(Bugün biterse bu bölümü de atarım. Bitmezse yarın iki bölüm atarım. Çünkü çok sıkıldım ge 2.bölümü yazmaya geldim.)
Bu söylediği ile beni beynimden vurmuştu. Arkadan boğuk bir ses geldi.
-Oh! Yejin-ah! Gidiyor musun?
-Evet. Çok çalışıp sınava gireceğim. Umarım sizlerle üniversitede görüşürüz.
-Umarım. Kendine iyi bak. İyi olmaya çalış.
-Umarım. Jawon yanımdayken başaracağıma inanıyorum.
-Ah doğru! Jawon ile çıkıyor musunuz? Dün Jawon seni sakinleştirmek için öpmüştü. Dedi Aerin. Yejin ile birbirlerine güldüler.
-Omoooo! Ne kadar da yakışıyorlar değil mi Taeho-yah? Dedi. Onun ağzından adımı duyunca yüzümdeki tebessüm gitmişti aniden.
-Evet. Çok yakışıyorlar. Dedim ve ardından Yejin'i uğurlamaya ben de gittim. Yejin gittikten sonra hepimiz oturma odasında toplandık. Monitör tekrar çalışmıştı.
"Nam Yejin! Elendi!"
Dedi ve tablodan onun adını sildi.
"Yeni sıralama için deneme olacaktır. Herkes, çalışma odalarına gitsin!"
Dedi. Ani denemeler okullarda olmazdı ama biz üst düzey olarak buraya geldiğimiz için bize yapılması normaldi. Hepimiz toplaşıp aşağıya indik. Deneme olduk. Çıktık. Çıkarken Taehun ile karşılaştım. Birbirimize baktık. Hiç konuşacak halde değildim.
-Geçmiş olsun.
-Sağ ol. Dedim ve ilerlemek istedim. Bir kaç adım ilerledikten sonra olduğum yerde durdum.
-Miyeong, Aerin'den hoşlandığını söyledi. Dedi. Miyeong'u öldürmek istemiştim ama bu tür işleri acilen bırakmam gerekiyordu. Ona doğru döndüm.
-Ne? Dedim. Bıyıkaltı gülüp yürüyüp dibime geldi. Omzumdaki tozları silkeler gibi elini omuzlarıma vurdu ve diğer elini cebine attı.
-Go Miyeong. Seni seviyordu. Sonra...sen onu reddettin. O da haliyle seni unutmak için randevu ayarladı. Ama randevu ayarladığı çocuk eğitim kampı sınavına girdi ve buraya geldi. Sonra sen o çocuğa kötü davrandın. O çocuk da...senin ve Miyeong'un aynı okulda olduğunu fark edip Miyeong ile samimi oldu. Miyeong kendi bitmek bilmeyen aşkından bahsetti ve dün gece! Onun üzüldüğünü bildiği için çocuk ona mesaj attı ama Miyeong sana sinirliydi? Çocuk merak edip nedenini sordu. Miyeong'da...Senin Aerin'den hoşlandığını söyledi. Peki sen! O çocuğu merak ettin mi? Dedi. Miyeong'un damarına basmıştım. Ben bitmiştim. Ondan uzaklaşıp biraz geriledim.
-Kimmiş? Diye sordum. Geri adım atmadım.
-Bae Taehun! Yani ben. Dedi ve güldü. Arkamı dönüp oradan uzaklaştım. Yakında bitecektim ben. Belki de çok yakında. Akşam tüm çalışmaları bitirdikten sonra grup odasından çıkacakken Aerin elimi tuttu. Ona döndüğümde sıkı sıkı sarılıp başını bana yasladı. Gözlerim kocaman açılmış, içim titremişti.
-Bu aralar kötü olduğunu biliyorum. Sarılmak sana iyi gelecek. Dedi. Kocaman yutkunup ona karşılık verdim ve kokusunu derince içime çektim. Kokusunu içime çekerken gözlerim istemsizce kapanmış, bir kaç damla yaş akmıştı. Birbirimizden ayrıldıktan sonra biraz hava almam gerektiğini söyleyip bahçeye çıktım. Jawon da oradaydı. Yanına geçip oturdum. Ağlamıştı.
-Yejin...umarım iyi olur.
-Umarım. Senin elin iyi mi?
-Evet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STUDY TEAM
ActionEğitim bakanlığının yaptığı yeni bir etkinlik ile 8 okulun en başarılı öğrencileri 4'erli takımlara ayrılıp yoğun ve sıkı bir eğitim alırlar. Kazanan takım en başarılı üniversiteye sınavsız giriş hakkı kazanacaktır. Ödülün cazipliğine kapılan 8 genc...