(Bugün, dün gece yazdığım 3 bölümü saldım. Biterse bunu da salarım! Ve Ohaa! 17.bölüme gelmişiz. Kitap sardığı için hızlı ilerliyor. Bilmiyorum sebepsiz mutluyum 🍧)
Annem bunu söyledikten sonra görevli gelip kelepçelerimi açtı. Turuncu kıyafetim ile anneme gülümsedim. Babam boynuna asılmıştı.
-Yhaa! Bıraksana! Diye kızdım babama. Güle güle annemi bırakmıştı.
-Sen büyüyüp bir bok parçası oldun da bana karşı mı çıkıyorsun?
-Hm! Diye onu onayladım.
-Benim senin gibi bir oğlum yok. Senin elindeki her şeyi alacam.
-Teşekkür ederim. Şimdiye kadar yaptıkların için baba. Ama...ben zaten elimdeki her şeyi Aerin'e verdim.
-Ne?
-Evet. Anne. Hisselerimi muhafaza etmen için seni kefil göstermiştim. Ben içerde olduğum için tüm imza yetkileri sende. Sadece babamdan boşandıktan sonra yaşamamız için Dongdaemun-gu'daki evi bırak. Geri kalan her şeyi Aerin'in üstüne geçir.
-Peki. Dedi. Babam şoka uğradı. Annemin kulağına konuştu.
-Eğer böyle bir şey yaparsan-dediğinde annem korku ile içine çekilmişti. Onun lafını bölen bendim.
-Eğer anneme bir şey yaparsan benim elimde olmayan mallarını da alırım senden. Haberin olsun. Dedim. Mal mülk veya para konusunda rahattım. Annemin de kendi işi vardı. Paramız vardı. Ben bunu söyleyince babam ortamı terk etti. Annem ile başbaşa kaldık. Annem ellerini telin üstüne koydu. Ağlamaya başlamıştı.
-Sana hiç bir şey yapamaz.
-Özür dilerim. Anne çok üzgün bebeğim. Babanın bizi kendine benzetmesine izin verdim. Ama emin ol senin iyiliğin için yaptım. Eğer seni ders çalışmaya zorlamasaydım ikimizi de dövecekti. Bizi korumak için yaptım çok özür dilerim sana anlatamadım. Dedi. İçten içten ağlıyordu. Tellere dayağını elinin karşısına elimi koydum. Arada sadece ince bir tel vardı. Anlımı yasladım. O da öyle yaptı.
-Ağlama anne. Ben biliyorum.
-Sen benden daha cesursun benden daha güçlüsün Taeho-ya! Senin gibi yapamadığım için affet beni.
-Sana hiç bir şey yapamaz. Ben gizlice polise ifade de verebilirdim. Önce polise ifade verip ifademi haber yapmalarını söyleyecektim. Aerin'in isteğini gerçekleştirecektim ama sadece ekranlara çıkmayacaktım. Sonra böyle yapmaktan vazgeçtim. Eğer ekranlara çıkmasaydım haberi yalanlayacaktı.
-Yalanlasaydı çıkmanda daha kolay olacaktı.
-Hayır. Aewon zaten benden şikayetçi olmamıştı. Her türlü içeri girmeyecektim. Ama...benden şikayetçi olmasını ben istedim. Cezamı çekmek istiyordum.
-Tamam. Peki neden haberlere çıktın? İnsanların yüzüne nasıl bakacaksın?
-Aerin'in yüzüne tek bakmak yeter. Gerek yok. İşin aslı. Babam kadar zalim olmayacağını biliyordum. Eğer haberlere video göndermeseydim babam haberi yayınlayacak seni de yanında tutacaktı. Ama şu an benim ağzımdan duydukları için halkın gözü babamın üstünde. Zaten çok tepki aldı. Gündemde o var. Bu yüzden sana da zarar veremez. Eğer zarar verirse babamın da benim gibi bir pislik olduğunu söyleyip onu boykot edecekler. Babam bunu kaldıramaz. O da biliyor. O yüzden sana ekstra dikkatli davranacak. Polise verdiğim ifadeyi haber yapmalarını istersem Aerin tatmin olurdu. Ama hem seni korumak için hem de Aerin'i tatmin etmek için bunu yapmak zorundaydım. Sen de elini çabuk tut da babam gündemden düşmeden boşan. Babam gündemden düşmeden boşanırsan insanlar seni tebrik edecek. Senin markan yükseliş yaşar. Ben çıktıktan sonra şirkette bana iş verirsin. Böyle olursa sorun kalmaz. Dedim. Annem hıçkırıklarını bastırmak için elini ağzına koyup bastırarak ağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STUDY TEAM
ActionEğitim bakanlığının yaptığı yeni bir etkinlik ile 8 okulun en başarılı öğrencileri 4'erli takımlara ayrılıp yoğun ve sıkı bir eğitim alırlar. Kazanan takım en başarılı üniversiteye sınavsız giriş hakkı kazanacaktır. Ödülün cazipliğine kapılan 8 genc...