13 Beaches

1.3K 163 70
                                    

Pow Lix

"Buralardan gidelim mi?"

"Ne? Bir dakika. Ne?"

O an Hyunjin'in dediği bu saçmalığa başka ne tepki verirdim bilmiyorum ama tek bunu söyleyebilmiştim.

"Fe-"

"Aman Tanrım Hyunjin yanağına ne oldu? Bunu ben yapmadığıma eminim!"

"Sakin ol. Hiç bir şey değil, lütfen biraz olsun gidelim."

"Nereye gitmeyi düşünüyorsun bu saatte?"

"Nereye olursa gidelim."

Kalbim git desede beynim gene git diyordu yani her türlü gitmek istiyordum, ne pahasına olursa olsun.

"Bekle not yazmalıyım, annem gene merak edip kızmasın."

"Ha birde uzun etek giysen daha iyi olur."

"Neden?"

"Felix dışarı çıkacağız."

"Ne o beni mi kıskanıyorsun?"

"Evet."

Dediği şey ile gözlerim yerinde çıkarcasına açıldı. Ne tür bir psikopat bu çocuk, iki gün öncesine kadar beni sevdiğini bile söyleyemiyorken şimdi ne böyle şeyler diyordu.

"Tamam arkanı dön."

"İkimizde erkeğiz."

"Arkanı dön dedim."

"Öf tamam." Arkasına dönerken konuşmaya devam etti "Ha bide araba falan varsa iyi olur, nurdan pek bi yere yürüyemeyiz."

"Garajda benimki var, ehliyetim olunca kullanma iznim olucaktı ama kimse görmeyeceği için alabiliriz."

"Güzell."

Giyindikten sonra yanlızca yanıma telefonumu ve arabanın anahtarını alıp çıktık.

"Nereye?"

"Yan koltuğa."

"Bana araba kullanmayı bilmediğini söyleme Felix."

"Şey-"

"Tamam ver bana anahtarı."

Anahtarı Hyunjin'e atıp yep yeni arabama bindim, ilk defa bu arabaya binebilmiştim ama bu da geri zekalı Hyunjin'e denk gelmişti.

"Arabayı bir yere vurursan bende seni vururum."

"Ben mi vurucam? Ben çok iyi araba kullanırım Lix."

"Eminim öyledir, hadi sür."

Yol boyu hiç konuşmadan Hyunjin'in bizi götürdüğü yerlere gittik, arada bi sıkılıp şarkı açıyordum ama saat çok geç olduğu için Hyunjin kapatıyordu.

"Cidden mi? Onca yolu sahile gelmek için mi çektim?"

"Evet."

"Rahat yatağım şu anda evde beni bekliyor Hyunjin" mızmızlanarak konuşurken Hyunjin'in biraz dudaklarını büzüp bana baktığını görünce içimde bir yerler parçalandı.

"Ne bekliyorsun? Bizi getiren sendin hadi inelim."

Arabadan inip Hyunjin'e gel işareti yaptığımda o da arabayı kilitleyip indi. Saat nerdeyse sabaha karşı üç dörttü ve etrafta sokak lambası olmadığı karanlıktı.

"Çok karanlık, telefonun yanında mı?"

"Benim telefonum şeyde, babamda."

"Sorgulamasam daha iyi sanırım. Neyse benimki yanımda, fener açıyorum gel yanıma."

Born To Die❛HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin