Abimin Kankası || Texting

AK/36

Selam canlarım.

2000 altına sokağa çıkma yasağı geldiği için moral olsun diye çabuk çabuk yazıp atmaya çalışacağım dndjdkdk

Hadi iyi okumalar.

Medyada saçı başı dağılmış iki adet tatlılık abidesi varr. Yani Gece ve Ateş var djdjkdkd

Bu arada bölüm Gece'nin ağzından ve geçen bölüm arabaya bindikleri yerden başlıyor.

...

Arabanın kapısını birazcık sert kapayarak koltuğa yerleştirdim. Yüzümde ki hain gülümsemeyle önümde ki Barış ve Yade'ye baktım. Barış arabayı çalıştırırken kısaca bana döndü ve gülümsedi.

"Nasıldım ama?"

Gülümsemem yüzümde derinleşti. Arabayı sürmeye başladığında baş parmağı kaldırarak dikiz aynasından ona baktım.

"Kanka süperdin!"

Barış gülümserken Yade rahatsızca kıpırdandı. Arkasına dönüp bana şüpheli bakışlar attı.

"Sence yemiş midir? Ya da fotoğrafı görmüş müydü ki? Her fotoğrafımı beğenirdi görünce. Bunu henüz beğenmedi."

Başımı olumsuzca salladım. Her zaman bardağın boş kısmıyla ilgileniyordu. Her zaman!

"Yade, fotoğraf bas bas bir herifle flörtleştiğini bağırıyordu. Niye beğensin. Asıl beğenirse sıkıntı."

Barış gülerek tek elini kaldırdı.

"O herif ben oluyorum kuzen."

Yade, Barış'ın sözleriyle gülmeye başladı. Evet Barış, Yade'nin anne tarafından kuzeniydi. Ama Karan'ın bunu bilmesine gerek yoktu. Şimdilik.

Yade gülüşüne son verip "yine de fotoğrafı görmemişse hiç bir şey anlamamıştır. Yani sende biraz daha yakınlık göstersen nolurdu Barış!"

Sitem dolu bir sesle konuştu. Barış'ın göz devirdiğini dikiz aynasından görürken bence göz devirmekteydim. Omuz silken Barış "daha ne yapacaktım kızım" dedi.

"Yanağından falan öpebilirdim belki ama üzerime atalayacak gibi duruyordu. Korktum."

Bu kez ben gülmeye başladım. Yade şaşkınca ona baktı.

"Gerçekten mi?"

Barış onaylayan mırıltılar çıkararak başını salladı.

"İkiside iri yarı adamlar. Ağzıma sıçacak gibi bakıyorlardı."

Gülüşüm kahkahaya döndü. Bir kaç sayenin ardından sözlerini beynimde tekrarlandı. Ve gülüşümü sonlandırarak "ikiside mi?" diye sordum. Yine onaylayan mırıltılarla baş salladı.

"Karan'a göre daha zayıf olan kıl oldu bana bak demedi deme."

Bir kaç saniye bakışlarını Yade'ye çevirip ardından tekrar yola odaklandı.

"Ateş mi?"

Ben aynı şaşkınlıkla sormaya devam ettim. "Demek adı Ateş" dedi sorgulayıcı bir şekilde. Çatık kaşları ile arabayı durdurup bana döndü. Etrafıma bakınıp oturacağımız kafeye çoktan geldiğimizi gördüm. Barış sorgulayıcı bir sesle "sizin aranızda da mı bir şey var" diye sordu.

Sorusuyla gözlerim kocaman açıldı. Önce kendimi sakinleştirmeye çalışıp ardından konuşma kararı aldım. Boğazımı temizleyip yüz ifademi düzelttim.

"Yok. Nereden çıktı?"

Söylediklerime inandığını var sayıyordum. Gerçi yalan söylememiştim ama yinede bir şeyler anlamasını istemiyordum. Omuz silkip önüne döndü. Arabadan çıkarken "ikiside Yade'yi kıskanacak değil sonuçta" dedi.