne geldik. " Teşekkür ederim Atakan her şey için"
" Rica ederim Lily " Ona gülümseyerek içeri girdim. " Baba , baba nerdesin?"diyerek babamı arıyordum evin içinde. Odamdan köpek sesi geliyordu. Koşarak odama gittim. Annem ve babam birlikte " Sürpriiiz " dediler. İnanamıyorum ya annem ve babam bana küçük köpek almışlar. " Ya siz böyle yapınca ben şımarırım ki. Anne sende çok kötüsün , hani toplantın vardı?" diyip onların yanına gittim. Küçük köpeğimi kucağıma alıp sevmeye başladım. " Artık sen bizide görmezsin kızım. " deyince babam. Dönüp onun sonrada annemin yanağından öptüm. " Sizin yerinizi kimse tutamaz canımsınız siz benim. Çok seviyorum sizi. "

İkiside bana sarıldılar. Sonra annem ayağa kalkıp "Hadi hadi duygusallığı bırakında yemeğe gelin. Kızım sen üstünü değiştir ve köpeği mutfağa getir , onun yemeği de hazır. " deyip ikiside gülerek odadan çıktılar. Bende kalkıp kıyafetimi değiştirdim. Ben işimi hallederken köpeğim sürekli havlıyordu. Galiba yerini garipsedi. Köpeğe dönüp " Bak küçük burası senin yeni evin, bende senin yeni dostunum. Birbirimize alışsak ikimiz içinde iyi olur. Şimdi gelelim sana güzel bir isim bulmaya. "
Köpek bana garip garip bakıp beklemediğim bir anda üzerime atladı. " Ne yapıyorsun sen küçük bana böyle davranmaya devam edersen seni mıncıklarım . Hem senin adın artık Cina olsun. " onu kucağıma alıp mutfağa gittim.

" Anne yemeği nerede Cina'nın?" dediğim anda annem ve babam bana bakıp kahkaha atmaya başladılar. Annem gülerek " Kızım başka bir isim yok muydu? Böyle daha makul bir isim falan" hala gülüyorlardı. " Anne az önce odada üzerime atladı. Beni dövmediği kaldı. Hem ismi güzel anne. " Annem Cina'nın yemeğini hazırlayıp önüne koydu. Bizde oturup yemek yemeğe başladık. Benim gözüm sürekli Cinadaydı.

" Kızım yemeğini yesene. Merak etme kimse almaz senin Cina'nı " kafamı çevirip anneme baktım. Hala gülüyordu. Acaba gerçektende ismi çok mu garip olmuştu. En azından aklıma başka bir isim gelene kadar bu kalsın. Belki yarın başka bir isim bulurum. Ay yarın demişken yarın cumartesi ve Barış'ın kuzenini almaya gidecektik. İçimde bir sıkıntı vardı. İştahım da kaçtı zaten.     " Anne ben odama gidiyorum, biliyorsun yarın bir arkadaşla buluşacağım. Erken uyumak istiyorum. " Annem kafasını sallayıp "Tamam canım"  Cina da yemeğini yemişti. Onu da alıp odama gittim.

Yatağıma girdim. Cina'yı da yatağımın üstüne dizimin hemen yanına koydum. Bana alışmasını istiyordum o yüzden bugün benim yatağımda uyumasını istiyordum. Gözlerimi kapayıp uyudum.
Alarmım çalıyordu. Gözlerimi açtım, telefonu elime aldım ama alarm değildi bu. Barış beni arıyordu. " Alo Barış "
" Günaydın Lilya. Hazır mısın? gelip seni alayım?" Saate baktım. Ohoo saat tamda 9'du. Ne dakik biri. " Şey ben yeni uyandım da. Ama hemen hazırlanırım sen gel" deyip yataktan çıktım.
" Tamam ben geliyorum. Hadi görüşürüz. "
" Görüşürüz"

Bir kot pantolon ve beyaz tişört giydim. Saçımı at kuyruğu yapıp odadan çıktım. Annem ve babam hafta sonu olduğu için hala uyuyorlardı. Çıktığıma dair bir not yazıp mutfak masasının üstüne bıraktım. Kapıya çıktığımda  Barış araba'nın önünde beni bekliyordu.

" Merhaba Lilya."
" Merhaba" diyerek araba'ya bindim. Bilmiyorum ama Barış'a karşı bir güven problemi yaşıyordum. Ne kadar iyi davransa da hiç geçmeyecek gibiydi bu problem.
"  Kuzenim seni çok sevecek. Bundan eminim , hatta sizden güzel bir arkadaş olur. "

" Umarım öyle olur. " deyip pencereden dışarı izledim. Hem de yol boyunca. Otogara geldik , arabadan indik. Çok tatlı bir kız bize el salladı.       " Merhaba Barış abi "
" Ben Zeynep" dedi bana dönerek.
" Bende Lilya tanıştığımıza memnun oldum Zeynep "
" Bende" dedi bana gülümseyerek.

TEHLİKE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin