³

603 84 177
                                    

Kod geçerli, bölümü okuyabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kod geçerli, bölümü okuyabilirsiniz.

"Beste, iyi misin? Rengin kaçtı resmen!" dedi Gülce, arkadaşının pek de iyi görünmediğini fark ettiğinde ne yapacağını bilememişti.

Başını sallayarak onaylasa da Beste, bilgisayarına bulaştırdığı virüsün başına ne işler açabileceğini tam da o an fark etmişti. İşe gelirken çalışmadığı için bilgisayarını yanında getirmemiş olsa bile bu virüsün arkasında olan kişi - ya da kişiler - bir şekilde kendisine ulaşmanın yolunu bulmuş, hatta kendisini tehdit etme cesaretini bile göstermişti. Telefonuna da sızmayı başarmış olmalıydı.

Her ne kadar gururu kırılsa da çalıştığı şirkette bir statü sahibiydi. Şirketin alacağı kararların büyük bir kısmında kendi payı da vardı ve bilgisayarına indirdiği aptalca bir uygulama yüzünden şirketi iflasa bile sürüklenebilirdi artık.

Bunları sadece düşünmek bile ağlamak istemesine sebep oluyordu. Tam da yanı başında duran arkadaşına sımsıkı sarılmak, hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu.

Ancak pes etmek için çok erkendi. Mücadele etmek yerine bu kadar erkenden yelkenleri suya indirmesi, zaten gururu incinmiş olan kendisi gibi bir insan için yenilgi demekti. Şirketine bir tür siber saldırının mağduru olduğunu anlatabilir, terfi yerine işini görecek yeni bir bilgisayara sahip olabilirdi.

Yine de şirketi neden kendi hatası için sorumluluk üstlenmeyi kabul etsindi ki? Eğer şirket, kendisinin sebep olacağı bir sorun ile karşı karşıya kalırsa kendisinin işten atılması kesin ve kökten bir çözüm olurdu.

Kelimeleri kafasında toparlayarak başını telefonundan kaldırdı ve "Evet, iyiyim. Sadece h3nüz adını bile bilmediğim bir adamla aniden kahve içme fikri pek de aklıma yatmadı. Bu tür konularda bazenleri gereğinden fazla gergin davranabiliyorum. Sence de teklifini reddetmem daha doğru bir karar olmaz mı?" dedi arkadaşına.

"Nereden çıktı şimdi bu?" diye karşılık verdi Gülce şaşkınlıkla. "Adamın odasını bulana kadar saatlerini harcaman gerekir. Şirketin ne kadar büyük olduğunu ve işe ilk başladığım günler kendi çalışacağım ofisi bulmak için bile ne kadar zaman harcadığımı benden daha iyi biliyorsun. Hoş, iş çıkışında onunla buluşup teklifini reddetmen de epey absürt kaçar."

Beste'nin kafasında dolaşıp dolan düşünceleri bir araya toplayıp tek seferde söyleyivermişti sanki! Yine de Gülce'nin, kendinin aldığı tehdit mesajından haberi yoktu. Adamla çıkmaması için bir sebebi olduğuna onu inandırması imkansız gibi görünüyordu.

"İyi yanından bakmaya ne dersin?" diye devam etti Gülce, Beste'nin hala durgun gözüktüğünü fark edince. "Eğer buluşmanız iyi ilerler ise daha önce de söylediğim gibi terfi alman kolaylaşacaktır. Aksi halde, yani buluşmaya gitmeyi reddetmenden bahsediyorum, ne kadar başarılı olsan da terfi alma şansın senden daha üst mevkide görev yapan herhangi birinin söyleyeceği tek bir söze bakabilir."

SaplantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin