Evet yeni bölüm geldiEvet ölmedim
Evet kitabı bırakmadım
Aynen önceki bölümü okuyup gel ki hatırla dkkdms
Soracağınız tüm sorula peşin cevap vereyim dedim
Abimin kankası yb ile karşınızda
İyi okumalar
...
"Yemekte yaparım salçayla, göbekte atarım kalçayla.."
Ritmik bir şekilde sözleri söylerken aynı şekilde kalçamı da ritme uyduruyordum. Kıvırta kıvırta yaptığım salça sosunu karıştırırken arkamda bir hareketlilik hissettim.
"Nabıyon len."
Meraklı sesiyle konuşan ve narkotik köpeği gibi derin nefesler çekerek etrafı koklayan kişi abimden başkası değildi. Mutfaktan içeri girip yanıma kadar yürüdü.
"Mantı."
Kısa bir cevapla yanıtladım onu. Şaşkın bir surat ifadesi ile yanıma yanaşıp "son günlerde sende bi haller var. Bir çok durgunsun bir çok mutlu. Garip bir şekilde sürekli bir şeyler ile uğraşıyorsun. Dikkatini dağıtmak istercesine.."
Şüpheli ses tonuna göz devirip elimde ki kaşığı bıraktım. Ve ona döndüm.
"Peki vakayı çözebildiniz mi bay Holmes?"
İronimi pek sallamadan hemen ocağın yanına koyduğum, servis tabağında ki ne yoğurdu ne sosu dökülmüş mantılardan birini eliyle alıp ağzına attı. Kuru kuru yediği mantıya yüz buruşturdum. O şekilde tadı tuzu olmuyordu ki!
"Hadi hemen sosu mosu dökte yiyelim. Madem gecenin 2 sinde şüpheli bir şekilde mantı yapıyorsun.. Biz de yararlanalım dimi."
Daha sonra uzanıp dolaplardan birinin kapağını açtı. İki adet tabak çıkartıp arkamızda kalan masaya götürdü. Bende o sıra hazırladığım sosun altını kapadım. Derin kasede sulandırdığım yoğurdu dikkatle mantının üzerine döktüm. Ardındanda sosu gezdirdim. Bu sürede Karan gerekli olan her şeyi masaya yerleştirmişti.
Mantı dolu borcamı alıp masanı tam ortasına koydum. Daha sonra servis kaşığı ile mantının yarısından fazlasını Karan'ın tabağına yerleştirdim.
"Yarın Yade ile buluşacakmışsınız."
Kendi tabağımı yeni doldurmuş ve masaya henüz yerleşmiştim ki hemen sorgu sual başlamıştı. Sadece kafamı salladım. Ağzına tıktığı mantıları hızla çiğneyip yuttuğunda "sizin aranızda ne oldu? Hayır yani hadi sen anlatmıyorsun tamam Yade' de hiç bir şey söylemiyor ki. Devlet sırrımı bu anasını satayım?" Daha ağzıma tek mantı daha koymadan çatalımı bıraktım. Sesli bir nefes verip konuştum.
"Yade ile çıkmaya başladınız diye bizim aramızda olan biten her şeyi sende bileceksin diye bi kural mı var?"
Oldukça tersleyen bir ifade ile konuşmuştum. Dolayısıyla Karan'ın kaşları çatılmıştı. Yinede uzatmama kararı almış olacaktı ki "tamam be tamam ne yaparsanız yapın" diye mırıldanarak yemeye devam etti. Ben de başka bir şey söylemeden çatalımı tekrar kavrayıp mantımı yemeye başladım.
Sessizce yemeğimizi yerken telefonumun ekranı yanıp söndü. Telefonu elime alıp baktığımda Ateş'in mesaj atmış olduğunu gördüm. Ateş ile o evde kaldığımız gecenin üstünden üç gün geçmişti. Bu hafta okulun son haftasıydı. Ve o gece son sınavını verdikten sonra yıl sonu gösterisi için çok yoğun olacağını söylemişti. Gösteri için çalışmalara yarın başlayacaklardı. Çünkü dün son sınavlar bitmiş bulunmaktaydı. Yani genel olarak. Benim hala sınavım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Kankası || Texting
Teen FictionBilinmeyen: Abimin kankası olmasaydın olmazdı değil mi? Bilinmeyen: Şu kocaman okulda gittin Bilinmeyen: Her yerden sik gibi fırlayan abimi buldun Bilinmeyen: Ve onunla kanka mı oldun Bilinmeyen: Bu mudur yani? Bilinmeyen: Hiç beklemezdim senden B...