Bölüm 13Yalanlarla dolu bir dünya
Yalan söylemek birçok kişi için zorken şu sıralar Taehyung'un yaptığı tek şey buydu. Sürekli kendisini bir süreliğine idare edebilecek yalanlar söylüyordu sonunda herkesin üzüleceğini bile bile.
Herkes ondan bir cevap beklerken, o yalnızca hasta rolünü oynuyordu. 'Ben hastaydım, hala hastayım. Sizin üzülemenizi istemediğim için böyle bir yalana başvurdum.' demişti en basitinden.
İnanmışlar mıydı? Namjoon her zamanki gibi arkadaşına ne kadar kızarsa kızsın hasta olduğunu duyar duymaz kendini yerlere atarak ağlamaya başlamıştı. YoungJae, Taehyung'u çok fazla tanımadığı için o da inanarak, onun haline üzülmüştü.
Seok Jin ise buna inanmayı seçmişti. Bir şeylerin ters gittiği ve doğruyu söylemediğinin farkındaydı. Bu adamı küçüklüğünden beri tanıyordu, yalan söyleyip söylemediğini anlardı haraketlerinden. Fakat yinede zorlamadı. Ona yeni kavuşmuşken ellerinden tekrar kayıp gitmesini istemedi.
Tuhaf bir ortam hakimdi kocaman evin içinde. Geç olduğu için YoungJae ve Namjoon uyumuşlardı. Taehyung ve Seok Jin ise yalnızca gece lambasının aydınlattığı mutfakta karşılıklı kahve içiyorlardı.
Aralarında hiç bir muhabbet dönmüyordu. Sadece birbirlerine kaçamak bakışlar atıp sonra tekrar ya kupanın içinde olan kahveye bakıyorlardı, ya da evdeki tabloları inceliyorlardı. Gerçi böyle bir durumda ne konuşulabilirdi ki.
"Büyümüşsün."
Demişti aralarındaki tuhaf sessizliği bozmak adına büyük olan. Seok Jin kısaca yüzündeki buruk bir gülümseme ile kafasını sallamış ve tekrar bakışlarını önündeki kahveye indirmişti. Daha sonra dayanamayarak içinde tuttuğu soruyu sormuştu.
"Tekrar gidecek misin Hyung?"
Taehyung bu soruyu beklemediği için uzun bir süre parmağıyla masaya daireler çizen çocuğa bakmıştı. Parkta o kadar çok ağlamıştı ki onun rahatladığını düşünmüştü ama şu an dokunsan ağlayacak haldeydi. Derin bir nefes alarak sorusunu cevapladı.
"Bilmiyorum.. Fakat bir süre burada kalacakmışım gibi gözüküyor."
"Gitmesen olmaz mı?"
Dolmuş kahverengi gözleri ile Taehyung'a baktığında Hyung'u tuhaf bir şekilde gözlerini kaçırıyordu. Seok Jin ne kadar özlediği, yıldızlar kadar güzel olan gözlere bakmak istesede geldiğinden beri bir türlü bakmıyordu gözlerinin içine.
"Benimle alakalı bir şey değil. İstemesem bile gitmek zorundayım."
Demiş ve soğumuş kahvesini lavabonun içine koyup YoungJae'nin yatmadan önce gösterdiği odaya gideceği sırada, Seok Jin kolundan tutarak durdurmuştu.
"En azından bugün benimle uyu. Hala rüya olup olmadığından şüpheliyim. Bir rüyaysa bile, belki sana sarılarak uyursam bu gece kabus görmem Hyung."
Taehyung enkaza çevirmiş olduğu çocuğun bu kadar çaresiz gözükmesi ile boğazına bir yumru oturmuştu. Cevap veremiyordu çünkü ne cevap verirse versin her türlü kötü yola çıkacaktı sonu. Hiç kendisine bu kadar bağlı ve sevgi dolu olacağını düşünmemişti bu çocuğun.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Will Protect You▪TaeJin
Fanfiction"Umarım benim azrail olduğumu öğrendiğinde de bugünkü gibi sarılırsın bana."