merhaba salamli ekmeklerim!!
nabersiniz😎😎
bu ikinci(?) smut yazisim cok ozur diliyorum asiri cringe alarm!!
iyi okumalar, bol yorum birakmalar
.....
Taehyung ile geçirdiğimiz güzel gecemiz ardından iki hafta geçmişti. İki hafta içerisinde yüzümdeki kocaman gülümsemem asla eksik olmamıştı.
Taehyung ile olan güzel gecemiz ardından okulda beni bir sınıfa çekmiş ve bir teneffüs boyu beni öpmüştü. Birlikte sahile gitmiş, Taehyung'un "gizli yerim" diye adlandırdığı yere gitmiş hatta birlikte köpeklerimizi bile gezdirmiştik. Hatta birbirimize alışmamış ve samimiyetimizin artışı sayesinde utancımı bile bir kenara bırakabilmiştim.
Anlayacağınız bu iki haftam çok güzel ve dolu dolu geçmişti. Ancak her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bunun da bir sonu vardı.
Taehyung ile aramızdaki güzel bağ ilerledikçe ve onun bana olan sevgisi büyüyüp ele, avuca sığmaz bir hal aldığında kıskançlıkları da artmıştı.
Şimdiyse iki hafta önce Taehyung'un sırtında gelip, bolca eğlendiğim sahilin bankında somurtarak, kollarımı birbirine bağlamış oturuyordum. Yanımda ki Taehyung kendini savunmaya çalışıyor, dinlemediği anladığında; omzuma dokunuyor ve beni hafifçe sarsıp, ona dönmemi sağlıyordu.
"Hayır yani anlamıyorum, karşı sitedeyim arkadaş olalım ayağına ağzının içine girecekti." dişlerini sıkarak konuştuğunda, sıkıntıyla derin bir nefes almıştım.
"Taehyung, çocuk bizimle aynı okulda ve benden 2 yaş küçük. Yalnızca arkadaş olmak istedi. Abartıyorsun."
"Ben abartıyorum öyle mi? Dibi düştü çocuğun." sahilde olmamızın farkındalığıyla sesini sakin tutmaya çalışıyor, ancak bunu beceremiyordu.
Sinirle ayağa kalkıp yürümeye başladığımda peşimden gelen ayak sesleriyle kıkırdamıştım. Bir elini belime sarıp beni kendine çevirdiğinde duraksamıştım. Gözlerimi Taehyung'un gözlerine diktiğimde kısa bakışma yarışmamız ardından derin bir nefes almış ve konuşmuştu. "Bebeğim, özür dilerim." cümlesinin bittiğini sanıp, konuşmaya başlayacağım sıra işaret parmağını dudaklarım üzerine koyup, beni susturmuştu. Ve ardından devam etmişti.
"Seni kısıtlayamam, çevrenden koparamam ama kıskanmamak elimde değil. Gerçekten kalbinin benim için hızlandığını, dudaklarının, dudaklarım için aralandığını, bedeninin benim için kasıldığını veya birçok şeyin benim için olduğunu bilsem de, kıskanmama engel olamıyorum. Üzgünüm." sona doğru kısılan sesiyle cümlesini tamamlayıp, kafasını omzuma yasladığında ellerimi, saçları arasına geçirmiş ve birbirlerine karışıp, uyum içinde durmalarına izin vermiştim.
Parmak ucuma yükselerek dudaklarımı, kiraz rengi, dolgun dudaklarına bastırmıştım. Hemen bana karşılık vermeye başladığında gülümsemiş ve dudaklarının güzel, sarhoş eden tadını almak üzere emmiştim iki et parçasını. Öpüşmemiz acelesiz ve aşk doluydu. Alt dudağımı emip, çekiştirdiğinde dudakları arasına inlemiştim.
Şu an sahilde olmamız sikimde bile değildi. Taehyung'un dudakları, dudaklarımda, elleri belimdeyken hiçbir şey umurumda değildi.
İnlememi fırsat bilip dilini, dilimle buluşturduğunda memnuniyetle kabul etmiştim. Kısa bir süre sonra nefessiz kalıp ayrıldığımızda anlını, anlıma yaslamıştı. Gözlerim hala kapalı duruyordu.
"Aşkım," kapalı gözlerimi biraz daha birbirine bastırıp, sıkıca yummuştum. Utancım azalmış ve bazenleri beni arsız bir hale getirmiş olsa da birazdan söyleyeceğim ve atacağım adımdan yana utanıyordum. Daha lafa girmeden kızarmış bile olabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unknow | taekook
Fanfictionbilinmeyen numara: hey, sırrını biliyorum 080121| 110621| {düz yazı ağırlıklı/text}