STUDY TEAM

1

(Ben geldiiiiimmm! Ucu kaçık bir gençlik mücadele kitabı ile sizlerleyim. Bugün çok özel ve güzel bir gün. O yüzden umarım bu kitap da hayırlı olur. Sizlere elimden geldiğince güzel bir eser vereceğim. Treasure era'da kitapta kimlik değiştiren son üyenin kitabı. Bendeniz Melek. Hepinize mutlu günler iyi okumalar diliyorum💚💚💚 buyrun kitaba geçebilirsiniz!)

(Lim Taeho'nun ağzından)
19 doğru 1 yanlış. Başarısızlık hissi. Elimdeki kalem avuçlarımın içinde bilinçsizce sıkışıp durdu. Sessizlik içinde ciddi bir sınıf. En prestijli ve en başarılı okullardan, Wang Taejo Lisesi. Soru çözüm dersi. Damarlarımda dolaşan kanın izlediği yolu duyabiliyorum. Testinden ful çekenler, sevgi gösterisinden uzakta bir diğer teste geçiyor. Ful çekmek ne de olsa gayet normal onlar için. Ben ne yaptım. 1 yanlış. Batırdım. Eğitim hayatımı burada bitirsem, babamın beni şirkete alma ihtimali daha yüksekti. Avuçlarımın içinde sıkışan kurşun kalem ansızın iki parçaya bölündü. Tam 0,04 milisaniye farkla sınıf arkadaşım kalemini yere düşürdü. Herkesin gözü onun üstüne çevrildi. Ne hakla dikkatimizi dağıtıyordu? Bir diğer teste geçtim. Sonlarına yaklaştığım test kitabındaki ilk yanlışımı yapmıştım az önce. Bu psikolojiyle nasıl test çözecektim? Önemli değildi. Tüm odağımı buraya verip son konu testini çözdüm. Bunu ful çekmiştim. Her zaman olduğu gibi ilk ben bitirmiştim soru çözümünü. Saatime baktım. Babam gelmiş olmalıydı. Çantamı toplayıp sınıftan çıktım. Yanlış soru yüzünden şakaklarımda oluşan teri sildim. Song Aewon karşıdan geliyordu. Hep ya o benim üstüme çıkardı ya da ben onun. Aramızda amansız bir mücadele vardı. Biz 1'ler ve 2'lerdik hep. Taht her zaman bize aitti. Öğretmene test kitabını gösteriyordu.

-Woaah! Aewon'umuz! 15 dakika'da 10 testi de bitirip çıktın hepsi de ful. Böyle giderse Hanguk üniversitesi garanti.

-Teşekkür ederim. Dedi Aewon'da öğretmene. Benden 15 dakika önce çıkmış ve full çekmişti. Sinirle aşağıya indim. Babamın arabasına bindim. Dershane için yola koyulduk. Telefonuma baktım. 9 Ekim, 21:42. Bugün benim doğum günümdü. Unutmuştum. Zaten doğum günü kutlamak için yeterli zamanım yoktu. Bu tamamen zaman kaybıydı. Babam bana bir kaç kağıt uzattı. Alıp baktım. Başvuru formuydu.

-Milli Eğitim Bakanlığı, En başarılı 8 okuldan en başarılı 8 öğrenci seçecek. Bu okullar arasında sizin okulunuz da var. Başvuru kağıdını senin için önceden aldım. Çalış da bitir şu işi. Kazanırsan Hanguk üniversitesine sınavsız girebileceksin.

-Peki. Dedim. Babamla sohbetlerimiz ya hep iş üzerine ya da ders üzerine olurdu. Açıkçası pek de evde olmazdı. Annemle de neredeyse aynıydı. Sadece ders ve okul konuşulurdu. Açıkçası annemle yapabileceğim başka bir sohbet bulamıyordum. Formları alıp arabadan indim ve dershaneye gittim. Gece 12'de oradan ayrılınca babamın şoförü ile eve gittim. Yoldayken formları doldurdum. Evde zaman kaybı olacaktı. Eve gidip duş aldıktan sonra kitapların başına oturdum. Çalışmaya başladım. O sırada telefonum titredi.

Miyeong:
Eğitim kampı olayını duydun mu?

Taeho:
Evet.

Miyeong:
Annem Ukrayna'dan bir hoca ile anlaşmış. Ben üniversiteyi orada okuyacam. Girmeme pek gerek yok da...sen?

Taeho:
Ben ne? Ben gireceğim.

Miyeong:
Okullara deneme dağıtacaklarmış. Denemede 1.olan eğitim kampını kazanır. Biliyorsun değil mi?

Taeho:
Açık konuşuyor olsaydın şu an 2 soru çözmüştüm.

Miyeong:
Aewon ne olacak?