Uzun zaman oldu, yoksun. Nasıl bir hiçlikten geleceksin bilmiyorum. Hayatım boyunca varlığını hissedemediğim yaratandan medet umar oldum.
Özdemir Asaf gibi gözlerinin baktığı yönlerde durmak isterdim meleğim.. Ama yapamıyorum. Sahi söylesene gözlerin hangi hiçliğe bakıyor?
Zamanı geldiğinde, gece sonu sessizce ortadan kaybolan yıldızlar gibi duracağım karşında. Yüreğindeki acılarına bakarak kaybedeceğim bu sefer seni. Yıldızlarıma sarılabileceğim bir yer bulacağım. Sonra ağlayacağım bulutlarımla birlikte deliler gibi.
Yanımda olamazsın meleğim, özür dilerim. Gelirsen yüreğimdeki ışıkları açmış olursun, yıldızlarıma ihtiyacım kalmaz. Bunu yapamam. Yokluğunda kararmış yüreğime ışık tutan yıldızlarıma ihanet edemem.
Gelmen kurtuluşumdur belki de ama olsun. Yerini almış tüm bu yıldızlarımın parıltıları altında kapansın gözlerim. Geldiğinde susmayacağım bu sefer. Beni susturmana da izin vermeyeceğim. Ben konuştukça gözyaşlarıma karışmış yağmurlarım düşecek sözlerim arasına. Kısılmış sesime inat, nasıl da dibe battığımı haykıracağım sana.
Boynumu tam karşımda duran bu iplere mi yoksa kollarına mı saracağım şaşıracağım.
Özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anla beni
Non-FictionBakışlarımı nereye çevirsem, her şey yağmur renginde, soluk siyah. Tuhaf duygular sarıyor içimi, hepsi soğuk.