Yanı başımdaki siz.

12 0 0
                                    

Geldiniz, hem de yanı başıma. Kafamı kaldırdığımda inanamadım sizi gördüğüme. Boğazım düğümlendi, yakından daha da güzeldi gözleriniz.

Toprak rengindeydi.

Demek ki bu yüzden her baktığımda o soluk kahve gözlerinize, ölüyor gibi hissediyordum. Bir ocak ayı sabahı geldiniz yanıma. Günlerden hangisi, saat kaç bilmiyorum. Zira sizi her gördüğümde zaman kavramı siliniyor ezberimden. 

Titriyordunuz bayım. 

Kıpkırmızı olmuştu elleriniz.

Hiç bir şey gelmiyordu elimden.

Ne kollarımla ne de ellerimle ısıtabilirdim sizi. Çünkü ben hiç bir zaman size bu kadar yakın olamadım. Başımı sağ omzunuza yaslayamadım. Birlikte yıldızları izleyemedik. 

Buna hiç bir zaman izin vermediniz. 

Ben.. 

Kollarımı dizlerime sarıp kabullendim çoğu şeyi. Zor anlarımda başımı yaslayacağım can olmadınız. Küçükken oyunlar oynadığım sokaklarımda ağladım her seferinde. Sizi gizlerimde, düşlerimde saklı bıraktım. Vazgeçtiğimi sandığım her gecenin sabahı, ellerimde buldum fotoğrafınızı. Belli ki uyurken de sevmişim sizi. 

Ama her şeye rağmen buradasınız.

Onlarca kişi arasından benim yanıma oturdunuz. 

Bu yaptığınız, bir ömür mutluluk sebebidir bana. Minnettarım o güzel kalbinize. 

Üzerimdeki bu eskimiş ceketim size layık değil, biliyorum. Lakin yanımda o vaziyette oturmanıza kalbim el vermedi. Daima oturduğunuz o banka bıraktım. Dilerim üşüyen yalnızca o zarif bedeniniz olsun. Benim ruhum üşüyor.


Anla beniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin