"Bunu ancak sen yaparsın," diyerek omzuna vurdu Sasuke. Naruto, omzunda eline bayık bayık baktıktan sonra silkinerek ondan kurtuldu, "Ne sandın beni? Senin özel hizmetçin falan mı?"
Sasuke kollarını önünde kavuşturdu, "Hayır. Ama Sakura'nın dostu sanmıştım?" dedi imayla, "Dostunu sevdiği insana kavuşturmayacak mısın yani?"
Naruto, mavi gözlerini kısarak ona baktı, "Beni manipüle etmeye çalışma tatlım. Bir iki süslü söz söyledin diye kendimi majestelerinin önüne atmayacağım."
"Süslü söz mü?" Sasuke'nin tek kaşı havaya kalktı, "Söylediklerimin yalan olmadığını biliyorsun. Ben saraya giremem ve sen, benim değilse bile en azından Sakura'nın dostu olarak, bu iyiliği yapıp kralı dışarı çıkarmak zorundasın, ki onunla konuşabileyim. En azından bu kadarını yapabilirsin değil mi, tatlım?" dedi son kelimeye vurgu yaparak.
Naruto bıkkın bir nefes aldı. Geçen gün Sakura da aynı şeyleri söylemişti. Eğer biriyle evlenecekse bunun Sasuke olmasını istediğini biliyordu. Derin bir of çektikten sonra bahçenin kapısına doğru yürüdü, "Bunu senin için yapıyorum sanma," demeyi de unutmamıştı.
Kapıdaki askerler Naruto'ya kapıyı açtıktan sonra saraya giden uzun yolda yürümeye başladı. Kralı dışarı çıkarmak pek zor olmasa gerekti.
Sarayın önündeki askerlerin de geri çekilmesiyle Naruto içeri girdi. Onu gören iki hizmetçi hemen başına üşüştğüler, "Efendi Uzumaki?" diye onu selamladı birisi, "Prenses odasında, geldiğinizi haber vereyim mi?"
Naruto başını iki yana salladı, "Yok hayatım, ben majesteleri için geldim. Kendisi nerede?" Hizmetçiler, çalışma odasında olduğunu söyleyince Naruto merdivenleri çıktı.
Koridorda yürürken tesadüfen odasından çıkan Sakura'yı gördü. Yanından geçerken Sakura da ona görmüştü, "Naruto?" Onun kendi odasına gelmediğini anlamıştı, "Nereye?"
"Senin şu sevimsiz adamın başıma bela saldı," dedi Naruto, "Eğer evlenirseniz krallığın hisselerinin yarısını bana yapmak zorundasınız," Ardından başka bir şey demeden yürümeye devam etti. Sakura, onun bu dediklerinden bir şey anlamamıştı ama babasının odasına gittiğini biliyordu.
Naruto kapıya iki kere vurduğunda onay aldı ve içeri girdi. Kapıyı ardından kapattığı zaman, onu görmeyi beklemeyen kral kaşlarını kaldırdı, "Naruto?"
"İyi günler majesteleri," Naruto tedirgince etrafına bakınıp duruyordu ve bu durum kralın gözünden kaçmamıştı, "Sakura odasında olacaktı," dediğinde sarışın adam başını iki yana salladı, "Ona değil efendim, size gelmiştim."
"Ailenden bir mesaj mı getirdin?"
"Hayır," Onun sabırsız bakışlarına karşı Naruto, "Şey... Belki benimle biraz yürümek istersiniz diye düşünmüştüm?"
Ağzındaki baklayı şimdi çıkarmayacağını anlayan kral kafasını tekrar masasına gömdü, "Şu an meşgulüm."
"Ama bu önemli bir konu?"
Kral bu kez bıkkınlıkla kafasını kaldırdı, "Ne o? Yoksa sen de mi Sakura'yla evlenmek istiyorsun? Son zamanlarda herkes bunun için yalvarıyor..." diye alayla konuştu.
"Tanrı korusu-" Ne dediğini fark edince hemen sözünü değiştirdi Naruto, "Sakura benim tipim değil efendim. Daha doğru düzgün törpü yapmayı bile beceremeyen bir kadınla işim olmaz. Her seferinde tırnaklarımı kırıp duruyor ve inatla cilalı ayakkabılarımın üzerine basıyor."
Kral bir kahkaha attığında Naruto, onu gevteşebilmesine sevindi. Ardından adam ellerini masaya yaslayarak ayağa kalktı, "Pekala Naruto, yürüyelim bakalım neymiş derdin..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love & Revenge | sasusaku
Fanfiction❀ Her an ölümü yaşayan kutsal bir ağaçtır Sakura. Böyle kötü bir efsaneyi taşıyan bu isimden nefret ederdi. [Sasusaku • 24/04/2021]