Bölüm 19
"Bir kez bile olsa yapacaktı."
Bir haftadır bu evdelerdi. Hiç bir şey yapmadan, kavgala bağrışmayala geçen bir hafta. Yoongi ne kadar çoğunlukla eve uğramadan sürekli çalışmalar yapsa da eve geldiği an da bağırıyor ve kızıyordu saçma şeylere takılarak.
Bir keresinde kitabının tozunu aldı diye Youngjae'ye bile bağırmıştı. Fakat artık kimse onu önemsemiyordu. Bir baba edasıyla bağırıp çağırıyor daha sonra yorulup yiyecek bir şeyler arıyordu buzdolabında.
Namjoon ve Youngjae bu evde kalma işinden şikayetçi değillerdi. Korkuyorlardı tabiki ama artık daha çok zaman geçirdikleri için mutlulardı.
Taehyung ve Seok Jin de ikisi kadar mutludu. Belki de daha fazla. Araları Taehyung'un her şeyi anlatmasıyla, özelikle neden gittiğini açıklamasıyla daha iyi olmuştu. Sürekli birbirleriyle şakalaşıyor ya da film izliyorlardı. Taehyung başta bu insan filmlerinden hoşlanmamıştı. Fakat Seok Jin'in açtığı 'Call Me by Your Name' i gözünü kırpmadan izlemiş ve Seok Jin film izlerken konuşmasına hep kızmıştı.
En azından bu bir haftada harika zaman geçirerek bazı şeyleri unutmuşlardı birkaç saatliğine de olsa.
Şimdi ise Youngjae'nin hazırladığı harika kahvaltıyı büyük bir iştahla yiyorlardı. O kadar güzeldi ki hiç kimse yemeden duramazdı. İki azrail bile nefes almadan yiyolardı masadakileri.
"Pekala, doyduğuma göre benim gitmem gerekiyor."
Tabağındaki son lokmasını da ağzına atmış ve koltuğun üstündeki sweatin üstüne siyah kot ceketi giyip sweatin şapkasını da kafasına geçirdikten sonra çıkmaya hazırlanıyordu Taehyung.
"Nereye gidiyorsun Hyung?"
Seok Jin, Taehyung'un gideceğini duyunca oturduğu yerde dikleşmişti. Gitmesini istemiyordu. Fakat bunu söylecek cesareti yoktu. Onun başına bir şey gelmesinden çok korkuyordu.
"Ufak bir işim var, onu halledeceğim. Yoongi Hyung bugün tamamen burada olacak bu yüzden endişenlemeyin."
demiş ve gülümseyerek el salladıktan sonra dışarı çıkmıştı. Bir haftadır evden dışarı çıkmadığı için tuhaf gelmişti ama tekrar güneşi görmek güzeldi. Gün güneşli olmasına rağmen etrafta kimse yoktu ve bu onun işine gelmişti. Bir an önce işini halletmesi gerekiyordu. Bu yüzden bir geçiş oluşturup içinden geçti.
***
"Bu kadar gürültü yapmak zorunda mısınız? Çalışıyorum burda!"
Namjoon yine ve yine Yoongi'nin bağırmasıyla yüzünü ekşitti. Televizyondan bir şeyler izlemek bile suç olmuştu.
"Hey, Hyung neden sende bize katıl mıyorsun? Bu filme bayılacağına eminim."
Ne kadar reddeceğini bilsede sormuştu Youngjae. Yoongi, okuduğu kitabın kapağını kapattı ve sinirle güldü.
"Sana çalıştığımı söyledim! Ayrıca zaten sabahtan beri izliyorsunuz, yeterince dikkatimi dağıttınız bile."
Oturduğu sandalyeden hışımla kalktı ve mutfaktan bir bardak su alarak aptal aptal televizyon izleyen insanları umursamadan önünden başka bir kitap alıp okumaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Will Protect You▪TaeJin
Fanfiction"Umarım benim azrail olduğumu öğrendiğinde de bugünkü gibi sarılırsın bana."