Saplantı

𝑝𝑟𝑜𝑙𝑜𝑔: 𝑏𝑒𝑠𝑡𝑒

Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz :)

   Eve döndüğünde kendini epey yorgun hissediyordu Beste. İş yerindeyken bir sandalye başında tüm gün çalışmak, onun bitap düşmesine sebep olmuştu. Bunu düzeltebilecek ve kendisini iyi hissetmesini sağlayacak tek şeyin ise sıcak bir duş olduğundan adı gibi emindi. Bu yüzden vakit kaybetmeden elinde tuttuğu anahtarlığı, evinin hemen girişinde duran komodine koydu ve üzerindekileri çıkarttı.

   Duşa girmeden önce musluğu açtı ve suyun ısınmasını bekledi.  Bu sırada banyodaki o büyük küvetin içine hücum eden suyun gürültüsü eşliğinde, sabah işe gitmeden hemen önce sımsıkı topladığı saçlarını açmıştı. Gün boyu taktığı toka yüzünden saçlarını taramakta zorlanmıştı.

   Sıcak duşunu aldıktan sonra ise üzerine bir bornoz geçirmiş, saçlarından süzülerek banyo halısına damlayıp duran suları tutması için de başına bir havlu bağlamıştı. Üzerine bir şeyler giyinmeden önce salona gidip saate baktı. Yelkovan tam on ikinin üzerine gelmiş, akrep ise yediyi gösteriyordu.

   Perdeleri çekip sabah işine geç kalmış olmasının telaşıyla yarıda bıraktığı kahvesinden bir yudum aldı. Tahmin ettiği gibi bekleyip soğuduğu için tadı, sıcak ikenki tadını vermiyordu. Yüzünü ekşiterek kahve bardağını televizyonun hemen önünde duran sehpanın üzerine geri bıraktı. Ardından televizyon kumandasını aldı ve kanallar arasında gezinmeye başladı.

   Bornozunu çıkarmadan kanepeye uzanmış, bir bacağını diğerinin üzerine atmıştı. Ancak kanalların hiçbirinde kendisine göre bir dizi ya da program bulamadığı için kumandayı yeniden eline alıp televizyonu kapattı. Duş sonrasında üzerine çöken o mayışmışlık hissi ve yorgunluğun birleşmesiyle beraber uykusu da gelmişti. Tam başını kanepenin minderine koyup uyumak üzere sağına dönmüştü ki sehpanın üzerinde açık bırakmış olduğu dizüstü bilgisayarını gördü. Sanki bilgisayarının kamerasından biri onu izliyormuşçasına üzerine sadece bir bornoz geçirmiş olduğunun farkına varıp telaşlanmıştı.

   Dizüstü bilgisayarların tepesinde yer alan kameralar, onu her zaman için tedirgin etmişti. Tamamen güvende olduğunu bilmesine rağmen sadece kameranın ardından birilerinin kendisini izlediğini düşünmenin verdiği o endişe bile kendisini huzursuz hissetmesine yetiyor da artıyordu.

   Ani bir hareketle yattığı kanepeden kalktı ve bilgisayarın kapağını kapattı. Kendini az da olsa paranoyakça davranmış gibi hissetmesine sebep olan bu hareketinin ardından başına geçirdiği havluyu çıkarıp uzun saçlarını yarım yamalak denebilecek bir şekilde kuruladı.

   Üzerine, rahat olması için odasındaki gardropta eline ilk gelen pijamaları giydikten sonra salonda yatmakta olduğu kanepeye kendini yeniden attı. Kafasını ne ile meşgul edeceğini bilemediği için dizüstü bilgisayarını kucağına aldı ve açtı. Kendisine yollanmış olan yeni bir elektronik posta olup olmadığını kontrol etmek istemişti ancak iletileri okumasını sağlayan uygulamada bir sorun çıkmış gibi görünüyordu.

   Bilgisayarlar ile arası pek iyi olmadığı için uygulamayı nasıl düzeltebileceği hakkında bir fikri de yoktu. Üzgün bir şekilde internet üzerinden iletileri açmasını sağlayabilecek başka bir uygulama aramaya koyuldu. Tüm siteleri araştırsa da kendisini sadece alakası olmayan sayfalara yönlendiren linklerden başka bir şeye ulaşamıyordu.

   Belki de son bir saatini bir uygulama bulmaya harcayan Beste, kendini bu durumdan o kadar bıkmış hissediyordu ki linklerden birine basınca çıkan "Cihazınıza zarar verebilecek türden olan bu dosyanın indirilmesini onaylıyor musunuz?" yazısını onaylayarak karşısına çıkan ilk dosyayı indirdi.

   İçinden "Sonunda başardım!" diye geçirip iç çektikten sonra önüne çıkan tüm uyarıları görmezden gelerek onaylamıştı. Tek istediği,  uygulamanın kurulumunu bir an önce tamamlayıp gelen kutusuna düşen postaları kontrol etmekti.

   Ancak başlarda sorunsuz çalışan uygulama, Beste'nin kendisine gelen iletileri okumayı bitirmesine fırsat vermeden donmaya başladı. Beste, uygulamadan çıkmaya ya da kapatmaya çalışsa da bunu beceremiyordu. Bilgisayarın da donmuş olabileceğini düşünerek öfkeyle kafasını başka bir şey ile meşgul etmenin daha iyi olacağına kanaat getirip kumandayı yeniden eline aldı. Ancak bu sefer gerçekten de başkası tarafından izleniyor olduğunun farkında değildi.