15. BÖLÜM

2.6K 173 421
                                    

25.09.2022

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, seviliyorsunuz.🤍

15. BÖLÜM

Hayat her zaman bize yeni sürprizlerle gelirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayat her zaman bize yeni sürprizlerle gelirdi. Kimi zaman sürpriz yapan kişi rolünü üstlenmeye çalışsak da sonuç değişmiyordu. Hayat içi bilinmezliklerle dolu bir kutuydu. Kutuyu açmadan kimi zaman içinde ne olduğunu tahmin etsek de dediğim gibi hayat bize sürprizlerle gelirdi. Beklendik şeylerin hemen yanındaki beklenmedik olaylar onun bize sunduğu büyüklü küçüklü sürprizleriydi.

Karan ve Gölge benim için hayatın sunduğu iki sürprizdi. Karan ile bir yolda çarpışarak klişe bir tanışmayla hayatıma girerken Gölge ile tanışmamıştık. Hayatımdaydı, neredeyse her anındaydı, beni izliyordu ama onu tanımıyordum. Ona dair tek bildiğim şey kendine taktığı isimdi: Gölge.

Arabanın yanına geldiğimde Karan ön yolcu kapısını binmem için açtı.

"Teşekkür ederim," diye mırıldanarak benim için kapısını açtığı ön yolcu koltuğuna kuruldum. Emniyet kemerimi bağlarken gergin hissediyordum. Huzurluksuz da benimle birlikte arabanın içerisine yerleşmişti. Karan arabanın ön kısmından dolanarak şoför koltuğuna otururken kemerini bağlamadan önce kısaca beni süzdü. Üzerimdeki gerginliği yok saymaya çalışarak gülümsedim.

"Yorgun görünüyorsun."

Arabayı çalıştırmadan hemen önce son kez yüzüme bakarak söylemişti. Omuzlarım sözlerini doğrulamak ister gibi çökerken, "Çünkü öyleyim," dedim. Ustaca manevralarla arabayı park ettiği yerden çıkarırken asfalt yol arabanın tekerleklerinin altında akmaya başlamıştı. Gökyüzünü süsleyen ay tüm ihtişamıyla bana göz kırparken zihnimde Gölgenin yazdığı satırlar canlandı.

'Gündüzün öz, gecenin üvey kızı...'

Bu gece zihnime sürekli sızan Gölge beni hazırlıksız yakalarken, "Sende yorgun görünüyorsun," diyerek zihnimdeki sesleri ve düşünceleri Karan'a yönlendirmeye çalıştım.

"Çünkü öyleyim," diyerek benim cevabımı taklit ettiğinde bakışlarım istemsizce onu bulmuştu. Dudağının tek kenarı eğlendiğini belli edercesine yukarı doğru kıvrılmıştı. "Nasılsın?" Bakışlarını yoldan alarak birkaç saniyeliğine yeşil irislerime bakarken sormuştu bu soruyu.

"İyiyim, sen nasılsın?" Sorusu karşısındaki şaşkınlığımı sesime de yansıtırken aniden neden böyle bir şey sorduğunu kestirememiştim.

"İyiyim," derken sesi durgundu.

Vitesi değiştirerek arabanın hızını biraz daha arttırırken bakışlarım Karan'daydı. Arabanın içi karanlıktı, yolun kenarındaki sokak lambaları sayesinde Karan siluetinin detayları ortaya çıkarken, "Manzara güzel mi?" diye sorduğunda utansam da belli etmemeye çalışarak, "Fena değil ama daha iyilerini görmüştüm," dedim.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin