5. BÖLÜM

4.1K 226 1.3K
                                    

14.06.2022

5. BÖLÜM

Karanlık.

Her yer karanlıktı. Odamın içi, kafamdaki düşünceler, düşüncelere ait kelimeler...

Siyahın mürekkebine sarınmış kelimeler arasında üçüncü dünya savaşı çıkmışken ne yapacağımı bilmiyordum. Zihnimin içi savaş alanıydı. Kelimelerin siyahlıklarına ise kan eşlik ediyordu. Siyah ve kırmızı tüm ihtişamıyla birbirine sarılıp valslarını sergilerken tam ortalarında kalakalmıştım. Hangi yöne gitmem, hangi yaralı kelimeye yardım etmem gerektiğini kestiremezken her şeyi ağır çekimde izliyor gibiydim.

Ellerim benden habersiz saçlarıma gittiğinde acı bir çığlık kopuverdi, en derinden; içimden. Büyük bir soluğu ciğerlerime yollarken yatakta oturur pozisyona geçtim. Odamın içini aydınlatan tek şey sokak lambasının soluk lambasıyken zihnime sızan hiç ışık yoktu. Işık...

Zihnim bu kelimeye takılı kalırken arabada yaşadığımız sahne canlandı gözlerimde.

"Adın ne?" diye sordu. Bakışlarımı camın ardındaki yoldan alıp iç dikiz aynasına çevirdiğimde göz göze geldik.

"Işıl, sizin?"

"Işık... Güzel isim."

Kaşlarım çatılırken, "Işıl, Işık değil."

Başımı tekrar yastığa koyarken bakışlarım beyaz tavandaydı, beyazlığını her ne kadar gece saklamış olsa da ben onun beyaz olduğunu biliyordum.

Teyzemle eve geldiğimizde annem ve anneannemin de en az teyzem kadar telaşlanmış olduklarını görmüştüm. Beni aralarına alıp sarıldıklarında ağlamaya başlamışlardı, dakikalar sonra ise ben onlara eşlik etmiştim. Ardımızda bol gözyaşı bırakarak odalarımıza çekildiğimizden beri ise içine düştüğüm bataklıkta debelenmiş, uyuyamamıştım. Debelendikçe batmış, battıkça daha çok debelenmiştim.

İçinde bulunduğum kısır döngüyü kıramazken yataktan kalktım. Adımlarım odamın penceresine yönelirken perdeyi aralayarak gökyüzünde tüm ihtişamıyla şahlanan aya baktım, dolunaya. Bulutlar kenara çekilerek sahneyi dolunay giysisini kuşanmış aya bırakmışlardı. Dert ortağımın ihtişamlı kostümünü seyrederken sokaktaki bir gölge ilgimi çekti. Siyah siluet gecenin pelerinin altında gölge gibi dururken yüzü belli olmuyordu. Beni izlediğine dair bir his içimde filizlenirken, paranoyak yanım hemen yanımda yerini alıp pencereden dışarıyı kısık gözleriyle incelemeye başladı. Siyah siluet varlığını fark ettiğimi anlamış gibi saniyeler içinde yok olurken paranoyak yanım birkaç dakika daha incelemişti sokağı. Gölgemsi siyah bedenin ortadan kaybolduğuna emin olduğunda ise köşesine geri çekilmişti.

Perdeyi iyice kapatıp yatağıma geri dönerken zihnimi meşgul edecek yeni bir şey daha eklenmişti; gölge.

*****

"Teyze ben bunu kabul edemem." Elimdeki telefon kutusunu teyzeme uzatırken elime vurarak geri savuşturdu.

"Aldık o kadar güzelim, iade kabul etmiyorlar."

Yardım dilenen bakışlarımı anneme çevirdiğimde omuz silkerek karışmayacağını belli etmişti. Kahvaltıdan kalkıp salona geçeli dakikalar olmuştu ve bu geçen birkaç dakikada teyzem telefon kutusunu elime tutuşturmuştu. Henüz ambalajı açılmamış olan son model telefona alıcı gözüyle bakamazken, "Hadi kuzum teyzeni üzme de aç telefonu," dedi anneannem.

Kollarımı teyzeme sararak, ona sıkıca sarılırken, "Teşekkür ederim," diye fısıldadım kulağına. Sarılışıma aynı şekilde karşılık verdi.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin