11.Bölüm

226 172 25
                                    

Sanki aynı yerde sürekli dönüp duruyordum. Yokluğumun fark edilmiş olmasını umarak biraz daha yürüdüm. Ağaçların arasından gözüken gökyüzünde hava biraz bozmaya başlamıştı.  Umarım kar falan yağmazdı yoksa yaşamak diye bir şey kalmayacaktı. Donarak ölebilirdim. Dışarıdan ne kadar korkmuyo gibi görünsemde aslında korkuyordum. Ve yine o ağaç . Tam üç tur attım,üç turdur sonunda hep bu ağacın önüne geliyordum. Ağacın dibine oturup sırtımı ağaca yasladım. Üzerimde kar kıyafetleri ve montu olduğu için şuanlık üşümüyordum ama hava bozacak gibi duruyordu ve bu hiç iyi olmazdı.

:URAZ'dan :
Saatime baktığımda kahvaltıya geç kaldığımızı gördüm. Şu gerizekalılarlarda dün akşam burada kalmışlardı ve Akın kesinlikle öğlen 12 den önce kalkmazdı.

"Tuna kalk " diye bağırdım Tuna yerinden sıçrayıp;

"Ne bağırıyorsun be doğru düzgün kaldırsana "

"Geç kaldık oğlum kahvaltıya kalk hazırlan"

"Akın ne olucak?"

"O öğlene kadar kalkmaz boşver onu. Hem şu Şevket beyin yanına gidip sizinde geldiğinizi bildirelim sonra çene çalmasın başımızda."

Hemen Tunayla hazırlanıp kahvaltıya indik tam yarım saat gecikmiştik ve kahvaltı salonu toplanırken kırklı yaşlarda olan bir abla bizi farketti.

"Çocuklar geç kaldınız galiba geçin hemen size bir şeyler koyabilirim. "

"Çok teşekkürler "dedi Tuna ve bir masaya geçip oturduk . Hızlı hızlı zeytinleri ağzıma atıp bir bardak çayıda yutup ayaklandım .

"Sen kahvaltını bitir hemen ben bizimkilerin nerede olduğunu öğreniyim. " Tuna kafasıyla onaylandıktan sonra hemen gidip kar montu ve kıyafetleri ni alıp giydim. Tuna ya da ayarladıktan sonra tam kapıdan içeri giren Şevket bey beni gördü . Şimdi yanmıştık tonlarca azar işitmek için derin bir nefes alıp kendimi hazırladım.

"Uraz ne yapıyorsun burada? "

"Hocam kusura bakmayın biraz geç kaldım. "

"Şuan bunu düşünecek vaktimiz yok bir arkadaşın kayıp herkes onu arıyor sende hemen çık ve dışarıda ekiple birlikte aramaya başla."

"Tamam hocam kayıp olan kim?"

"Yağmur yıldırım 12/B sınıfından"

Duyduğum şeyle bir an başım döndü Yağmur derdimi paylaştığım bana iyi gelen o kız. Hemen koşarak dışarı çıktım . Bir kar motoruna atlayıp ekibi aramaya başladım. Aslında neden bu kadar endişeleniyordum onun için bunada anlam veremiyordum.  Hava bozuyurdu bayağı şiddetli bir rüzgar vardı . Bu rüzgara aldırmayıp onu bulmalıydım çünkü o bana anlayamadığım bir şekilde çok iyi geliyordu. Ekibi gördüğüm an hemen kar motoruyla yanlarına yanaştım.

"Lütfen bir haber olduğunu söyleyin."

"Maalesef hiç bir iz yok"

Konuşan yağmurun genelde yanında gördüğüm arkadaşı Aleynaydı diğer arkadaşlarıda oradaydılar. Tabi o pislik Poyraz da onların yanında idi. Hızlı bir şekilde gaza basıp her yeri gözümle aramaya koyuldum . Rüzgar okadar şiddetlenmiştiki gözüm hiç bir şey görmüyordu. Motoru durdurup aşağı indim ve bağırmaya başaldım.

"Yağmur yağmur nerdesin Yağmur "

İlerliyordum ama ileriyi göremiyordum . Bir kaç metre daha gittim . Ve o küçük çelimsiz beden bir ağaca yaslanmış öylece duruyordu. Koşup hemen onun yanına diz çöktüm. Elimle boynumdan tutup onu dikleştirdim.Çok kısık bir sesle konuşmaya başladı.

"Çok üşüyorum "

"Tamam sakin ol Yağmur seni kurtarıcam "

"Ölmek istemiyorum "

"Korkma ben senin yanındayım hiç bir şey olmayacak "deyip onu sakinleştirmeye çalıştım.

"Şimdi sen burda bekle ben kar motorunu alıp gelicem ve seni buradan götürücem. " Gözümden bir damla yaş aktı. Bu kız bana neler yapmıştı resmen onu kurtarabilmek için savaşıyordum ve bu zamana kadar hiç bir kıza karşı böyle hissetmemiştim.  . Hemen motoru almak için koştum şuan fırtına biraz yavaşlamıştı etrafımdakileri daha iyi seçebiliyordum. Motoru çalıştırıp hızlı bir şekilde Yağmurun yanına geldim gözleri çok az aralıktı ve titriyordu. Hemen onu kucaklayıp motora oturtturdum.

"Bak gidiyoruz kurtulucaksın sakın gözlerini kapatma tamammı? "

"Tamam " deyip o güçsüz elleri belimi sardı...

                                          《=》

"Uyanıyor uyanıyor" gözlerimi güçlükle açarken etrafımda bir çok insanın gözleri benim üzerimdeydi. Beyaz önlüklü doktor olduğunu tahmin ettiğim kadın kısık sesle etrafımdakilere bir uyarı yaptı.

"Hastamızın dinlenmesi gerek sadece bir kişi kalsın geri kalan lar lütfen dışarıya. "

Herkes teker teker dışarıya çıkarken içeride sadece Şevket bey kaldı. Yanımdaki sandalyeye oturup gözlerime baktı. Başımı biraz dikleştirip onu dinlemeye çalıştım.

"Kızım korktun biliyorum ama çok büyük bir badire atlattın nasılsın iyimisin? "

"İyiyim hocam "

"Tamam her şeyi sonra teker teker konuşucaz ailene haber vermek zorundayım "

Hemen savunmaya geçip buna engel olmaya çalıştım.

"Hayır hocam hayır lütfen onlara şimdi söylemeyelim yoksa beni buradan almak için gelirler ve ben burada kalmak istiyorum hem gayet iyiyim lütfen aramayın "

Biraz düşünüp kafasını onaylarcasına salladı ve ekledi;

"Sen şimdi bunları düşünme dinlenmene bak"deyip odanın kapısına doğru ilerledi ve dışarı çıktı. Aslında kesinlikle burada kalmak gibi bir derdim yoktu. Ama ailem bunu öğrenirse belki beni üniversiteye bile göndermezlerdi çünkü benim bu şekilde vukatlarım çoktu.  Annemin o tüm gün bu durumla ilgili vericek olduğu nasihatler aklıma gelince burada kalmak daha iyi bir çözüm olabilecek gibi geliyordu. Bir anda kapı kolu yavaşça açılmaya başlandı hemen gözlerimi yumdum ve gelen her kimse şuan onunla muhatap olamazdım. Sessizce yanıma gelip sandalyeye oturdu ardından neredeyse kalbimin yerinden çıkması gereken bir şey yaptı elimi tutup konuşmaya başladı.

"Sarı şeker keşke şuan uyanık olup 'bana sarı şeker deme'deyip beni azarlasaydın."

Duyduğum sesle içim titredi elimi tutan Urazdı her an gözlerimi açmamak için kendimi sıkıyordum.

"Seni tanıdığım ilk günden beri bana bir şey yapıyorsun sende öyle bir güç varki beni bile dize getiriyorsun. Seninle her konuştuğumda o okyanus mavisi gözlerinin bakışları sanki kalbime işliyor. Şuan bunları söylediğime ben de inanamıyorum çünkü hayatımda ilk kez böyle bir bilinmezliğin içindeyim. Galiba senden hoşlanıyorum ve bu normal bir hoşlanma değil. Sana bir şey olucak diye o kadar çok korktumki kendime gelmem biraz zaman aldı. Sana bunları uyanıkken söylemek isterdim ama kendimde bu gücü bulamıyorum. Uyan ve beni bu duyguya inandır sarı şekerim."

Elime küçük bir öpücük kondurup sessizce odadan çıktı . Galiba şuan kalp krizi geçirecektim. Ne yani o zengin züppesi aslında  düşünceli iyi bir insandı. Ve en büyük şey resmen bana aşık olmuştu . Asıl  ben bir çıkmaza girmiştim ama bunu fark etmem biraz zaman almıştı. Peki ben ona karşı bir şey hissediyormuydum?...

*yazım yanlışları varsa kusura bakmayın oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum koyduğum şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim *

KAR TUTULMASI •ARA VERİLDİ•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin