5. - Yardım.

1.7K 117 177
                                    

Leya;

"İstersen anneni çağırayım şekerim? Omzunda ağlarsın belki." dedim diklenerek. Yağız yutkundu. Ben ise sinir bozucu bir gülümseme ile yüzüne bakıyordum. Her zamanki gibi. Omzundaki elimi çekti.

Yağız, tam bir şey söyleyecekti ki Ülkü'nün yanında kim olduğunu bilmediğim ama Tuana ile birlikte gelen çocuk, Yağız'ı ensesinden tutup geriye çekti. "Şu an buna vaktimiz yok."

"Kimse size meraklı değil zaten." dedi Deniz. Sonra Tuana'nın yanına gitti. Tuana'dan kolunu uzatmayacak kadar kısa olduğu için kızı kolundan tutup aşağıya çekmeye çalışıyordu. "Deniz." dedi Defne uyararak.

"Hadi Tuana gidelim, bize neden geldiğini anlat."

Tuana biraz mırın kırın etmeye başladı. O sırada yanımıza, Özgür geldi. Koşmuş gibiydi. Özgür de Kasırga takımının bir üyesiydi. Esat ve Ülkü ile iyi anlaşırdı ama Yağız kimse ile anlaşamadığı gibi, takımından olan Özgür ile de anlaşamazdı.

Biz Mavi Ay'dık. Defne, Mert, Deniz ve ben. Okulun gerçek okçuluk takımı. En iyisi. Onlar da Kasırga'ydı işte. Bizim dilimizde Yaygara.

"Leya, Yağız. Müdür Bey sizi çağırıyor."

Oflayarak Yağız'a baktım. O da en az benim kadar memnuniyetsizdi bu durumdan.

Özgür dönüp Tuana ile gelen o çocuğa baktı ve, "Hoşgeldin Çağan," Çocuk gülümseyerek Özgür'e selam verirken bende elimdeki kitapları, düzelttim ve bizimkilere Tuana'yı kaybetmemeleri için uyarı verdim. Yağız'ı beklemeden yürümeye başladım.

"Odasında, değil mi?" dedim Özgür'e kafasını salladı. Bizimle birlikte geliyordu. En azından yalnız kalmayacaktım.

Yağız'ın gelip gelmediğini merak etmiştim. Göz ucuyla arkamı döndüp ona baktım. Boş bakışları etrafta dolanırken sinirle oflamaya devam ediyordu. Bu kadar sinir bozucu bir salak olmasa, aşırı yakışıklı bir çocuktu, tam bana göre. Ama tip olarak.

Karakter konusunda aynı şeyi söyleyemem...

Onları sevmezdik. Her zaman insanları küçümser, kendilerini üstün görürlerdi. Defalarca bize iftira atmışlardı. Onlara sinir olmayı geç, onlardan nefret ediyordum. Zaten rakiptik.

Bir anda omzuma bir kol atılması ile irkildim. Özgür kolunu omzuma atmıştı. Nereden geldi bu samimiyet? Özgür'ü de sevmezdim, evet. Okulda Mavi ay dışında kimse ile konuşmaz, Kasırga'dan da nefret ederdim. "Hop, ne bu hareketler?" dedim kolunu alıp omzumdan çekerek.

"Kusura bakma."

Cevap vermedim ve merdivenlere yöneldim. Birkaç basamak çıktıktan sonra tekrar Özgür'ün sesini duydum. "Leya, çıkışta bir şeyler yapsak mı?"

"Biz siz eksiktiniz zaten. Çıkışta çalışma var. Gelemez Leya." dedi Yağız. Sonra ikimizi geçti ve bütün basamaklardan çıktı.

"İlk defa Yağız'ın haklı olduğunu söylemek zorundayım."

Özgür'ü geride bırakıp merdivenleri çıkmaya başladım. Yağız'ın neden araya kaynadığını anlamasam da sanırım iki sevmediği insanın sevgili olmasını ya da flört etmesini istemiyordu, bilmiyorum...

Lanet Olası Dünyanın Sonu | ÇağTu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin