▪︎Karmaşa▪︎

331 28 6
                                    

Bölüm 26

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm 26

Karmaşa

Gökyüzü kapkara bulutlar ile kaplıydı. Sürekli çakan şimşek ise her an bardaktan boşanırcasına yağacak olan yağmurun habercisi gibiydi. Ara ara çakan şimşeğin ışığı ile aydınlanan uzun koridorun sonundaki kahverengi kapıya doğru kendinden emin, hızlı adımlarla yürüyordu genç azrail. Yanından geçtiği azrailler Jimin'e saygı ile eğilip selam verirken Jimin pek takmıyordu onları. Taehyung'u o fanusun içine kapatan Jimin olduğundan azrailler arasında oldukça saygı ile anılmaya başlamıştı. Annesinin intikamını daha 17 yaşında kendisinden oldukça kıdemli ve güçlü olan azrail Taehyung'u öldürdüğü konuşulduğundan azrailler arasında oldukça ünlü olmuştu. Şimdi ise bütün o konuşmaları susturacak şeyi söylemeye gidiyordu.

Jimin kahverengi koca kapıyı beklemeden açtığında odadaki bütün ses kesilmişti. U şeklinde olan koca masadaki Taemin ve Hoseok ile birlikte yüzleri kukuletayla gizlemiş beş azrail toplantı odasına bir an da dalan Jimin'e dikkat kesilmişlerdi. Jimin içine çektiği hızlı derin solukları arasında Taemin'in bağırmasına izin vermeden söze girdi.

"O yaşıyor."

Masada uğuldamalar başlamıştı. Herkes bunun nasıl mümkün olabileceğini birbirleri ile tartışırken Taemin yumruk yaptığı eli ile masaya vurup oturduğu sandalyeden hiddetle kalktığında "Bu nasıl olur!" diye bağırmıştı. Hoseok'un kaşları şaşkınlıkla havalanırken etraftaki birbiri ile bu konuyu tartışmaya başlamış azraillerin tersi bir şekilde Jimin'i süzmüştü. Jimin de Hoseok'a bakıyordu. Kafasını aşağı yukarı sallayıp yalnızca Hoseok'un anlayacağı mesajı verdikten sonra Taemin birden bağırmıştı odadaki azraillere.

"Bu olabilir mi?!"

"Size söylemiştik efendim. Eğer intikam almak istiyorsanız yeminin bitmesini beklemelisiniz. Bu yemin o insanoğlunun annesinin sevgisi sayesinde çok güçlü olmuş."

"O iğrenç varlıkların üç gün daha yaşamasına dayanamam. Bunu istemiyorum başka bir şey deneyelim."

"İsteyip istememen önemli değil. Buna mecbursun Taemin." dedi Hoseok kesin ve net bir şekilde. Taemin içinde bastıramadığı öfke ile odanın kapısını doğru ilerledi. Hala kapının önünde durup, odadaki karmaşayı izleyen Jimin'i yüzündeki ifade gözünden kaçmamıştı. Jimin'in göz bebekleri parlıyordu adeta. Sanki Taehyung'un yaşamasına sevinmiş gibi bir hali vardı ve bu Taemin'in sinirini bozabilirmiş gibi daha fazla bozmuştu. Oğlunu bir eşya parçasıymışcasına kapının önünden ittiğinde Jimin düşmekten son anda tutunarak kurtuldu. Taemin ise arkasına bile bakmadan odasına, aklındaki son planı uygulamaya koyuldu.

***

"T-TAEHYUNG?"

Taehyung'u bir çuval edasıyla Yoongi'nin olduğu hücreye atarlarken yoongi endişeyle anında Taehyung'un dibinde bitmişti. Taemin'in hizmetinde çalışan azrailler yüzlerindeki alaylı gülümsemeyle konuşarak ayrılmışlardı zindandan. Taehyung göğüs kafesinde hissettiği ağır ağrı yüzünden çok zor nefes alıyordu. Gözlerini zar zor açmaya çalıştı. Uzun bir sürenin ardından gözüne değen ışık gözünü açmasını oldukça zorlasada yavaş yavaş açmış ve bulanık olan görüşü netleşmişti.

I Will Protect You▪TaeJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin