ÇAĞLAR | texting

7.0

"Kravat mı taksam?"

Çocuksu surat ifadesiyle kravatlarına bakan Çağlar gözüme çok tatlı gelmişti.

"Hayır böyle gayet iyi oldun"

"Emin misin? Sanki kıro gibi oldum"

"Hayır hayır ne kırosu, gayet şıksın"

Gerginlikten salladığı bacağının üzerine elimi koydum.

"Sakin ol, babam o kadar korkunç birisi değil. Seni seveceğine eminim"

Dudak büktü.

"İçim sıkılıyor. Beni sevmezse diye düşünmeden edemiyorum."

"Hayır hayır endişelenme, bence seni kesin sever"

Yüzündeki gerginlik yerini muzır bakışlara bıraktı.

"Senin beni sevdiğin gibi mi?"

Bacağına koyduğum elimi ellerinin içine alıp parmaklarımla oynamaya başladı. Yaklaşmaya başladığında elimle ağzını kapattım.

Fısıldayarak "Amcam yan odada" dediğimde somurttu.

"Evren seni öpmeme izin vermiyor"

Gülmemeye çalıştım. Cidden üzgün görünüyordu.

"Tamam bir kez daha alıştırma yapıyoruz, babam hangi takımlısın derse ne diyeceksin?"

"Yaşasın Galatasaray"

"Siyaset hakkında neler düşünüyorsun?"

"Ben siyasetten hiç anlamam"

"Ne okumayı düşünüyorsun?"

"Bilgisayar Mühendisliği efendim"

"Aferin, akıllı bıdık"

Parmağımı burnuna dokundurdum.

"Akıllı bıdık demek?"

Bakışları gözlerimden dudaklarıma inmeye başladığı anda kapı açıldı.

"Beste yavrum ben-AMANIN SİZ NE YAPIYORSUNUZ?"

Hemen Çağlar'ı ittirdim.

"Hi-hiçbir şey"

"Sayende yapamıyoruz bir şey  amca"

"O nasıl laf? Üstüme iyilik sağlık, Beste kızım gel sen bu kudurmuşun yanından kalk"

Amcamın lafını ikiletmeden kalkıyordum ki Çağlar elimi daha sıkı tutmaya başladı.

"İzin vermiyorum gidemezsin"

"Bak sen, bal gibi de giderim"

"Bari beraber gidelim"

"Daha saat 8'e 4 saat var Çağlar. Benim eve gidip evdekilerin durumuna da bakmam lazım"

"Peki, akşama kadar hiç görüşemeyecek miyiz?"

"Çağlar sabahtan beri birlikteyiz 4 saatçik dayan ne olacak?"

"4 saat, 4 saat.."

"Evet 4 saatçik"

Odada varlığını belli etmek adına amcam konuştu.

"Lan it oğlu it bıraksana kızı gitsin evine"

"Amca sen benim düşmanım mısın?"

"İkiniz de sakin olun, kavga yok. Ben gidiyorum akşam 8'de tekrar buluşacağız zaten"

Ayağa kalkıp önce Çağlar'ı sonra amcamı yanağından öperek gitmeye hazırlandım.

"Amcama verdiğin öpücükle benimkisi niye aynı-"

"Len gavur amcanı mı kıskanıyorsun?"

"Ama-"

"Aaaa! Siz böyle kavga edip duracaksanız amcamı da götüreceğim bak"

Çağlar yapmacık bir öfkeyle konuştu.

"Amcamı mı? Beni götürsene"

"Neden seni götürsün tabiki beni-"

"Ben gidiyorum, siz de burada dövüşün durun"

Çağlar kapıya kadar geldiğinde ona hızlıca sarıldım.

"İstediğim bu da değildi ama neyse bu da idare-"

Onu şaşırtarak öptüğümde gözlerindeki ifadeyi bir görseydiniz?!

"Çok konuşuyorsun"

"B-ben-"

Onun şaşkınlığından istifade edip hızlıca apartmandan çıktım.

Arkamda bıraktığım Çağlar'ın saftirik gibi sırıttığına adım gibi emindim.