20. Bölüm

85 45 34
                                    

*CANIM OKURLARIM LÜTFEN BU BÖLÜMÜ OKURKEN YUKARIYA KOYDUĞUM ŞARKIYLA OKUYUN.*

Hani bazı zamanları olur insanların. Tam düşeriz artık pes ederiz , umudumuz tükenmiştir artık ama öyle bir mucize olurki tam hayattan kopacağımız sırada seni hayata sıkı sıkı bağlar. İşte tam şuan karanlıkta onun derin bakışlı gözlerine bakarken anlıyorum bunu. O benim mucizem, beni hayata bağlayan sebebim ve ben ona bir ömür boyu bağlanıyorum.

"Uraz" bir yandan ağlıyordum ama geç kalmayacaktım ağlasam bile onu sevdiğimi söyleyecektim.

"Efendim "

"Biliyorum bazı zamanlar sana çok haksızlık ettim. Ama ...."

"Evet Yağmur ama ne?"

"Ben seni seviyorum."

Söylemiştim bir çırpıda söylemiştim. Hani demiştim ya aşk geç kalmayı beklemiyormuş diye cesaretimi topladım ve bende ona geç kalmadım. Ama o şok olmuşcasına bana bakıyordu , hiç kıpırdamıyordu. Kendime engel olamayarak hüngür hüngür ağlamaya başladım. Uraz tam o anda bana yaklaşıp bana o kadar sıkı sarıldı ki belkide ilk kez birisi bana sarılırken kendimi bu kadar güvende hissediyordum. Bende kollarımı ona doladım ve onun omzunda ağlamaya devam ettim. Biraz sakinlediğimde fark ettim ki hâlâ birbirimize sarılıyorduk. Yavaşça biraz geri çekildim. Gözlerim onun gözlerine bulmuştu. Elleriyle yüzümü avuçlarının içine aldı.

"Artık herşeyin birlikte üstesinden geleceğiz sarı şekerim yeter ki sen ağlama."

Ona kafa sallayıp yavaşça dizinin üzerine başımı koydum . Sanki günlerdir bunu bekliyordum. Kendime bile itiraf edemediğim şeyi şimdi hem kendime hem de sevdiğim adama söylemiştim .

"Uraz beni hiç bırakma olurmu? Ben sana git desemde  benden gitme  tamam mı?"

"Yağmur sana söz veriyorum seni hiç bırakmayacağım sen git  desende senden bir ömür gitmeyeceğim   " dedi galiba en doğru seçimi yapmıştım onu severek. Yavaş yavaş saatler geçerken yağmur tek tük atmaya başlamıştı.

"Hadi kalkalım artık ." Dedi Uraz

"Biraz daha kalalım lütfen."

"Tamam sen nasıl istersen." Bu kadar naif beni incitmeyen bir insanı bulacağımı hiç düşünmezdim.

"Uraz sen nasıl başarıyorsun bunu?"

"Neyi?"

"Beni incitmemeyi bu kadar güzel sevmeyi. .."

"Bende bilmiyorum sarı şeker bunlar hep senin yüzünden benim odun gibi kişiliğimi götürüp yerine nazik naif bir insan getirdin. " 

Bir an küçük bir gülümseme belirdi yüzümde. Yağmur git gide hızlanmaya başlamıştı. Urazın dizinden kalkıp oturdum. Yağmur damlaları yüzümden aşağı iniyordu.

"Bence artık kalkalım Yağmur ."

"Evet ön kapıdan girebilirim eve bu merdivenle uğraşamıyacağım. Buraları toplamayacakmıyız ."

"Gerek yok sen ıslanıyorsun gidelim."

Ceketinden bir kolunu çıkarıp ceketin içine ikimizide soktu.

"Napıyosun Uraz." Bir yandan da gülüyordum.

"Sen benim sarı şekerim sin yağmurun altında erimeni istemem:)."

"Yaaa laflara bak"

Kapının önüne yaklaşmıştık kapının yedek anahtarı posta kutusunun içinde duruyordu . Onu alıp kapıyı açtım Uraz hâlâ yanımda dikiliyordu.

KAR TUTULMASI •ARA VERİLDİ•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin