Arkamda bir dağın yıkıldığı gündü seni kaybettiğim gün anne.
"Bak kocaman oldum anne acılarım büyüdü, dertlerim büyüdü. Hiçte güzel değilmiş büyümek başa dönebilsem keşke saçlarımı okşayıp beni güzel ninnilerinle uyuttuğun zamanlara gelip silsen gözümdeki dinmek bilmeyen yaşları o şifalı ellerinle sarsan babamın açtığı yaraları" derin bir nefes alıp göz yaşlarımı sildim
Kapımın hızla açılmasıyla elimdeki resmi arkama saklayıp ayağa kalktım babam hala acısı taze olan bileğimi sıktı
"Sen hala hazır değil misin lan Alaz bey gelmek üzere kapat şu iğrenç yüzünü de beni rezil etme 5 dakikan var eğer beni olurda rezil edersen bu yüzünü tanınmayacak hale getiririm." gözlerim acıyla dolarken kafamı salladım elimi tiksinircesine itip odadan gitti
Gözlerimden yaşlar birer birer akarken makyaj masasına oturdum yüzüme değen her fırça darbesinde canımın acısı katlanarak artsa da kendimi sıkarak işime devam ettim.
Yüzümü bir zamanlar şefkatle seven ellerin neden şimdi acı veriyor baba? saçlarımın her telini canımı acıtmaktan korkarcasına okşarken neden o ellerde benim saç tellerim var?
Biliyorum ki bunları sabaha kadar düşünsem de bir sonuca varamayacaktım acıma acı katan düşünceleri bir kenara bırakıp dolabın karşısına geçtim uzun kollu elbisemi alıp dikkatli bir şekilde üzerime geçirdim ayakkabılarımı da giyip odadan çıktım.
Bacaklarımın sızısından merdivenleri zar zor inerek sonunda salona geldim kulağıma dolan tok kalın erkek sesiyle adımlarım yavaşladı terleyen ellerimi elbiseme silip yürümeye devam ettim bana arkası dönük olduğu için tanıyıp tanımadığıma emin olmadım tek emin olduğum bir şey vardı o da babamın bu adama çok önem verdiği ver ne zaman adını geçirse gözlerinden geçen o korkuydu .Adım seslerimle babam yanıma gelip elini omzuma koydu.
"Alaz Bey bu da benim güzeller güzeli kızım Efsun "deyip eliyle beni gösterdi "Efsun günlerdir sana bahsettiğim yeni ortağımız Alaz Vural" kafamı yerden kaldırıp adama baktım karşımdaki adam kesinlikle beklediğim gibi değildi keskin bakışları olan esmer uzun boylu kirli sakallı oldukça yakışıklı bir adamdı kalbim neden bu kadar hızlı atıyordu 19 yıllık hayatım boyunca hiç böyle atmayan kalbim neden bu adamı görünce yerinden çıkacak gibiydi daha yeni tanıdığım bir adam için düşündüğüm şeylerden utanıp çekinerek elimi ona doğru uzattım
"Hoş geldiniz Alaz Bey " beni baştan aşağı inceleyip kaşlarını çattı bu sıcakta neden uzun kollu boyu yere kadar uzanan bir elbiseyi giydiğimi anlamaya çalışıyordu sanırım ben olsam bende sorgulardım yavaşça elini kaldırıp elimi kavradı elinin sıcaklığı adeta elime işlemişti. Oda kafasını eyip kenetlenmiş ellerimize baktı ve anında hızla gözlerime baktı ne olduğunu anlamayarak ona baktım elimi hafifçe sıkıp kalınlaşmış ve sinirli bir ses tonuyla
"Hoş buldum Efsun "dedi neye sinirlendiğini anlamayarak hala elimde olan ellerine baktım ve gördüğüm şeyle bedenim baştan aşağı titredi korkuyla kolumu çektim elbisenin kolu hafif yukarı çıkmış ve bileğimdeki morluklar ortaya çıkmıştı babamın görmesinden korkarak hızla kollarımı avucuma kadar indirdim babam boğazını temizleyip
"E hadi geçelim yemeğe soğumadan" deyip ayaklandı babamın sesiyle masaya ilerledik. Gözlerini yemek boyunca benden çekmemişti babamın anlamaması için içimden dua ediyorum biliyorum ki fark ederse bu gecede o izlerin bir yenisi eklenecekti hızlıca yemeğimi bitirip
"Baba iznin olursa ben odama gidebilir miyim? biraz yorgunum da"
"Yemeğimiz daha bitmedi otur ve bekle" Onun yanında beni azarlamasıyla utançla yerime geri oturdum Alaz Bey boğazını temizleyip soran gözlerle bana baktı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFLAZ (Tamamlandı)
ChickLit"Tamam vereceğim sana Efsunu " gözlerimden yaşlar akarken hayal kırıklığıyla Alaza baktım bana bunu nasıl yapar nasıl beni bile bile o cehenneme gönderir neler yaşadığımı neler yaşayacağımı bile bile nasıl yapar bunu. "Beni geri mi gönderiyorsun ken...