Dudaklarındaki pipodan nefes çektiğinde ciğerine dolan dumanla beraber öksürmeye başladı sarışın oğlan. Ardından pipoyu bir kenara fırlattı, "Bu şey bana göre değil..."
İki adam, bir tepenin başında kayalıklarda oturuyordu. Çıktıkları tepe o kadar yüksekti ki tüm krallık ayaklarının altındaymış hissine kapılıyorlardı.
"Bunu seninle konuşacağımı düşünmezdim," dedi Sasuke. İçine çektiği son dumanı da dışarıya üfledikten sonra elindekini bıraktı, "Ama sanırım konuşacak başka kimsem yok."
Naruto başını geriye yaslayarak rüzgarla birlikte sallanan ağaç dallarına baktı, "Ve benim de şu an senin değil Sakura'nın derdini dinlemem gerekiyor... Anlaşılan bugün fazla mesai yapacağım," diyerek sıkılgan bir tavırla iç çekti.
Hiç uzatmadan konuya girmeyi tercih etti Sasuke; "Sakura bana evlenme teklif etti," Bu cümlesinden sonra Naruto yerine mıhlanıp kaldı ve Sasuke konuşmaya devam etti, "Hatta bu tekliften hemen sonra, daha benim cevabımı bile beklemeden, elimden tutup babasının odasına doğru sürükledi..."
***
Dün
"Evlen benimle."
Kadının iki dudağının arasından çıkan sözlerle beraber Sasuke kaskatı kesildi. Kadının gözlerindeki ışıltı ve beklentiyi görebiliyordu ama ne demesi gerektiğinden emin değildi.
Saraya geldiğinden beri hayalini kurduğu bir şeydi bu, ilk zamanlar amacı farklı olsa da... Bunun yanı sıra şu anda birçok duyguyu aynı anda yaşıyordu. Hislerinin karşılıklı olmasının verdiği bir sevinç(?), ya da beklenmedik bu teklif karşısında duyduğu şaşkınlık. Ama hepsinden sıyrılıp gerçek dünyaya dönüş yapması gerekiyordu.
"Sakura, sen..." Doğru kelimeleri bir türlü seçemiyordu, "Sen şimdi lord denen o herife karşı bir şey hissetmiyorsun ve benim... benimle evlenmek isti-" Sakura elinden yakalayıp onu peşinden sürüklemeye başladığı için sözleri yarım kalmıştı.
"Babamla konuşmalıyız," dedi kadın hızlı adımlarla saraya yürürken. "Birbirimizi sevdiğimizi söylemeli ve ondan lordu geri çevirmesini istemeliyiz! İlla bir düğün gerçekleşecekse bunun sevdiğim bir adamla olmasını isterim." Heyecandan sesi titriyordu. Heyecanın yanı sıra stres ve korku da vardı. Düğüne bu kadar yaklaşmışken verdiği bu ani karar, babasını hiç memnun etmeyecekti.
Saraya girdikleri zaman merdivenleri çıkacaklardı ki Sasuke, kadının bileğini yakalayıp durmasını sağladı, "Sakura," Bakışları af diler gibiydi, "Baban... beni öldürür."
"Ne?"
"Denedim Sakura. Babanla konuşmayı yani... evlilik için. Seninle evlenmek için babanla defalarca konuştum." Sasuke, gerçekten her fırsatını bulduğunda krala yalvarıp yakarmıştı, "Beni tahta uygun görmüyor, o yüzden bu kararı onaylamayacaktır."
Sakura'nın yüzü öfkeyle gerildi, "O adamın düşündüğü tek şey tahta kimin geçeceği, kızının kiminle evleneceği değil! Böyle bir iddia için beni kullandı... Benim hayatımın ucuna bir menfaat koyduğu için tüm erkekler sırf bu sebepten dolayı bana yakınlaşmaya çalıştı!" Ardından
bir şeyi fark etmiş gibi durdu, "Bekle, sen benimle evlenmeye mi çalışıyordun?"Sasuke'nin yüzündeki tüm hatlar gerildi. Bir kara bulut göğsünün ortasına çöküverdi. Kadının yeşil gözleri beklenti içinde ona bakıyordu. Sanki inkar etmesini veya yanlış anladığını söylemesini ister gibiydi. Onun cevap vermediği her geçen saniye Sakura'nın yüzü hayal kırıklığıyla burkuluyordu.
Nihayetinde Sasuke bir cevap vermek yerine yutkunarak gözlerini kaçırdı. Bu hareketi bir cevap niteliği taşıyordu aslında.
"Demek sen de..." diye mırıldandı Sakura çatık kaşlarıyla suratını incelerken. Sasuke daha birkaç saniye önce mutluluktan ayaklarının yerden kesilmesini sağlamıştı. Şimdiyse tam tersi oluyor; onu hayal kırıklığına boğuyordu.
"Sakura, ben..." Diye söze girse de devamında ne diyeceğini kestiremiyordu Sasuke. Bakışlarını kaldırıp onunla göz göze gelmeye bile çekiniyordu, "İlk başta bu saraya gelme amacım buydu, doğru. Ama sonra her şey değişti. Seni tanıdıktan ve beraber zaman geçirdikten sonra her şey bambaşka oldu. Ben nasıl ifade etmeliyim bilmiyorum ama hislerimde samimiyim," Bakışlarını zar zor kaldırıp ona sabitledi, "Seni seviyorum Sakura. Artık bunları bildiğine göre ne düşüneceğin sana kalmış."
Fırtınalı bir çölü andıran yeşil gözlerini kaçırdı kadın, "Düşünmek için zamana ihtiyacım var. Henüz nasıl hissedeceğimi bilmiyorum." Ani bir karar verip her şeyi mahvetmek istemiyordu. Gerçi her şey mahvolmuş da olabilirdi.
Gitmek için bir adım attığı sırada Sasuke hafifçe dirseğinden yakaladı, "Özür dilerim," Bakışları yumuşak olsa da kaşları çatıktı. Sakura bir süre yüzüne öylece baktıktan sonra kolunu ondan kurtardı ve yanından uzaklaştı. Bir şişe içkiye ihtiyacı vardı.
***
Bugün
Sasuke olan biteni anlatana kadar Naruto sessizce onu dinlemişti.
Sözleri son bulduğunda Sasuke, ondan bir tepki beklercesine bakışlarını yüzüne çevirdi. Naruto tepkisizce duruyor ve karşıdaki dağları izliyordu.
"Bir şey demeyecek misin?" diye sordu Sasuke.
Naruto ellerini bir kez sarı saçlarından geçirip iç çekti, "Ne diyebilirim ki? Tam bir orospu çocuğusun," Göz ucuyla ona baktı, "Şu an sana bir yumruk atmam gerekiyor."
Sasuke bozuntuya vermeden yüzünü ona döndü, "Buyur, çekinme. Bunu hak ediyorum."
Naruto bir süre ona baktıktan sonra bir kolunu kaldırıp elini yumruk yaptı. Sasuke gözlerini yumup kendini darbeye hazırlamıştı. Fakat Naruto bıkkın bir nefes verip yumruğunu geri indirdi, "Boş versene," dedi omuz silkerek, "Bunu yapmak kimseye bir şey kazandırmayacak. Hem yumruk atmakta kötüyümdür, ayrıca tırnaklarıma da zarar gelebilir."
Sasuke yumduğu gözlerini açtı, "Emin misin? İçinde kalmasın sonra."
"Eminim," Naruto ayağa kalkıp arkasını silkeledi, "Böyle şeylerle uğraşmak yerine Sakura'nın yanına gitmeliyim."
Arkasını döndüğü sırada kafasını çevirip ona kısa bir bakış attı. Bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki sonradan vazgeçerek ağzını kapattı.
Sasuke ise orada bir başına saatlerce oturmuştu.
***
Anlık Sakura:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love & Revenge | sasusaku
Fanfiction❀ Her an ölümü yaşayan kutsal bir ağaçtır Sakura. Böyle kötü bir efsaneyi taşıyan bu isimden nefret ederdi. [Sasusaku • 24/04/2021]