Siz: Otobüsteyim
Siz: Sanırım durağı kaçırdım
(Görüldü)Çağlar yazıyor...
Çağlar: Neyse sen diğer durakta in ben seni oradan alayım
Siz: Tamam(11.47)
Siz: İndim(12.10)
Çağlar: Gördüm tamam
Çantamı tek omzuma alıp ayaklarımla yerde ritim tutmaya başladım.
Çağlar'da olumlu yönde değişimler gerçekleşiyordu. Yaklaşık 3 gündür kütüphanede buluşup birlikte ders çalışıyorduk.
Çağlar bu sene sınava gireceğinden o benden daha sıkı çalışıyordu. Bense eksik konularımı tamamlıyordum işte.
"Buldum seni"
"Kütüphaneden buraya kadar yürüttüğüm için özür dilerim"
"Boşversene. Spor oldu bana da"
Kütüphaneye doğru yürürken montumun önünü kapattım. Bugün hava çok soğuktu.
İçeri girip merdivenlere yöneldik. Kütüphanenin alt katı kitap okumak isteyenler için üst katı çalışmak isteyenler içindi.
"Hangisine geçelim"
"Şu köşedeki masa güzel bence"
"Tamam"
Çantamı sandalyeye koyup montumu çıkarttım. Çantamdan pazartesiye olan ödevimi, kitabımı ve ders için gerekli olan birkaç şeyi daha çıkarttım.
Sandalyeye oturduğumda Çağlar'ın beni izlediğini görüp utandım.
Elindeki kitabı gösterdi.
"Bugün ders çalışmayacak mısın?" dedim fısıltıyla.
"Çalışacağım. Ama ilk önce biraz kitap okuyup zihnimi açayım diyorum."
Gülümsedim.
O kitabını açıp okumaya başlayınca ben de test kitabındaki sorularla boğuşmaya başladım.
Birinci testimi bitirdiğimde yarım saat geçmişti neredeyse. Matematik çözmek bu kadar zor olmamalı!
Gözucuyla Çağlar'a baktım. Kitabından başını kaldırmış yan masadaki kıza bakıyordu. Kız da ona gülümsüyordu.
İçimde bir huzursuzluk oluşurken yeni bir teste başlayıp dersime devam etmeye çalıştım.
'Ne bekliyordun ki?' diyen iç sesime kulaklarımı tıkadım. Çağlar'ın özel hayatı beni ilgilendirmez.
"Bu arada amcam yakın zamanda seni akşam yemeğine çağırıyor"
"Teşekkür ederim. Gelirim tabii ki"
İlerleyen birkaç saat benim birkaç test daha çözmemle, Çağlar'ın kitap okumayı bırakıp ders çalışmaya başlaması ve testlerine gömülmesiyle devam etti.
Gelmeyi hedeflediğim testi bitirmeme azıcık kalmıştı. Yanımda birinin belirmesiyle başımı kaldırdım.
"Şey merhaba"
Çağlar'ın bakıştığı güzel kız gelmişti.
"Merhaba"
"Merhaba"
"Ben buradan aşağıdaki kafeye gidip kahve içecektim de sen de gelmek ister misin?"
Beni yok sayıp direkt Çağlar'la konuşuyordu.
"Sorduğun için teşekkürler. Ama bizim kendi planlarımız var"
Kıza dik dik baktım ben de.
"Peki o zaman"
Masasına geri dönerken arkadaşları garip garip bakışlar atıyordu birbirlerine.
"Sana sormadım ama gitmek ister miydin?" dedi.
"Yok ya"
"Saat üçe geliyor. Biz de kalkalım mı?"
"O kadar oldu mu?" dedim şaşkınlık içinde.
"Evet. Zaman çabuk geçti"
Ayağa kalkıp çantamı topladım. Çağlar sanki çocukmuşum gibi montumu giymeme yardım etti.
"Şunu sen taksana" dedim siyah beremi gösterip.
Biraz eğildi. Sanırım bana sen tak diyordu.
Beremi alıp ona takınca çok tatlı oldu.
"Gözlerinin yeşili daha da ortaya çıktı"
Güldü. Güldüm.
İç sesim seslendi.
'Aşıksın kızım sen'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAĞLAR | texting
Short Story0521*: Bu numarayı artık kullanmıyorsun biliyorum 0521*: Bundan destek alarak yazıyorum zaten 0521*: Seni seviyorum Kuzey (Görüldü) 0521*: Bir saniye ne?? Kuzey: Şey Kuzey'in eski hattını ben kullanıyorum. 0521*: Sen kimsin? Kuzey: Çağlar ben, Kuzey...