{14} •yalnızlığa mahkum•

487 55 26
                                    

Güneşin, Annexia'ya tam tepeden vurduğu bir sabah Sakura erkenden kalkmıştı. Heyecanlı ve mutlu uyanmış, geceliğini çıkarmış ve yerine rahat ama hoş bir elbise giymişti.

İki gün önce Sasuke ile bugün o şelaleye tekrar gitmek için sözleşmişlerdi. Bu fikri ortaya atan Sakura'ydı. Bugün tamamen  boş olan Sasuke de kadınının bu teklifini seve seve kabul etmişti.

Yalnız kral ve diğer askerler, prensesi Uzumaki Malikanesi'ne gidiyor diye bileceklerdi. Sasuke de onu oraya bırakacak bir sürücüydü. Sakura bunun böyle bilinmesini istemişti. Ordunun komutanıyla gezmeye çıkması babasının kulağına gidecek normal bir şey değildi. Ayrıca buralarda çok dedikodu olurdu.

Saçlarını rahat bir topuz yaptığında odasının kapısına vuruldu. "Gir," diye yanıtladığında hizmetçilerden biri olduğunu düşünüyordu. Fakat kapı açıldığında gördüğü kişi gözlerini panikle açmasına neden oldu. Sasuke yukarı kıvrılan dudaklarla onu baştan aşağı beğeniyle süzüyordu.

"Ne yapıyorsun!?" Sakura hızla yanına gidip onu dışarı ittirdi, "Birisi görecek, odama niye geliyorsun?"

Sasuke'nin bu lafları pek tınladığı yoktu. Hala onu süzmekle meşguldü, "Baş döndürücü görünüyorsun," Bu iltifat Sakura'nın hoşuna gitse de belli etmemeyi tercih etti, "Beni dışarıda bekle, birazdan geleceğim," diyerek kapıyı adamın yüzüne kapattı.

Birkaç dakika sonra odadan çıktığında Sasuke aynı şekilde kapının önünde bekliyordu. Sakura dışarı çıktığında duvara yaslanmış onu bekleyen adamı çaktırmadan süzdü. Vay canına, asıl baş döndüren oydu.

"Gidelim mi?" Sasuke yaklaşıp ona kolunu uzattığında Sakura kararsızlıkla ona baktı. Onun tedirginliğinin aksine Sasuke oldukça rahat bir tavırla gülümsüyordu. Onun bu halinden güç alarak Sakura da gülümsemeye çalıştı ve uzattığı koluna girdi.

Dışarı çıkana kadar Sakura etrafa bakınıp durduğu için anı yaşayamamıştı bile. Aklı başka yerde olsa da midesindeki kelebekler iş başındaydı. Saraydan çıkana kadar da bu böyle devam etmişti.

Sasuke faytonda sürücü koltuğuna geçmeden önce Sakura'nın binmesinde yardımcı olmuştu. Ardından arabayı sürmeye başladı.

"Babam bir şey sordu mu?" dedi Sakura, "Nereye gideceğin hakkında bir şey?"

"Evet, ona seni bırakacağımı söyledim." Sasuke'nin cevabı kadının içine bir kurt düşmesinde yeterli olmuştu. Ama bu kadarcık bir şeyden sorun çıkmazdı sanırım. Babasının aklına başka bir şey gelmemiştir. Sakura'nın birkaç davranışı yüzünden babası artık bu tarz şeylere çok dikkat ediyordu. Sakura ona hak veriyordu.

Ama bugün böyle iç karartıcı şeyler düşünmeyecekti. Bugün güzel bir dündü; havada güneş vardı, yanında Sasuke vardı ve büyüleyici güzellikte bir yere gidiyorlardı. Bugünü olumsuz düşüncelerle kirletmeyecekti.

Sasuke sanki onun aklını okumuş gibi; "Endişelenme, majesteleri kötü şeyler düşünmüyor," dedi gözlerini yoldan ayırmadan, "Hatta tam tersine, sana göz kulak olmamı söyledi, seni götürüp getirmem konusunda."

Bu sözler Sakura'yı tam olarak rahatlatmasa da en azından çok kafasına takmamasını sağlamıştı. 

***

Sasuke atları uygun bir yere bağladığı sırada Sakura, güle oynaya şelalenin kenarına gelmiş ve kayanın üzerine oturuvermişti. Topuku ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını soğuk suya soktuğunda ferah bir nefes çekti içine. Pırıl pırıl parlayan yeşil gözleri huzurla kısılmış etrafı seyrediyordu. 

Love & Revenge | sasusaku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin