¹² ⁽ᶠⁱⁿᵃˡ⁾

392 49 122
                                    

Kod geçerli, bölümü okuyabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kod geçerli, bölümü okuyabilirsiniz.

İfade vermek üzere karakola doğru yola koyulan Toprak ve Görkem, görevliler tarafından beklemeleri istendiği için koridorlardan birindeki banka kurulmuşlardı.

Aralarında bir kişilik yer kalacak üzere oturmuş olan Görkem, eğer imkanı olsaydı bankın Toprak'a en uzak olan kısmında oturmayı tercih ederdi.

Yaşananlardan sonra kendisiyle yakın temasta bulunmamaya özen gösterdiğini gören Toprak ise durumdan gayet zevk alıyor gibi görünüyordu.

"Hiç korkmadın mı?" diye sordu Görkem aniden. Adamla göz teması bile kurmuyor, başını zemine çevirmiş bir şekilde konuşuyordu.

"Neden korkacakmışım?" diye karşılık verdi şaşkınlıkla. Görkem'in aklından geçenleri merak etmiyor değildi.

"Ne bileyim, en ufak bir korku belirtisi göstermeden önce bir virüsle şirketime, ardından evime kadar sızıyorsun." dedi donuk bir şekilde. "Sonrasında ise hiçbir şey olmamış gibi bunu benim üzerime yıkmayı başarıyorsun."

"Eh, rakibin kolay lokma olunca böyle oluyor. Zorlanmadığımı söyleyemem ancak kaybedecek bir şeyi olmayan birini korkutmayı asla başaramazsın." diye karşılık verdi Toprak, adamı neredeyse öldürecek raddeye gelmiş olduğu an aklına geldikçe yaptığı sanki bir marifetmiş gibi sırıtıyordu.

"Haklı olabilirsin ama Beste'yi evine bıraktığın kişi ne olacak? Değer verdiğin biri gibi görünüyor.

İkimizi de evin önüne kadar götürdün. Arkadaşının bodrum katında yaşadığını bile söyledin. O da senin gibi bir siber korsan olmalı, aksi halde bodrum katında yaşamazdı. Onun sığınağını açığa çıkarabilirim diye hiç korkmadın mı?"

"Sen benim için sadece bir piyonsun." dedi Toprak Görkem'e yaklaşarak ve parmağının ucuyla adamın burnunu dürttü. "Eğer bir vezirsen neden piyondan korkacakmışsın ki?"

"Piyonların da karşı tarafın ilk karesine gelmeyi başardığında bir vezir olabildiğini unutuyorsun." dedi Görkem ve geri çekilip huylanan burnunu kaşıdı.

"Aynı seviyede olduğumuza inanıyor musun gerçekten?" dedi Görkem bir kahkaha patlatarak. Koridordaki diğer banklarda oturan insanlar bu ani gülüşle birlikte irkilmişti. "Ne yazık ki sende o potansiyeli görmüyorum."

Görkem tam karşılık verecekti ki görevlilerden birinin adını seslenmesiyle birlikte ifade verme sırasının kendine geldiğini fark etti. Toprak ile anlaştıkları üzere Gülce'nin serbest bırakılması için ifade verecek ve bunun karşılığında da Beste'nin, kendisi hakkındaki gerçeği - aslında kötü biri olmadığını - öğrenmesini sağlayacaktı.

Toprak'a bu konuda neden güvendiğini bile bilmiyordu. Ağzını açıp bunun hakkında tek kelime etmemenin, onun için ne denli kolay olduğunu biliyordu. Belki de sadece inanmak istiyordu, Beste'nin nefreti ile kendini daha fazla yıpratmayacak olacağı ihtimaline oldukça fazla inanıyordu.

SaplantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin