Felix tuvalette aynaya bakarak kendi kendine konuşurken kapı açılma sesi gelince aceleyle tuvaletlerde birine girdi. Gelen Hyunjin'di.
"Felix burda mısın?"
Felix içinden ses çıkarmamak için kendine yalvarıyordu.
Neden mi Hyunjinden kaçıyordu?
Ne hissettiğini öğrenmek istemiyordu. Ya dedikleri yalansa, doğru olsa bile ben ona yeter miyim? Diye düşünüp duruyordu. Kafasının içindeki sorular canını zaten yakmaya yeterken bir de onunla yüzleşerek bunu yapmaya devam edemezdi, kendisine acı çektiremezdi.
Kapı sesi tekrar duyulduğunda Hyunjin'in gittiğini düşünmüştü Felix ama Hyunjin gitmemiş yerine başka biri daha gelmişti.
"Hyunjin-ahh~ beni mi bekliyordun?"
Bu kimdi şimdi?
"Aslında-"
"Sahnede dediklerinin yalan olduğunu bilen tek kişi olduğumu mu söyleyecektin? Ben zaten o şarkıyı bana söylediğini biliyorum, Hyunjin-ahh."
"Neden aegyo yapıyo bu mal ama düşünmem gereken kısım o değil." Diye kısık sesle konuştu Felix. Dedikleri yalan mıydı gerçekten? Diye düşünmeye de devam ediyordu.
"Şu anda tuvaletten çıkıp siz ne halt yiyosunuz dememek için kendimi zor tutuyorum."
Felix sesli düşündüğünü farkedince aniden ellerini ağzına götürüp ağzını kapattı. Peki Hyunjin duymuş olabilir miydi? Bir ihtimal.
"Felix burda olduğunu biliyorum ama gidiyorum, konser devam ediyor dinlemek istersen yeri biliyorsun."
Burdan ayrılan iki yol vardı. Birincisi Felix şu anda tuvaletten çıkıp Hyunjin'le olan olayları konuşacaktı ki bu olmadı. İkincisi ve olan olay ise Hyunjin tuvaletten çıktıktan sonra tüm gün Felix onu gizliden izleyecekti.
Felix tüm gün Hyunjin'i gizliden izlediğini düşünüyordu ama Hyunjin de zaten Felix'i izlediği için pek bi gizlilik kalmamıştı.
Felix Hyunjin'den pek kaçamayacağını biliyordu ama kaçabildiği kadar devam edecekti. …
Felix Hyunjin'e gözükmemek için otobüse erkenden binmişti ama daha gelenler olduğu için bekliyorlardı. Beklerken kulaklığını ve telefonunu çıkarıp bir şarkı başlattı ama daha şarkı bitemeden uykuya dalmıştı.
Hyunjin arka koltukta uyuyan Felix'i görünce sessizce yanına geçip oturdu. Felix'in cama yaslanan kafasını yavaşça kaldırıp kendi omzuna koydu ve ardından bir kulağında ki kulaklığı çıkarıp kendi kulağına taktı.
Red, white, blue is in the sky Summer's in the air and baby, heaven's in your eyes I'm your national anthem Money is the reason we exist Everybody knows it, it's a fact
Kırmızı, beyaz, mavi gökyüzünde Yaz havada ve bebeğim, cennet senin gözlerinde Ben senin milli marşınım Para, var olmamızın sebebidir Bunu herkes biliyor, bu bir gerçek
İçinden gene aynı kadın diye geçirirken Felix'in güzelliğine dalıp gitmişti. …
Hyunjin Felix'i uyandırıp rahatsız etmemek için evlerinin önünde duran Minho'ya seslendi. Minho koşarak aracın içine bindiğinde Felix'i kucağına alıp Hyunjin'e teşekkür etti ve kardeşiyle evlerine girdiler.
Hyunjin eve girdiği gibi odasına çıkıp pencereden Felix'in odasına baktı, Minho onu yatırıyordu. Üstünü değiştirdikten sonra aşağıdan gelen ailesinin kavga seslerini duymamak için sesli bir müzik açtı ve bu çalan kapı zilini duymasına mâni oldu.
"Hyunjin deden geldi."
"Geliyorum."
Hyunjin müziği durdurup aynaya baktı ve terliklerini giydi aşağı inmek için hazırdı.
"Hoş geldin dede."
"Umarım hoş gelmişimdir."
"Bak-"
"Çocukla aranı yaptın mı?"
"Uğraşıyorum, sanırım olucak."
"Sanırım mı?"
"Olucak."
"Haftaya toplantımız var bu da ailelerin tekrar toplancak olması demek. Haftaya kadar ayarladın ayarladın, ayarlamazsan neler olacağını benden daha iyi biliyorsun."
Dedesi sıkı bir ortaklık için o Felix'le sevgili olmasını istemişti, eğer olamazsa başka bir şirketle anlaşmaya varıp onların kızıyla beraber olacaktı ama Hyunjin erkeklerden hoşlandığı için anında Felix'lerin şirketiyle anlaşma yapmalarını istedi.
"Evet, biliyorum."
"Şimdi odana dönebilirsin."
Hyunjin'in işi çok zordu çünkü Felix aşırı inatından dolayı bir türlü beraber olamıyorlardı ama olacaklardı ne pahasına olursa olsun ikisininde hedefi buydu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hyunjinaybayb çocuğu neden kandırıyorsun hiç yakışıyor mu sana tch tch tch
