Born To Die❛Hyunlix

Norman Fucking Rockwell

Uyandığımda her şeyin tüm olanların bir rüyadan ibaret olduğunu anlamak çok iç rahatlatıcıydı.

"Uyandın mı? Bende tam gidiyordum."

"Hyunjin? Ne? Rüya değil miydi?"

"Hayır."

"Adios." Diyerek geldiği camdan geri aşağı inip evine yöneldi bende tekrardan kafamı yastığa koyup kalktığım gibi tekrar yattım ve gece yaptığım şeyleri sorgulamaya başladım.

Hay ben böyle işi sikiyim, Hyunjin'i de sikeyim gerçi o bunu çoktan bana karşı yapmıştı.
…

Kapımın önünden birinin geçtiğini fark etmiştim.

"Hey, kapının önündeki kan bağım olan kişi!" Evet evdekilere böyle seslenirdim.

"Efendim?" Diyerek kapıyı açtı.

"Hoş geldin Minho neyse bilgisayar bak orda, getirebilir misin?"

"Sanki ayak işçinim." Söylene söylene bilgisayarı getirdiğinde bilgisayara kulaklığımı takıp karışık çalmaya basmıştım.

Ama bu ne biçim bir şanssa tam da şarkısına den gelmiştim resmen.

Godamn, man child
You fucked me so good that I almost said, "I love you"
You're fun and you're wild
But you don't know the half of the shit that you put me through

Kahretsin, çocuk
Beni o kadar iyi becerdin ki
Neredeyse "seni seviyorum" diyecektim.
Eğlenceli ve vahşisin
Ama beni soktuğun dertlerin yarısını bile bilmiyorsun.

Şimdi yatakta kirli çarşaflarla tek başıma mutsuz bir şekilde yatıyorum en iyisi kalkıp kimse görmeden bunları kirliye atmak ama kirliye atarsam da biri görebilir yani odada bir yere saklamak en iyisi.

Okula gitmek için hazırlandım yoksa geç kalacaktım. İnce bir kilotlu çorap üstüne bir elbise ve kot ceket giydikten sonra çantamı da hazırlayıp evden çıkıyordum.

"Felix akşam yemeğe Hwang'lar ve dedenler gelecek."

"Tamam anne, görüşürüz."

Bu gün evden biraz daha erken çıkıp biraz sokakta yürüyerek bekledim otobüsü. Otobüs geldiğinde Hyunjin'de evinden çıkıyordu, aceleyle otobüse binip kendi yerime oturdum.

Hyunjin yanıma doğru yöneldiğini fark edince yanıma çantamı koydum, başta şaşırmış bir yüz ifadesi olsa da sonrasında şaşkınlığını saklayıp başka yere geçti.

Lanet olası Hyunjin.

Okula girdiğimde dünküne nazaran bu gün kimse hakkımda konuşmuyordu kesinlikle bu iyiye işaretti.

Hyunjin'le okula girerken göz teması kurmamaya çalışsam da o koşarak yanıma geldi.

"Bu akşam size geliyormuşuz."

"Evet annem söyledi."

"Aramız mı kötü?"

"Yo ne alakası var, neden kötü olsun ki?"

"Bak dün gece-"

"Şş okuldayız, burda konuşulacak konu değil bu."

"Okul çıkışı?"

"Zaten bize geliyorsunuz orda konuşuruz."

"Tamam görüşürüz."

"Görüşürüz."
…

İlk dersimiz en sevdiğim ders olan kara kalemle resim dersiydi.

"Bu gün sizin için önemli bir şey yada bir kişiyi resmediceksiniz. Günün sonunda yanıma getirip gösterebilirsiniz."