12.Bölüm

2.1K 114 26
                                    

Yeni oda mı? Zamanı mı geldi? Kafamdaki binlerce soruyla akıp giden yolu izliyordum.

"Noldu bir sessizsiniz Efsun hanım" arabaya  bindiğimizden beri sinir bozucu derecede sırıtan Alaza döndüm.

"Gerçekten bu kadar yaptığın şeyden sonra o dediğinin olacağını mı düşünüyorsun"

"Evet" öldürücü bakışlarım Alaza gönderip sesini duymamak için rastgele bir kanal açıp müziğin sesini yükselttim.

Çık güzelim çık ortaya çık
Aşktan saklanmak ne demek
Mutluluğun formülü çok açık
Bir sen bir ben bir de bebek

Alaz çıkan şarkıya kahkalarla gülerken sinirle başka bir kanala geçtim.

Yazgımla kanlı bıçaklı
Kalbim hep alacaklı
Hayalim üç kelime o da şöyle
Evli, mutlu, çocuklu.

Ama yok artık yani bu kadar da olmaz.
Artık kahkaha atmaktan gözünden yaş gelen Alazın koluna vurdum.

"Sus artık komik değil araban bozuk senin ne biçim araba bu resmen saçma sapan şarkılar çalıyor git değiş sen bunu" sırıtıp yanağımdan makas aldı.

"Güzelim evrenin mesajı bu bebek yapın diyor bize"

"Alaz sinirleniyorum ama artık"

"Bebeğim ben seni tanıdığımda sen böyle asi birşey değildin ne oldu sana sinirlerin çok gergin senin bir an önce eve gidelim de bebek yapalım" sanki pazardan elma istiyor.

"Alaz ben seni tanıdığımda sen de bayağı sinirli bir adamdın noldu sana da yumuş bir ayıcık oldu" deyip sırıttım. Çattığı kaşlarını bana çevirdi.

"Yumuş bir ayıcık mı? Yumuş olduğumu söyleyemem ama bebek yaparken ayı olduğumu söyleyebilirim" göz kırpıp önüne döndü. Şok olmuş gözlere ona dönüp

"Oha ne diyorsun sen edepsiz" Sen kaşındın der gibi bakıp arabayı durdurdu. Allahım şuan yok olmak istiyorum. Kızaran yanaklarımla arabadan inip hızla kapıya yürüdüm. Alaz elindeki anahtarla kapıyı açınca içeri girdim. Hızla odaya çıkıp kapıyı kapattım. Üstümdeki elbiseyi çıkartıp pijama takımımın altını giydim kapının hızla açılmasıyla çığlık atıp elimdeki tişörtle üstümü kapattım.

"Alaz ne içeri dan diye gidiyorsun kapıyı çalsana" yavaşça yanıma yaklaşıp elimdeki tişörtü çekip yere attı.

"Alaz napıyorsun" önüme düşen saçları kulağımın arkasına sıkıştırıp yanağımı elinin tersiyle okşadı.

"Özür dilerim küçüğüm sen benim minicik bebeğimsin sana isteyerek zarar vermedim seni başkasıyla düşünmek bile beni öldürdü sanki" bir anda havalanmamla kollarımı hızlıca boynuna doladım yatağa oturup beni de kucağına oturttu. Kafasını boynuma gömük konumu içine çekti. Neden ona bu kadar sinirliyken yine onunla sakinleşiyordum ben. Boynuma hafifçe bir öpücük kondurdu.

"İsminin anlamını hakkıyla taşıyorsun Efsunum beni büyülüyorsun" boynumda gezinen dudakları yavaş yavaş göğsüme doğru indi.

"Yumuşacık tenin" burnunu iki göğsümün arasına sürtüp orayıda öptü.

"Bu kokun beni öldürüyorsun Efsun" kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Kafasını kaldırıp kararmış göz bebekleriyle gözlerime bakıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Alt dudağımı hırsla emip bu sefer üst dudağıma geçti o kadar hızlıydı ki karşılık veremiyordum bile sağ göğsümde hissettiğim baskı ile inledim. Alaz son kez alt dudağımı emip geri çekildi. İkimizde nefes nefese kalırken son kez dudaklarıma sert bir öpücük kondurup beni yatağa yatırdı kendisi de uzanıp beni göğsüne çekti.

EFLAZ (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin