Bölüm 16"Hadi siz de için."
Yüksek sesli müzik, yarın yokmuşcasına dans eden insanlar, etraftaki birbirine karışmış onlarca koku ve daha fazlası.. hepsinin bu mekanda toplanmış olması alışılmadık bir şeydi iki azrail için. Ne kadar bara gitmemek için ısrar etmiş, yalanlar uydurmuş, hatta ölü takladi yapmış olmalarına rağmen adeta sürüklenerek getirilmişlerdi buraya.Namjoon ve Youngjae, Seok Jin'i de yanlarına alıp rahat rahat etrafta dolaşarak oturacak güzel bir yer aralarken Yoongi kaçmak için an kovalıyor, Taehyung ise etraftaki insanları incelemeden duramıyordu. Şu ana kadar hiç böyle bir ortama gelmemişti, ruh toplamak için bile.
Yoongi kendisine çarpan insanlara iğrenerek bakmaktan kendini alı koyamıyordu. Hemen yanındaki Taehyung'u durdurdu ve kulağına yaklaşıp sesini duyurmak için bağırarak konuştu.
''Buradan kaçmalıyız!''
''Bir şey olmayacak merak etme. Bir saat oturup kalkarız.''
Demişti o da sesini duyurmak için bağırırken. Yoongi konuşmak için tekrar ağzını açacağı sırada, YoungJae kaçmaya çalıştıklarını düşünerek hızlı adımlarla diplerinde bitmiş ve ikisinin kolundan tutup seçtikleri masaya kadar sürüklemişti.
"Artık kaçmaya çalışmayın. Size eğleneceğimize dair söz verdim."
Dedi YoungJae bıkkınlıkla. YoungJae yerine geçmeden önce shot dağıtan garsonlardan birisini durdurmuş ve garsonun tuttuğu tepsideki bütün bardakları masaya koyarken, garsona biraz daha getirmesini söylemişti.
''Seni bu bardan kucağımda taşıyarak çıkarmam gerekecek gibi görünüyor.''
''Benim için endişelenme Joon, dayanıklıyımdır.''
Demiş ve ilk shotı atan olmuştu. Seok Jin ikilinin konuşmasını yüzündeki gülümsemeyle dinlerken, kulağının dibindeki tanıdık ses ile irkildi.
''Benim de seni kucağımda taşımam gerekir mi?''
Taehyung'un nefesi Seok Jin'in boyuna çarparken Seok Jin yutkunmadan edemedi. Kafasını çevirse aralarında milimler olacağı için bir adım Taehyung'tan uzaklaştı ve ona baktı.
''Merak etme Hyung, sarhoş olacak kadar içmeyeceğim.''
'' O zaman senin, beni taşıman gerekecek. Bu gece gözlerin üstümde olsa iyi olur, sabah uyandığımda kendimi başkalarının kollarında bulmak istemiyorum.''
demiş ve büyüleyici etkisi olan gülümsemesini kondurmuştu suratına. Ortama alışan Taehyung ve Seok Jin birkaç saçma konu hakkında sohbet ederlerken, Yoongi biraz olsun sakinleşmiş, Youngjae ve Namjoon ise masadaki yaklaşık 6 shotı içmişlerdi.
"Hadi siz de için."
Namjoon öylece etrafı izleyen üçlünün önüne ikişer tane shot koymuş ve kaldığı yerden kendini müziğe bırakmaya devam etmişti. Üçlü önce birbirlerine bakmış, ardından Taehyung ve Seok Jin beklemeden mavi sıvıyı kafalarına dikmişlerdi.
Yoongi şaşkınlıkla Taehyung'a bakıyordu. Azrailler çok alkol kullanmazlardı. Yılda bir kez özel şaraplarla dolu bir parti yaptıkları olurdu. Fakat şarap dışında, farklı bir alkol almamışlardı. Yoongi, Taehyung'un kulağına yaklaşıp aklındaki o soruyu sordu.
"Benden gizli bara gelmiş olabilir misin?"
Taehyung kafasını olumsuz anlamda salladı ve bir tane daha atmadan önce Yoongi'nin eline tutuşturdu bir tane.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Will Protect You▪TaeJin
Fanfiction"Umarım benim azrail olduğumu öğrendiğinde de bugünkü gibi sarılırsın bana."