42. BÖLÜM

826 68 36
                                    

20.10.2023

Beni motive eden şey varlığınız o yüzden minik yıldızı parlatmayı ve güzel yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın. Seviliyorsunuz, çok.🤍

42. BÖLÜM

Az önce korkuyla gözünü yuman adam duyduğu sesle kafasını hızla Karan'a doğru çevirdiğinde yaşadığı şaşkınlık elle tutulur cinstendi.

"Bu o-olamaz Karan, sen o olamazsın. Senin Gölge'den bile haberin yoktu, benim aracılığımla davetlere katıldın. Seni onunla ben tanıştırdım." Kekeleyerek konuşan adamın korkusunun yerini şaşkınlık almış onu tamamen ele geçirmişti. Söyledikleri beni de şaşırtırken Karan fazlasıyla soğukkanlı görünüyordu. Çakır ise maskesini çıkarmadan öylece cellât gibi dikilmeye devam ediyordu.

"İyi rol yaparım."

Karan'ın sesi ikinci kez duyulduğunda adam hala gerçekleri sindiremiyor gibi görünüyordu. Kafasında oturtamadığı çok fazla parça vardı ve yanlış parçalar kafasının daha fazla karışmasına neden oluyordu.

"Sen Gölge'yi hiçbir zaman desteklemedin, hep karşısında oldun."

"Hala desteklediğim söylenemez."

"Anlamıyorum, Nasıl-" Karan hızla adamın sözünü keserken daha fazla karşısındakini dinlemeye tahammülü yok gibi gözüküyordu.

"Bunun için vaktim yok, öbür tarafta bu konuyu detaylıca masaya yatırıp düşünebilirsin ama benim zamanım kıymetli."

"Karan biz seninle dostuz."

Adamın söylediğiyle kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken Karan seslice gülmeye başladı, gülüşü samimiyetten fazlasıyla uzaktı.

"Dedi beni iki kuruşa satan adam."

"Ben seni kimseye sat-"

Karan elini kaldırarak susmasını sağlarken, "Konuşacak aşamayı çoktan geçtik. Şimdi," deyip belinden çıkardığı silahı adama doğru yönelttiğinde şaşkınlıktan açılan ağzıma ellerimi kapatmıştım. Karan birkaç metre ötemde birini öldürecekti hem de zerre tereddüt etmeden. "İcraat vakti."

Silahın emniyetini açarken pür dikkat karşımdaki âşık olduğum adama odaklanmıştım. Ben gerçekten de bu adama mı âşıktım, onun her maskesini kabullenebilecek kadar büyük müydü aşkım?

Kafamın içinde dolanan sorulara net cevap bulamazken bir şey oldu. Az önce tüm dikkatini öldüreceği adama veren Karan'ın bakışları aniden olduğum yere çevrildi. Göz göze gelmesek de tam olarak bulunduğum noktaya bakıyor olması tüylerimin şaha kalkmasına neden olurken beni şu anda görüp görmediğini deli gibi merak ediyordum.

Bakışları birkaç saniye bulunduğum noktada oyalanırken yukarıya geri dönmekle dönmemek arasında ikilem yaşıyordum ancak işin sonunu görmek istiyordum. Karan adama yönelttiği silahı ani hareketle geri çekip beline takarken adamın rahatça soluğunu bıraktığını görmüştüm.

Karan'ın bu hareketiyle sıktığımdan bihaber olduğum kaslarım rahatlarken Karan bu sefer bakışlarını adamın arkasında duran Çakır'a çevirdi.

"Bu iş sen de paketi notuyla birlikte teslim et." dediğinde Çakır yalnızca kafasını sallayarak adamın karşısında belinden çıkardığı silahla yerini almıştı.

Karan kapıya doğru yöneldiğinde, adam, "Ne notu?" diye sordu.

Yakalanma korkusu bedenimi sardığında az önce indiğim merdivenleri tırmanmaya başlamıştım ki, "Sahte olan her Gölge yok edilmeye mahkûmdur." diyen Karan'ın sesi kulaklarıma ulaştı.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin