Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz ağrıyacak. Bedeninizi taşıyamayacak kadar yorgun hissedeceksiniz. Bu dört duvarın sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz. Zor atacaksınız kendinizi dışarı. Ne o deniz kokusu açacak içinizi ne de yıldızlı gökyüzü. Sokaklar da dar gelecek bu sefer. Tıpkı göğüs kafesinizin kalbinize dar geldiği gibi. Sonra durmadan herkes size bir şeyler anlatacak. Dinleyeceksiniz ama duymayacaksınız. Sormayın bu nasıl olur diye. Zaman zaman gözyaşlarınızdan etrafınızdakileri göremez hale geleceksiniz. Ölmesini isteyecek kadar nefret edecek lakin az sonra kollarında can vermek için yalvaracaksınız tanrıya. Yarın kıyamet kopacak deseler, başınızı kaldırıp ''Ne dedin?'' diye sormayacaksınız. Yetmeyecek hiç biri.. Hep bir yanınız eksik. Herkesi ona benzetip, kimseyi onun yerine koyamayacaksınız. Dakikası dakikasına kazınmış o anları çıkaramayacaksınız aklınızdan. Küçükken annenizden gizli alıp sakladığınız çikolata dolu cepleriniz, bir sürü ilaçla dolu olacak bu sefer. Aslında kurtulmak istediğiniz o acı hiç geçmesin diye direneceksiniz bir zaman sonra. Şarkılarda kendinizden bir parça bulmaya başladığınızı fark edince anlayacaksınız boğazınızdaki düğümün sebebini. Rüyalar göreceksiniz. Uyumak zor olacak, uyanmamak için dua edeceksiniz. ''Belki hafifler yüreğimdeki bu ağrı.'' diyerek sarılmak isteyeceksiniz birine ama nafile.. Her dokunuş tekrar acıtacak. Nefes alamadığınızda, yine çıkacaksınız o terasa. Emin değilim, belki de almamak için çıkarsınız.. Gitmek isteyeceksiniz, nereye olduğu önemsiz. Ama yapamayacaksınız, hisleriniz size engel olacak. İşte dostlarım, gelgitler arasında gidip geleceğiz hepimiz. Ben boğuldum dalgalarım arasında. Ne yazık ki tutacak bir el bulamadım. Umarım siz bulursunuz, kalbinizden öpüyorum. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anla beni
No FicciónBakışlarımı nereye çevirsem, her şey yağmur renginde, soluk siyah. Tuhaf duygular sarıyor içimi, hepsi soğuk.